Perşembe, Ekim 9, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Ne Yapsam da Bir Türlü Olmuyor

Hepimizin hayatında depresif hissettiğimiz veya yetersizlik duygusu ile mücadele ettiğimiz belli başlı dönemler olmuştur. Ancak bazen kişi kronik bir biçimde erişkinlik yaşantısında ne yapsa da sanki eksik ve yetersiz kalıyormuş gibi hissedebilir. Ya da sanki hep bir şeyler yapması gerekiyormuş da yapmıyormuş gibi bir hissiyata kapılabilir.

Bir davette, sinemada veya arkadaşlar ile keyifli bir sohbet esnasında bu duygu ve düşünceler kişiye adeta sinsi bir düşman gibi yaklaşır. Peki nedir bu düşmanın kaynağı?

Geçmişte her birimiz kapsayıcı, destekleyici, eleştirel, öfkeli yani olumlu ya da olumsuz türden tutumlar sergileyen başka erişkin kişilerin yanında büyüdük. Bu sırada da bize kendimizi iyi ya da kötü hissettirebilecek ve aynı zamanda kendimiz ile olan ilişkimizi oldukça derinden etkileyebilecek türden davranışlarda bulunuldu.

Aslında bu süreç, kendimizi de bir bakıma ilk kez keşfettiğimiz ve ilk kez kendimiz ile tanıştığımız bir zamandır. Başlıkta belirttiğim “ne yapsam da bir türlü olmuyor” cümlesi aslında temeline bakıldığında bir çeşit yetersizlik duygusu ile karakterize bir söylemdir. Kişi, yetersizlik duygusunun pençesindeki ruhsal açıdan deneyimlediği yorgunluğunu bu şekilde betimler.

Peki gerçekten de bu kadar yetersiz midir?

Bilinçaltı İzleri: Eleştiren Ebeveynin Sesi

Bakıldığında kişi belki de oldukça deneyimli ve donanımlı birisidir. Belki başarılı bir girişimci, belki yetenekli bir cerrah, belki de önemli bir iş insanı… ancak iç dünyasında bunun tam aksi yönde konuşan birisi vardır.

Bu genellikle eleştiren, değersiz hissettiren bir ebeveyn tutumu olabilmektedir. Bu da beraberinde bireyleri “ben olduğum şekilde kabul görmeye değer birisi değilim” düşüncesine sevk eder.

Peki bu düşünce ve duygular yalnız mı hareket ederler? Yoksa yanlarında eşlik eden farklı sorunlar olur mu? Maalesef ki bu sorunun cevabı evettir.

Kişi bu yöndeki duyguları ile baş etmekte zorlandıkça hayır diyememe, onay arayışı, herkesi memnun etmeye çalışma gibi kişiler arası ilişkilerde zorlantıya sebep olabilecek döngülerin içine girmeye başlar.

Bugünkü erişkinlik çağında yetersizlik duygusu ve değersizlik duygularını yoğun düzeyde deneyimleyen bireylerin geçmişinde, ayna tutulmamış, görülmemiş ve bir o kadar da duyulmamış bir çocukluk çağının izlerine rastlanmaktadır.

Travma ve Kabul Süreci

Hayat içerisinde bu duygular ile baş edebilmenizin yolu onları bastırmak ya da yok saymaktan ziyade onların kökenini tanımaktan geçmektedir. Unutmayın ki tanımadığınız ve anlamadığınız bir sorunu çözemezsiniz.

Fark etmek, hayatın her alanında çözüme giden yolun ilk basamaklarıdır. Var olan durumu “bu benim gerçeğim” düşüncesinden hareketle benimser ve kabul ederseniz rahatsızlık hissettiğiniz olgu yaşantınızda kemikleşir ve kronik bir hastalık misali ağrılı olur.

“Ancak bunun için ne yapabilirim” diyerek yola çıktığınız an, size yüklenen bu yükten kurtulmak için çözüm aramaya başlarsınız.

