Perşembe, Ekim 23, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Benimle Oynar Mısın? Oyun Terapisi ve Çocuk

Çocukluk döneminde bireyler öğrenme, keşfetme, deneyim kazanma gibi birtakım süreçler yaşarlar. Bu süreçlere oyun eşlik eder.
Oyun, çocuğun iletişim kurma yolu olan dilidir; kullandığı oyuncaklar ise onun telaffuz etmeye çalıştığı kelimelerdir.

Oyunun ortaya çıkışını birçok uzman farklı şekillerde yorumlamıştır. İnsanlar birtakım bedensel ihtiyaçlara sahiptir ve oyunun ortaya çıkma sebebi, ihtiyaçlarını karşılayan insanın bedensel enerjisinin dışsal dünyaya yansımasıdır. Bu yorum, oyunun doğasını anlamamıza yardımcı olur.

Çocuklar için bu yansımanın yaşandığı alan ise onlara bir nevi deney laboratuvarı olan oyun odasıdır. Onların halihazırda sosyal ve bilişsel becerilerinin gelişmesini sağlayan oyun, aynı zamanda gelecekteki ilişkilerini de etkilemektedir. Kendisine ait olan bu odada çocuk; hayaller kurma, birileriyle ilişki içinde olma, ilişki kurma ve çevresinde yaşanan olayları merak etme gibi durumları yaşar.

Çocukluk çağındaki bir kişi en büyük ve değerli zamanlarını oyun oynayarak geçirir. Duygularını ifade edebilmeyi, yaşadıklarını anlamlandırabilmeyi küçük bir odada keşfeden çocuk için tüm bunlar, kendini ifade edebildiği bir iletişim aracıdır.
Bu iletişim aracı da oyun terapisidir.

Oyun Terapisinin Kuramsal Temelleri

Oyun terapisi, birey merkezli, psikoanalitik ve serbest yapısal olmak üzere üç farklı kuram ve yaklaşım olarak ele alınmaktadır.

  • Birey merkezli terapide, daha çok terapistin harekete geçirici rolü üzerinde durulur.

  • Psikoanalitik kuramda, çocuğun ilişki kurma sırasında yansıtmalara teşvik edildiği görülür.

  • Serbest yapısal oyun terapisinde ise terapist, sürecin yapılanması ve planlanmasında belirgin bir rol oynar.

Çocuğun gelişimine odaklanan oyun terapisi, kendilerini ifade edebilecekleri ve duygularını sergileyebilecekleri bir alan sağlar.
Çocuk bu alanda aynı zamanda duygularını aktarmayı ve düzenlemeyi de öğrenmiş olur.

Duygu Düzenleme: Öfke Duygusunun Terapötik İşlenişi

Örnek verecek olursak, düzenlenebilen duygulardan biri öfke duygusudur.
Çocuklarda öfke duygusunun tanımlanabilmesi için, kendilerinde uyandırdığı hissi yakın çevrelerindekiler üzerinden gözlemleme şansına ulaşmaları gerekir.

Temel gereksinimleri bakım verenler tarafından karşılanmayan çocuklarda, aile fertlerine karşı öfke duygusunun hissedilebilmesi olağandır.
Verilen sözlerin tutulmaması, çocuğun güvensiz bir ortamda büyümesi, bakım verenlerin gerekli ilgiyi göstermemesi gibi davranışlar, çocukta öfke duygusunu uyandırıyor olabilir.

Oyun terapisinde amaç, öfke duygusunu hiç yaşamamak değil; bu duyguyu en doğru ve sağlıklı şekilde yaşamaktır.
Uygulanan müdahalelerle birlikte öfke kontrol altına alındıktan sonra, benlik saygısı, bilişsel esneklik ve kişiliğin yapı taşlarını oluşturan unsurlarda olumlu yönde değişimler gözlenmiştir.

Oyun terapisi, duygu düzenlemenin yanında aynı zamanda çocukların geliştirecekleri iletişim becerileri üzerinde de etkilidir.

Sosyal Gelişim ve Travmatik Deneyimler

3–6 yaş aralığında çocuklar, gelişen becerileri sayesinde sosyal yaşamda daha çok rol almakta ve çevresindekilerle kurdukları iletişimle birlikte kendilerini ifade etmeye çalışmaktadırlar.
Çocuklarda gelişim döneminde görülen “aile içinde yaşanan çatışmalar, ani kayıplar ve orantısız eleştiri” gibi kavramlar, travmatik deneyim yaşamalarına yol açabilmektedir.

