Geçenlerde okuduğum bir kitapta hoşuma giden bir yazıyı paylaşmak istiyorum: Diyordu ki, “Belki de hayat; sandığımızın tersine, varmak istediğimiz hedef değil de, o hedefe giderken anayoldan vazgeçip tali yollara saptığımızda yaşadıklarımızın toplamından ibarettir.”
Yani bir hedef belirliyoruz hayatımızda. Kariyer, mutlu bir ilişki, ev, araba almak gibi… Hedeflediğimiz o şeye ulaşma süreci belki de hayatımızda hatırlayacağımız istisnai, güzel ve renkli anılarımız olabilir. Nereden bilebiliriz ki?
Bunu şuradan yola çıkarak söylüyorum: Ben hayatımda kendime bir hedef belirlediğimde onu başarmak için uğraşıyorum. Belli bir süreci kapsıyor tabii ki bu. Kendi kendime, “Bu süreç bitsin daha huzurlu olacağım, yaşadığım anın tadını daha çok çıkaracağım.” gibi şeyler söylüyorum.
Sonra o istediğim hedefe ulaşıyorum. Hayatım bir anda stabilleşiyor. Dönüp arkama baktığımda, benim “bitse de kurtulsam” dediğim sürecin aslında hayatıma asıl renk katan bölüm olduğunu fark ediyorum. Bunu birçok kez yaşadım. Eminim herkes yaşıyordur.
Hani gülerek izlediğimiz videolar vardır ya… Bir yetişkin birey, okul bahçesinde oynayan çocuklara hüzünlü bir şekilde oyun oynayışlarını izler; çocuklar buna bir anlam veremezler. Sonra o oyun oynayan çocuklar büyür ve o abinin veya ablanın onlara neden hüzünle, geçmişi hatırlayarak baktığını ancak o zaman anlar.
Anın Farkındalığı ve Hedef Yolculuğu
Peki biz hedeflerimizi gerçekleştirmek için uğraşırken yaşadığımız anın bize fark ettirdiklerine acaba yoğunlaşıyor muyuz? Hep ileriye bakıyoruz, zamanın çok çabuk geçtiğinden hayıflanıyoruz. “Yok ben geç kaldım, zamanında bu kadar ileriye dönük uğraşmasaydım hayatımı yaşasaydım.” diyebiliyoruz.
Başlarken söylediğim söz aslında bu noktada bize çok öğretici bir şey söylüyor: Evet, hedefine doğru sağlam adımlarla, kendine güvenerek ilerle ama tali yollara sapmaktan da korkma. Asıl hayatın rengi orada.
Yaşam Amacını Bulmak
Burada aklıma şu geldi: Evet, biz bir hedef belirliyoruz ve anayoldan o hedefimize doğru ilerlemeye çalışıyoruz. Peki, ne istediğimizi nasıl belirleyebiliyoruz?
Ne istediğini arayarak bulursun. “Ben ne yapacağım, benim tutkum ne?” Bunu bulmak için kalkıp yola çıkmazsın. Aksine sen hayatını yaşarsın, düşersin, kalkarsın. O düşmelerde ve kalkmalarda bir şeyler keşfedersin.
Bir acı yaşarsın, onu düzeltmeyi kafana takarsın ve buradan yola çıkarak yaşam amacını bulursun. Bu hiçbir zaman evde oturarak bulunabilecek bir şey değil. Hayatı iyisiyle kötüsüyle yaşamak gerekiyor.
Bazen istemediğimiz şeyleri de yapmamız gerekiyor ki “Belli ki ben buralarda bulunamayacağım, aradığım şey bu tarafta değil.” çıkarımını yapabilelim.