İnsanların gündelik yaşantı akışında bence en büyük hatası, var olan soruna o kadar fazla odaklanıyorlar ki çözümü bir türlü göremiyorlar. Evet, ortada mevcut bir sorun olabilir.

Ancak bu konunun, alışkanlığın ya da o an kişiyi rahatsız eden şey her ne ise değişemeyeceğine bazen o kadar inanıyorlar ki aslında çözümden farkında olmadan kendileri uzaklaşıyorlar.

Aile, Bağ ve Bilinçaltı Dinamikleri

Unutmayalım ki ailemiz bizim dünya ile ilk temasımızdır. Ancak aile, bireyin hayatı boyunca dünya ile olan temasını sağlayacak mekanizma olmayacaktır.

Nasıl ki aile ile olan ilişkinin bağımlı bir ilişki olmasını doğru bulmuyorsak; ailenin kişiye yüklediği sorun, sorumluluk ya da duygulanımlar ile de kurulan ilişkinin bağımlı ya da sağlıksız olmasını da doğru bulmayız.

Belki şu an diyeceksiniz ki, “ilişki kurmak ile burada anlatılanların ne alakası var ki?” Ben de size şunu açıkça ifade edebilirim ki ilişki kurmak yalnızca kişiler ile olmaz.

Kavramlarla, olgularla, kelimelerle hatta hayatın kendisiyle ve kendinizle de bir tür ilişki içerisindesinizdir. Her ilişki illa ki güzel kurulacak ya da güzel şeyler ile olacak diye bir kural yoktur.

Belki bazılarımız ilişki kurmayı ilk öğrendiği haliyle sürdürüyordur. Bazılarımız hâlâ daha bağ kurmakta zorlanıyordur.

Bu kısma bu kadar geniş yer vermemin sebebi aslında en başlarda da ifade ettiğim üzere hayatta yetersizlik duygusu ve değersizlik hissetme, ilk ailede edinilen bir durumdur. Ama bunu aynı şekilde sürdürmek sizin kendiniz ile olan ilişkinizden kaynak alır.

Kendinle Barışmak ve İyileşme Süreci

Kendinizle aranızın her geçen gün daha iyiye gitmesini temenni ederek metnin sonuna geliyorum. Belki de artık biraz da kendinize iyi davranmanızın zamanı çoktan gelmiştir…

Travmalarla ve bilinçaltı izlerle yüzleşmek, her ne kadar sancılı görünse de iyileşmenin ilk kapısını aralar. Kendine şefkatle yaklaşan bir zihin, geçmişten gelen yaraları dönüştürebilecek en güçlü araçtır.

Efe Barkın Seyfeli
Efe Barkın Seyfeli
Lisans eğitimimi 2019 yılında Nişantaşı Üniversitesi psikoloji bölümünde tamamladıktan hemen sonra İstanbul Aydın üniversitesinde klinik psikoloji tezli yüksek lisans programına kabul aldım. Bu süreç içinde danışan görmeye ve mesleğimi icra etmeye başladım. Yüksek lisans sürecimde ‘Yetişkinlerde Madde Bağımlılığı ile Çocukluk çağı Travmaları ve Bağlanma Stilleri Arasındaki İlişki’ konulu tezim oy birliği ile kabul edildi. Tez sürecinde ‘Uluslararası Sürdürülebilirlik İçin Sosyal Bilimler Kongresi’ bünyesinde kongre sunumu ve bildiri özetleri kitabında çalışma yayını çıkarttım. Daha sonrasında yüksek lisans tezimden, Bağımlılık Dergisi’nde yayınlanan makalemi çıkarttım. 2021 yılında yüksek lisansımı onur derecesi ile tamamladım. Aynı yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinde Rdm subayı olarak yurtdışı görevinde bulundum. Görevimi tamamladıktan sonra Balıklı Rum hastanesinde 1,5 yıl süre ile çalıştım. Şu anda özel kliniklerde faaliyetlerimi sürdürmekteyim. Dinamik ekolle çalışmaktayım. Aynı zamanda EMDR terapisi uygulayıcısıyım. Yetişkin danışanlarla çalışmaktayım.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar