Sevgili okur,
Sizlerle DEHB teşhisi sonrasında karar verme süreçleri ana başlığı altında buluşuyoruz. Bu sayfalarda bu ana başlık altında kendimizi tanımak ve ilerleyen süreçleri daha dingin ve berrak yaşamanın yollarını konuşmak için bir aradayız.
Son yazımı yazarken bu ana başlığın dışında başka bir konu dikkatimi çekti. Dikkatimi çeken bu konu her ne kadar ana başlığın dışında olsa da bana çok önemli göründü. Birazdan bundan söz edeceğim.
Plan Dışı Akış ve DEHB Gerçeği
Akışta plan dışı gelişen olay ve durumlar sıkça başımıza gelir. DEHB’in genel seyri içinde neredeyse bu durum, DEHB kişisinin neredeyse normalidir. Planlanan herhangi bir durum, iş, olay, görev vardır ve dikkatiniz o oluşun herhangi bir basamağında başka bir “çok önemli” noktaya yönelir.
DEHB’in bizlere kazandırdığı özel ve güzel bir hâl olarak değerlendiriyorum bunu. Hızlıca bir adaptasyon becerisi geliştirmemize yardım eder, yaşadığımız anksiyeteyi dönüştürerek belirsizliğe karşı tahammül becerisi geliştirmemizi sağlar. Hepsini kucaklıyorum.
DEHB ve Etiketlenme Acısı
Çoğu zaman kendimize yönelen acımasız sorularla DEHB’in ahtapot gibi bizi saran kollarının arasında üzgün, kırgın, yıpranmış buluruz kendimizi. Kendimizi tanıyamadığımız yerler olur, bazen de yakınımızdakiler bizi tanıyamaz. Bu sessiz karmaşa içinde etiketleniriz, hakkımızdaki yargılar günlerce zihnimizin içinde döner, kalbimiz buz tutar, sakarlaşırız, sessizleşiriz. Her koşulda kendimizi gerilemiş hissederiz.
Etiketlemenin Psikolojik Etkileri
Etiketlenmenin etkileri içsel pusulamızın yönünü kaybetmemize neden olur. Öznelliğimizi, otantik hâlimizi yitiririz. Engellenmişlik hissi ile boğuşurken buluruz kendimizi. Yeniden başlama cesaretimiz kırılmıştır. DEHB deneyimi, her gün yeniden başlamayı bize öğretir fakat engellenmişlik hissinin ardından yeniden başlamak zorlaşır.
Toplumsal Cinsiyet Rolleri ve DEHB’li Kadın Olmak
Bütün bunlara DEHB’li bir kadın olarak toplumsal cinsiyet rolleriyle iç içe geçmiş geleneklerin yaşandığı ortamlardaki etiketlemeleri de eklemek isterim. Gelenekçi bakış açılarının kadına verdiği rolleri, görevleri yerine getirmeye çalışırken beynimin çalışma şeklinin farkından…
Kalıplar, Etiketler ve Gerçeklik
Yazılarımın akışı içinde dikkatimi çeken etiketlenme konusuna geliyorum. Kısaca hatırlarsak, DEHB kişisinin dağılan odağının onu pek çok alanda başlayıp bitirememeğe yönelttiğinden söz etmiştim. Bu durum, en hafifinden, maymun iştahlı olarak etiketlenmemize yol açar.
Etiketlemeyi ikiye ayırıyorum. Toplum bizi etiketler, yetmezmiş gibi biz kendimizi etiketleriz. DEHB’liyiz, maymun iştahlıyız, dikkatimizi dağıtmak, odaklanma sorunumuz var, vb…
Çerçeveler, Sığmayan Ruhlar
Etiketleme ve etiketlenme durumu hayatın her alanında karşımıza çıkabilir, doğru. Şu var ki, DEHB’li bireyler için çok çabuk karşımıza çıkabilir. Öyle ya da böyle birileri olduğumuz hâli bir kalıp içine alır, belki de hiç sığamayacağımız bir çerçeveye koyar. O çerçeve bize çok dar gelebilir ya da bizi beklentiler içine alır, bu durumda çerçeve bizden çok geniş olabilir. Olmadığımız bir hâlin içinde kalırız.
Etiketlenmenin Gündelik Yansımaları
Etiketlenmenin büyük küçük zararlarını gündelik yaşamımız içinde yaşarız. İlişkilerimiz bozulur, kendimizle bağımız zayıflar. Kaynaklanan zorluklar hayatımızın birçok alanını kapsayabilir. Bu zorluklardan dolayı duyduğumuz eksikliği telafi çabalarım, etiketlenme korkusu ile kendi otantikliğimi ve özgünlüğümü koruyamamam birer kâbus gibi üzerime çöktüğünde, DEHB’li bir kadın olarak etiketlenmeyi bir kez daha anlıyorum.
Bir partnerin, eşin, arkadaşın beklentisi o ahtapotun kollarını boğazımda hissetmeme yetiyor. O kollar beni kucaklar diye beklerken, hareketsiz, yönsüz bırakabiliyor. Mücadele zorlaşıyor. Etiketlenme denizinin kocaman dalgalarıyla boğuşmak lâzım. Kulaç atmaya devam etmek çok yorucu oluyor.
DEHB’in Renkleri, Toplumun Kalıplarına Sığmaz
DEHB’in renkleri, toplumun kalıplaşmış bakış açılarının ve değerlendirme biçimlerimizin renklerinden farklıdır. DEHB kişisi, sahip olduğu kişisel ve biricik özellikleriyle kendine ait bir renk tonunu oluşturur. Düşünce ve davranışları, algılama ve değerlendirme biçimleri var olan kalıpların dışına kolayca çıkmasını sağlar.
Etiketleme ve etiketlenme, engellenmişlik hissinin yanında bir çeşit lekelenmişlik hissini de bize verebilir. Oysa sadece farklı bir renk tonuyuz.