Yaşanan bu olayların çocuk üzerinde patolojik etki yaratmaması için koruyucu tedbirler, verimli zaman geçirme gibi çocuğun gelişimini olumlu etkileyecek durumlar oldukça önemlidir.
Çocukla sürekli bir iletişim halinde olunmalıdır.

Bu yaş grubu çocuklar kendilerini ifade edebilecek yeterli kelime haznesine sahip olmadıkları için dolaylı yoldan iletişim kurarlar.
Bu dolaylı yol da oyun kurmaktır.

Kurulan oyunla çocukla iletişim kurarken, aynı zamanda onun istek ve ihtiyaçlarını da anlamış oluruz.
Ancak bunu yaparken yorum yapmamaya dikkat etmeliyiz; çünkü yorum, bizim zihnimizde ortaya çıkan olaylardır.
Bu süreçte önemli olan, çocuğun düşündükleridir.

Terapötik Süreç ve Teknikler

Güvenli bir ilişki kurulduktan sonra, çocuğun ihtiyaç duyduğu alanlarda duygusal, fiziksel ve psikolojik destek verilerek süreç başlar.
Süreçte sözel becerilerin gelişimini hedefleyen öyküleme teknikleri, resim teknikleri, kendilerini daha iyi anlatmalarını sağlayabilecek oyun oynama teknikleri, grup oyun teknikleri ve diğer oyun teknikleri gibi yöntemler uygulanır.

Çocukların mekân ve oyuncak tercihlerine göre birden fazla teknik bulunur.
Bu teknikler kullanılarak çocuklarda anksiyete bozuklukları, davranış problemleri, dürtü problemleri ve bağlanma problemleri tedavisinde etkili sonuçlar elde edilmektedir.

Oyunla Çocuğun Dünyasına Yolculuk

Oyun oynayarak, aslında çocukların dünyasına bir nevi yolculuk yapıyoruz.
Oyun alanında kullandığı veya kullanmadığı her oyuncak, bize çocuk hakkında bilgi verir ve onu anlamaya teşvik eder.

Bunu yalnızca öfke duygusu üzerinde çalışarak yapmayız.
Kaygı, gelişim süreci, iletişim kurabilme becerileri, okul öncesi çocukların çekingenlik becerileri gibi alanlarda da oyun terapisi, doğrudan veya dolaylı öğretim kavramlarıyla çocuğu desteklemeye önem verir.

Her bir oyun, çocuğun iç dünyasının bir yansıması, terapistin ise bu dünyayı anlaması için bir fırsattır.
Oyun terapisi, çocuğun duygularını dışa vurduğu, deneyimlerini yeniden anlamlandırdığı ve güvenli bağlanmayı pekiştirdiği bir süreçtir.

Kaynakça

Demirer, E. (2021). Investigation of the effect of child-centered play therapy on child’s anxiety level. Academic Platform Journal of Education and Change, 4(1), 91–110.
https://dergipark.org.tr/tr/pub/apjec

Genç, M., & Çakmak Tolan, Ö. (2021). Okul öncesi dönemde sık görülen psikolojik ve gelişimsel bozukluklarda oyun terapisi uygulamaları [Play therapy practices in psychological and developmental disorders that are common in preschool period].
Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar – Current Approaches in Psychiatry, 13(2), 207–231.
https://doi.org/10.18863/pgy.757366

Öğretir, A. D. (2008). Oyun ve oyun terapisi. Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi, (22), 94–100.

Şensoy, P., & İpek, M. (2023). Çocuk merkezli oyun terapisinin öfke problemi olan çocuklar üzerindeki etkisi.
Aydın Sağlık Dergisi, 9(3), 185–205.
https://doi.org/10.17932/IAU.ASD.2015.007/asd_v09i3005

Kardelen Doğan
Kardelen Doğan
Psikolojik Danışman Kardelen Doğan, Ege Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 4. sınıf öğrencisidir. Öğrenimi boyunca aldığı derslerle, yaptığı stajlar ve gönüllü çalışmalarla birlikte öğrenimini sürdürmektedir. Ruh sağlığı alanındaki bilgilerini, gözlemlerini ve deneyimlerini sade ve anlaşılır bir dil kullanarak geniş kitlelere ulaştırmak ve bireylerin iyi oluşunu destekleyen metinler yazarak okurların farkındalık düzeylerine etki etmek için Psychology Times Türkiye'ye yazılar yazmaktadır. Yazılarında ilişkiler, kaygı, çocuklar gibi konuları ele alarak okuyucularıyla buluşmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar