Cuma, Ağustos 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Flört Bitince Aşk Biter mi? – Evlilik Öncesi ve Evlilik Sonrası Flört Üzerine Bir Yolculuk

Flört, ilişkinin belki de en heyecanlı evresidir. Kimi zaman bir kafede, bazen metrobüs sırasındayken, bir flört uygulamasında, karşı komşumuzda ya da işyeri yemekhanesinde karşımıza çıkar. Bizi motive eden, heyecanlandıran ve keyifli bir paylaşım süreci başlatan doğal bir etkileşimdir. Karşımızdakini tanıma, keşfetme, beğenilme arzusu ve duygusal yakınlaşmanın başladığı bu süreç, çoğu zaman evliliğe giden yolun en renkli kısmıdır.

Peki, evlilikle birlikte bu renkler solmak zorunda mı? “Artık evliyiz, flörte ne gerek var?” anlayışı neden ilişkilere zarar verir? Flört etmek, sadece yeni başlayan ilişkilerin değil; yıllara direnen bağların da ihtiyacıdır. Çünkü flört, partnerinize her gün yeniden “seni seçiyorum” demektir. Aşkı güncellemek, ilişkinin yazılımını sürekli açık ve güncel tutmaktır.

Flörtün modası geçmedi; sadece biçim değiştirdi. Modern ilişkilerde flört daha hızlı yaşanıyor, bazen mesajlaşmalara, emojilere, story yanıtlarına sıkışıyor. Ama özündeki ihtiyaç hâlâ aynı: beğenilmek, fark edilmek ve duygusal bağ kurmak.

Evlilik öncesi ve sonrası flört arasındaki en büyük fark ise; ilişkinin artık güvenli bir limana varmış olmasıdır. Ancak güvenli olmak, heyecansız olmak demek değildir. İlişkinin dinamizmini korumak için flört etmeye, çaba göstermeye ve birbirini her gün yeniden seçmeye ihtiyaç vardır.

Bu yazıda evlilik öncesi ve sonrası flört anlayışını, duygusal bağlanma, alışkanlıklar ve ilişkinin evrimsel süreci bağlamında ele alalım mı?

Flört: Keşif, Heyecan ve Çaba

Evlilik öncesi flört; özenin, merakın ve karşılıklı beğeninin öne çıktığı bir dönemdir. Bu süreçte bireyler genellikle en iyi yönlerini gösterme eğilimindedir. Küçük sürprizler, içten mesajlar, sabır, empati ve “etkileme” arzusu hâkimdir.

Bu dönemde:
•⁠ ⁠Daha çok özen gösterilir,
•⁠ ⁠Zaman yaratılır,
•⁠ ⁠Karşılıklı iltifatlar, jestler ön plandadır,
•⁠ ⁠Duygusal yakınlık için çaba vardır.

Flört, ilişkinin yapı taşlarından biridir çünkü güven, bağ ve sevgi bu dönemde gelişir.

Evlilik: Aitlik Duygusu ve Rutinleşme Riski

Evlilik sonrası ilişkide “zaten artık benim” hissi, farkında olmadan çabayı azaltabilir. Günlük sorumluluklar, iş hayatı, ailevi yükler flört etmeyi “lüks” gibi gösterse de aslında ilişkiler, en çok bu dönemde flörte ihtiyaç duyar.

Flörtün yerini bazen:
•⁠ ⁠Günlük konuşmaların sıradanlığı,
•⁠ ⁠Sorumluluk ve yorgunluk,
•⁠ ⁠“Zaten beni seviyor” düşüncesi,
•⁠ ⁠Duygusal ihmal alır.

Bu, sevginin bittiği anlamına gelmez; ama beslenmeyen bir bağ zamanla zayıflayabilir.

Evlilikte Flört Neden Önemlidir?

Flört etmek, sadece sevgililik dönemine ait bir davranış değildir. Aksine, evlilikle birlikte flört; aşkı canlı tutmanın, bağlılığı derinleştirmenin ve karşılıklı duygusal güvenin teminatıdır. Uzun süreli ilişkilerde flört, “ben hâlâ seni seviyorum, fark ediyorum, ilgileniyorum” demenin en zarif yollarından biridir.

•⁠ ⁠“İçten bir gülümseme, beklenmeyen bir mesaj, bir kahve yapmak…”
•⁠ ⁠“Bugün çok yakışıklısın/güzelsin” demek…
•⁠ ⁠“İlk günkü heyecanı” hatırlatan küçük jestler…
•⁠ ⁠Sabah işe giderken yanağa kondurulan bir öpücükle,
•⁠ ⁠Beklenmedik bir tatlı notla,
•⁠ ⁠Her ay başı küçük bir “biz günü” ilanıyla,
•⁠ ⁠Onun gözlerinin içine bakarak “iyi ki” diyebilmekle…

Bu tüyolar, ömür boyu süren bir flört ile uzun evliliklerin can suyu olabilir.

Sonuç:

Flört, geçici bir dönem değil, ilişkinin kalp atışı gibidir. Modası değil, şekli değişti. Onu zamansız kılan şey ise hâlâ geçerli: İlgi, dikkat, özen ve oyunbazlık.

İlişkinin en kırılgan olduğu anlar genellikle “alışma” halinin başladığı dönemlerdir. Partnerler birbirine alışır, jestler azalır, sözler kısalır, bakışlar dalgınlaşır. Oysa ömür boyu süren bir ilişkinin sırrı, alışkanlığa değil, sürprize ve duyguya yer bırakmaktır.

Evli olabiliriz, çocuklar büyüyor olabilir, faturalar hiç bitmiyor olabilir… ama biz hâlâ sevgiliyiz. Göz göze geldiğimizde o ilk heyecanı hatırlıyoruz.

Zaman geçti, sorumluluklar arttı ama biz hâlâ sevgiliyiz. Çünkü flört etmek sadece yeni başlayanlara değil, hâlâ sevenlere de yakışır.

Zaman geçtikçe evlilik rutine, sorumluluklar gündelik tempoya, romantizm ise zamanla “gereksiz bir lüks” gibi görünmeye başlayabiliyor. Ancak evlilik sadece bir kurum değil, aynı zamanda bir ilişkinin devamıdır. Ve bu ilişki, flörtle başlamışsa flörtle de sürmelidir.

“Biz hâlâ sevgiliyiz” diyebilen çiftler, evliliklerini sadece görev ve zorunluluklarla değil, duygusal bağla güçlendiren çiftlerdir. Çünkü flört etmek, sadece tanışma sürecinin değil, birlikte kalabilmenin de anahtarıdır.

Öneriler:

•⁠ ⁠Flörtü yavaşlatmak, yani yeniden hissetmek, düşünmek ve anlamaya zaman tanımak gerekiyor.
•⁠ ⁠Flört hâlâ önemli, ama derin flört artık değerli: Göz göze gelmek, anlamlı bir cümle kurmak, bir soruya gerçekten kulak vermek.
•⁠ ⁠Evlilikten sonra da flört etmeye devam edin.
•⁠ ⁠Birbirinize hâlâ sevgili gibi davranmaktan çekinmeyin.
•⁠ ⁠“Zaten biliyor” demeyin, hissettirmeye devam edin.
•⁠ ⁠Ortak müzik listesi oluşturmak
•⁠ ⁠Notlar yazmak, yapışkan notlarla evde sürprizler yapmak
•⁠ ⁠Özel günler dışında da küçük jestler
•⁠ ⁠İş arasında “seni düşündüm” mesajları
•⁠ ⁠Akşam yürüyüşleri, birlikte yeni bir şey öğrenmek (yemek, dans, dil vb.)
•⁠ ⁠Flört gizli saklı olmak zorunda değil; göz teması, tatlı bir bakış, küçük şakalar bile flörttür.
•⁠ ⁠Mutfakta yardım ederken omuz temasları, sessiz bir teşekkür…
•⁠ ⁠Ortak WhatsApp grubu dışında birbirinize özel küçük mesajlar.
•⁠ ⁠Flört etmek pahalı hediyelerle olmaz. El yazısıyla not bırakmak, birlikte film izlemek, yürüyüşe çıkmak flörtün en saf halidir.
•⁠ ⁠“Senin için çay demledim”, “Bugün senin en sevdiğin yemeği yaptım” gibi minik ama derin düşünceler güçlü duygusal bağlar kurar.
•⁠ ⁠Gün içinde “seni düşündüm” diye bir sesli mesaj, fotoğraf, emoji bile samimiyeti sürdürür.
•⁠ ⁠Eve gelince “hoş geldin” demeyi alışkanlık haline getirmek.
•⁠ ⁠Haftada bir gün için 1 saatlik bir “beraberlik molası” koymak (birlikte kahve içmek gibi).

Evde çocuklar olabilir, büyüklerle yaşanıyor olabilir, iş saatleri uzamış, gelirler azalmış olabilir… Ama tüm bu zorluklar, flört etmeye engel değildir. Flört, pahalı hediyeler ya da büyük jestler demek değildir.

Unutmayalım, aşkı ilk başlatan değil, yaşatan kazanır.

Selda Kutay
Selda Kutayhttp://www.reconn.com.tr
Lisans eğitimini Sosyoloji bölümü üzerinde tamamlayan ve yüksek lisansını Yönetim ve Organizasyon alanında yapan Selda Kutay, 20 yıla yakın süredir kurumsal şirketler ve danışmanlık firmalarında insan kaynakları profesyoneli olarak görev yaptı. Kariyerinin başında belirlediği hedef doğrultusunda, insanı odağına alarak onun toplumsal ve kurumsal alandaki kişisel gelişimi, eğitim ve dönüşüm üzerine yoğunlaştı. İkincil kariyerinde ise, iş-özel yaşam dengesi, çalışan hayatındaki çatışmalar ve bu çatışmaların çözümü üzerine danışmanlık hizmeti vermekte. Bunun yanı sıra, aile danışmanı olarak bireysel ve çift terapisi, cinsel terapi alanlarında da çalışmakta, psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında doktora eğitimine devam etmektedir. Kurucusu olduğu Reconn Bütünleşik Danışmanlık çatısı altında, bireysel ve kurumsal danışmanlık alanlarında faaliyet göstermektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar