Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Bağlanamayanlar Kulübü: Bağlanma Sorunları ve Aldatmanın Psikolojisi

Geçmişten günümüze ilişkilerde bireylerin çatışmasına sebep olan aldatma kavramı çoğunlukla ilişkileri bitiren yıkıcı etkilere sahiptir. Aldatma çoğu kültürde ve dinde yanlış olarak nitelendirilse de sıkça yapılan bir eylemdir. Ülkemizde aldatma ile ilgili yapılan araştırmaların sıklığı son derece azdır (Kaya Örk, 2021). Bu nedenle siz değerli okurlar için bu yazıda; bireylerin bağlanma stillerinin aldatma eğilimlerini nasıl etkileyebileceğini ele alıyor; konuya dair literatürde yer alan bulgulara yer vererek konuyu psikolojik bir perspektiften değerlendiriyorum.

Bebeklik ve Yetişkinlik Bağlanma Stilleri

Bowbly (1973), bağlanmayı kişilerin stresli olduğu veya korktuğu zamanlarda bir nesne ile yakınlık kurma veya o nesne ile ilişkisini geliştirmek için hissettiği arzu olarak açıklamıştır. Çocuk için bu nesne çoğu zaman bakımveren ile ilişkilendirilir. Bowbly’e göre sevgi ve güven içinde yetişen bir çocuk, yetişkinlik hayatında sevilmeye ve güvenilmeye değer bir insan olduğunu düşünecektir. Bağlanma stilleri ve ebeveyn tutumları çocuğun yetişkinlik hayatında kuracağı romantik ilişkiler için son derece önemlidir (Kaya Örk, 2021).

Ainsworth’e (1989) göre çocuklukta üç tür bağlanma stili gerçekleştiririz. Bunlar güvenli, güvensiz ve kayıtsızdır.

Güvenli bağlanma: Tutarlı ve duyarlı bakım sonucu gelişen bir bağlanma türüdür. Güvenli bağlanan çocuk keşfetmeye meraklı ve sosyal olma eğilimindedirler. Çünkü bakımverenin erişilebilir olduğuna dair güvenleri tamdır.

Güvensiz bağlanma: Güvensiz bağlanan çocuklar bakımveren kişi yanında olsa dahi keşfe çıkmak istemezler. Bakımverenden uzak kalmak onları son derece rahatsız eder. Bakımverenle tekrar bir araya geldiklerinde ise öfkeli bir tutum sergilerler.

Kayıtsız bağlanma: Bu bağlanma stili ise bakımverenin çocukla teması reddetmesi ve kayıtsız davranışları sonucu oluşur. Bu çocuklar güvensiz bağlananların aksine bakımverenin yanında oluşu ile ilgilenmezler. Bakımverenden ayrı kaldıklarında sıkıntılı bir belirti göstermez, temastan kaçınırlar (Kaya Örk, 2021).

Bebeklikteki bağlanma stilleri, bireylerin gelecek yaşantılarında arkadaşlık ve romantik ilişkilerini etkilemektedir. Bu nedenle bağlanma stilleri yetişkinlik hayatında da görülebilmektedir. Bartholomew ve Horowitz (1991) yetişkin bağlanma stillerini dört başlıkta incelemiştir. Bunlar; güvenli, kaçıngan (kayıtsız), korkulu ve kaygılı (saplantılı) bağlanmadır.

Güvenli bağlanma: Güvenli bağlanma stiline sahip olan kişiler kendilerini sevilebilir ve değerli bir insan olarak algılarlar. Aynı zamanda başkalarına da duyarlı davranışlar sergilemektedirler. Bu kişilerin benlik saygıları yüksektir ve başkalarıyla yakınlık kurmaktan rahatsız olmazlar.

Kaçıngan (kayıtsız) bağlanma: Kaçıngan bağlanma stiline sahip olan yetişkinler kendilerini değerli ve sevilmeye layık olarak görürken diğer insanlara karşı olumsuz değerlendirmeler yapmaktadırlar. Bu kişiler hayal kırıklığı yaşamamak ve terk edilmemek için yakın ilişkilerden kaçınmaktadırlar. Kaçıngan bağlanan kişiler genelde romantik ilişkilerde birden uzaklaşan ve terk eden taraf olmaktadırlar. Bu sayede güçlü ve bağımsız olduklarını düşünerek olumlu benlik algısı yarattıklarına inanırlar.

Korkulu bağlanma: Korkulu bağlanma stiline sahip olan kişiler hem kendileri hem de diğer insanlara karşı değerlendirmeleri olumsuzdur. Kişi, kendisi de dahil kimsenin sevilmeye layık olmadığını düşünmektedir. Bu sebeple korkulu bağlanan kişiler yakın ilişkilerden uzak dururlar, ilişkilerinde ise sürekli sorun yaşarlar.

Kaygılı (saplantılı) bağlanma: Kaygılı bağlanmaya sahip olan kişiler kendilerini değerli görmezken diğer insanlara karşı değerlendirmeleri olumludur. Bu nedenle bu kişiler diğerlerinin kabulünü ve onayını kazanmaya çalışırlar. Arkadaşlık ve romantik ilişkileriyle çok fazla meşgul olmaları nedeniyle genellikle terk edilen ve yalnız kalan taraf onlar olmaktadır (Kaya Örk, 2021).

Aldatmanın Bağlanma Stilleri ile İlişkisi

Aldatmanın sebepleri çok boyutlu ve karmaşıktır. Aldatma, yalnızca bir sadakat sorunu değil; aynı zamanda bireyin geçmiş yaşantıları, ilişkisel deneyimleri ve bağlanma stilleri ile doğrudan bağlantılı psikolojik bir olgudur. Özellikle çocuklukta gelişen bağlanma stilleri, bireyin yetişkinlik döneminde nasıl bir bağ kurduğunu belirler. Bu nedenle aldatmanın psikolojik kökenlerini anlamaya çalışırken, bireyin bağlanma stiline odaklanmak derinlemesine bir içgörü sunar (Deniz ve Baltacı, 2023).

Araştırmalar, kaçıngan bağlanma stiline sahip bireylerin romantik ilişkilerde duygusal yakınlıktan kaçındıklarını ve bu nedenle tek gecelik ya da rastlantısal ilişkileri tercih etme olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu bireyler, partnerlerine karşı mesafeli bir tutum sergileyerek, derin bağ kurmaktan kaçınma eğilimi gösterirler.

Öte yandan kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler ise duygusal olarak daha bağımlı, onay arayışında olan ve ilişkide terk edilme korkusu yaşayan kişiler olarak tanımlanır. Bu kaygı, zamanla ilişkide dengesizliklere ve sadakatsizliğe zemin hazırlayabilir. Ayrıca, bağlanma kaygısı yüksek olan bireylerin bekar kalmaya eğilimli oldukları ve ilişkilerinde istikrar sağlamada zorluk yaşadıkları da bazı çalışmalarla ortaya konmuştur (Deniz ve Baltacı, 2023).

Sonuç

Bağlanma stilleri, bireyin ilişkilerdeki tutumlarını ve sadakat anlayışını şekillendiren önemli psikolojik yapılardır. Güvensiz bağlanma stilleri, bireylerin duygusal ihtiyaçlarını sağlıksız yollarla karşılamasına ve bu bağlamda aldatmaya daha yatkın hale gelmesine neden olabilir. Ancak bu bulgular, aldatmayı haklılaştırmak ya da meşrulaştırmak için değil; daha derin bir anlayış geliştirmek ve önleyici yaklaşımlar geliştirebilmek için değerlidir. Aldatma, her koşulda ilişkiyi zedeleyen, güveni yıkan ve psikolojik sonuçlar doğuran bir eylemdir. Bu nedenle bağlanma stillerini tanımak, ilişkilerde sağlıklı sınırlar ve sorumluluk bilinci geliştirmek açısından da önemlidir.

Kaynakça

Deniz, T. C., ve Baltacı, S. (2023). Romantik ilişkilerde aldatmaya yönelik tutumu belirleyen faktörler: Ebeveyn aldatması yaşantısı, bağlanma Atıf Cite biçimi ve ilişki doyumunun rolü. Humanistic Perspective, 5 (3), 1311-1331. https://doi.org/10.47793/hp.1353574

Kaya Örk, E. (2021). Bağlanma kuramı çerçevesinde aldatma ve boşanma. IBAD Sosyal Bilimler Dergisi, (10), 248-263.

Melike Salman
Melike Salman
Melike Salman, Kahramanmaraş doğumludur. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikoloji Bölümü 4.sınıf öğrencisidir. Eğitim hayatında devlet hastanesi ve özel kliniklerde staj yapmıştır. Gelişim psikolojisi, psikolojik testler, oyun terapisi, bilişsel psikoloji, çift ve evlilik terapisi, aile terapisi gibi derslerini başarıyla tamamlamıştır. Uzmanlaşmak istediği alan genel olarak çocuk psikoloji üzerine olup oyun terapisi, çocuk ve ergen bilişsel davranışçı terapi, kısa süreli çözüm odaklı terapi gibi eğitimler almıştır ve almaya devam etmektedir. Psikoloji alanında kendini geliştirmeye devam etmekte ve başarılı bir psikolog olarak meslek hayatında başta çocukların olmak üzere bireylerin ruh sağlığını güçlendirmek istemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar