Bipolar bozukluk, mani ve depresif duygu durum dönemlerinin izlendiği; genellikle genç erişkinlik dönemi dediğimiz 15-35 yaş aralığında görülen bir ruhsal bozukluktur. Kişide yoğun mutsuzluk duygularından, aşırı enerjik taşkınlıklara, aynı zamanda çaresizlik, umutsuzluk, özkıyım (intihar), değersizlik ve karamsarlık gibi farklı duygu durumlarına varan önemli değişikliklere yol açmaktadır.
Mani Evresi
Duygu durum dönemlerinden biri mani evresidir. Bu evredeki en belirgin belirti, yükselmiş duygu durumudur. Kişi kendini çok neşeli hissedebilir; sanki dünyanın en tepesinde kendisi bulunmaktadır.
Bir diğer belirti uyku ihtiyacının azalmasıdır. Kişi kısa süreli bir uyku sonrasında bile aşırı enerjik ve konuşkan davranabilir. Yüksek sesle, düşüncelerin birbirini takip ettiği düşünce uçuşmaları şeklinde konuşmalar meydana gelebilir.
Ayrıca büyüklük hezeyanları görülebilir. Kişi kendini dünyadaki en önemli insan olarak görebilir, gerçekçilikten uzak planlar yapabilir. Dürtüsellik ve riskli davranışlarda bulunma eğilimi artabilir. Bu davranışlar; kontrolsüz para harcama, uygunsuz cinsel davranışlarda bulunma gibi örneklerle açıklanabilir. Kişi hayata yönelik kararlar alırken de riskli davranışlarda bulunabilir.
Hipomani (Depresif) Evre
Hipomani evresi, mani evresinin tam tersidir. Kişi hayattan keyif almaz; mani evresindeki enerji yerini çökkün, umutsuz bir duygu durumuna bırakır.
Bu evrede sürekli ağlama, günlük aktivitelere karşı isteksizlik, enerji kaybı ve yorgunluk sık görülür. Uyku problemleri ise aşırı uyuma (hipersomnia) veya sık uyanma (insomnia) şeklinde olabilir.
Mani evresinde hızlanan düşünceler bu evrede yavaşlar, odaklanma problemleri meydana gelir. Kişi kendini değersiz hisseder, geçmişteki hatalarını düşünür ve yaşamaya değer bir şey kalmadığı düşüncesine kapılabilir. Bu evrede intihar düşünceleri ve girişimleri görülebilir.
Karma Dönem
Karma dönem, hem mani hem de hipomani evresinin belirtilerinin aynı anda görüldüğü, duygusal olarak çatışmalarla dolu bir dönemdir.
Neşeliyken bir anda derin üzüntüye geçilebilir; düşünceler uçuşmaya devam ederken şiddetli karamsarlık ve öfke görülebilir. Bu evrede intihar düşünceleri daha sık ve risklidir.
Bipolar Bozukluk Neden Görülür?
Bipolar bozukluğun tek bir nedeni yoktur. Genetik, biyolojik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkar.
1. Genetik Yatkınlık
Kişinin soy geçmişinde bu hastalık mevcutsa, görülme olasılığı diğer kişilere göre daha yüksektir. Ancak bu genetik yatkınlık, %100 hastalık gelişeceği anlamına gelmez, sadece riski artırır.
2. Beyin Yapısı ve Kimyasındaki Düzensizlikler
Nörotransmitterlar, beyindeki hücreler arasında sinyal iletimi sağlayan kimyasal habercilerdir. Özellikle dopamin, serotonin ve noradrenalin gibi nörotransmitterlardaki dengesizlikler duygudurum değişikliklerine yol açabilir.
3. Çevresel ve Psikososyal Faktörler
Stresli yaşam olayları, duygusal zorlanmalar, travmalar, aile veya arkadaşlık ilişkilerindeki sorunlar, sevilen birinin kaybı gibi etkenler, genetik yatkınlığı olan bireylerde hastalığı tetikleyebilir.
Bipolar Bozuklukta Tanı Koyma
Bipolar bozukluk tanısı tek bir yöntemle konulamaz. Öncelikle detaylı klinik görüşme yapılmalıdır. Tanı sürecinde kişinin aile öyküsü, tıbbi ve psikiyatrik geçmişi, duygu durumları ve belirtileri değerlendirilir. Ayırıcı tanı önemlidir çünkü belirtiler, şizofreni, kişilik bozuklukları veya majör depresif bozukluk gibi diğer psikiyatrik durumlarla karışabilir. Doğru ve erken tanı, hastalığın seyrini olumlu etkiler ve iyileşme sürecini hızlandırır.
Tedavi Süreci
Tedavi genellikle iki aşamadan oluşur: atak tedavisi ve koruma tedavisi.
Atak Tedavisi
Atak dönemlerinde ilaç tedavisi uygulanır. Bunlar arasında:
-
Antipsikotikler
-
Antidepresanlar
-
Duygu durum düzenleyiciler
İlaç tedavisine ek olarak psikoterapi desteği de önemli rol oynar.
Koruma Tedavisi
Ataklar kontrol altına alındıktan sonra ilaç tedavisine devam edilir. Ayrıca:
-
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)
-
Kişilerarası ve Sosyal Ritim Terapisi
-
Psikoeğitim
gibi yöntemlerle bireyin farkındalığı artırılır ve yeni atakların önlenmesi hedeflenir.
Sonuç
Bipolar bozukluk, genetik temelleri olan; ancak çevresel, biyolojik ve psikososyal faktörlerin de etkisiyle ortaya çıkan iki uçlu bir duygu durum bozukluğudur. Uzun süreli tedavi gerektirir; ancak doğru ilaç tedavisi, psikoterapi ve düzenli takip ile hastalık kontrol altına alınabilir. Bipolar bozukluğun anlaşılması, hem hastaların hem de yakınlarının yaşam kalitesini artırmada büyük önem taşır.

