Günümüzde ilişkiler üzerine konuşulduğunda en çok dikkat çeken durum, insanların “mükemmel ilişki” arayışında olmasıdır. Sosyal medya, romantik filmler veya çevresel örnekler, kusursuz bir ilişki mümkünmüş gibi bir algı yaratıyor.
Ancak gerçek hayatta her ilişkinin inişleri çıkışları, çatışmaları ve farklılıkları vardır. Bu mükemmeliyetçi beklentiler ilişkilerdeki doyumu azalttığı gibi, çiftlerin dengeli ve sağlıklı bir ilişki kurmasına da engel oluyor.
İşte tam burada sormamız gereken o soru ortaya çıkıyor:
Mükemmel ilişki diye bir şey var mıdır?
Mükemmeliyetçi Beklentilerin Kaynağı
İnsanlar ilişkiye başlarken genellikle bilinçli ya da bilinçsiz bazı kalıplar taşır. “Her zaman mutlu olmalıyız”, “Hiç tartışmamalıyız” ya da “Partnerim beni her zaman anlamalı” gibi beklentiler oldukça yaygındır.
Bu beklentilerin çoğu kültürel öğretiler ve sosyal medyadan beslenir. Sosyal medyada sıkça paylaşılan “ideal çift” görüntüleri, bireylerde kıyaslama ve yetersizlik hissi yaratabilir.
Araştırmalar da bu görüşü desteklemektedir. Örneğin, Flett ve Hewitt’in (2016) çalışmaları, mükemmeliyetçi beklentilerin ilişkilerde tatminsizlikle yakından bağlantılı olduğunu ortaya koymuştur.
Hayal Kırıklığı Döngüsü
Mükemmeliyetçi beklentiler, gerçek yaşam ile karşılaştığında hayal kırıklığı döngüsü yaratır. Bu hayal kırıklığı, partnerlerde olumsuz algıları artırabilir ve iletişimi zayıflatabilir.
Bu süreç şu şekilde işler:
-
İdeal beklentiler oluşur.
-
Gerçek hayat bu beklentilere uymadığında hayal kırıklığı yaşanır.
-
Eleştiriler ve çatışmalar artar.
-
İlişki doyumu azalır.
Bu döngü sürdükçe, ilişkiyi güçlendirmek yerine zedeleyen bir süreç ortaya çıkar.
Gerçekçi İlişki Algısının Önemi
Hiç kimse her zaman mutlu, anlayışlı ve kusursuz olamaz. İlişki, farklı geçmişlere ve bakış açılarına sahip iki insanın bir araya gelmesiyle oluşur.
Çiftler, birbirlerini farklılıklarıyla ve geçmişleriyle olduğu gibi kabul ederler ve birbirlerine saygı duyarlar.
Araştırmalar da bu görüşü destekler; Gottman’ın (1999) çalışmaları, mutlu çiftlerin de tartışmalar yaşadığını, ancak bunları saygı çerçevesinde yürüttüklerinde ilişkilerini güçlendirdiğini göstermiştir.
Çünkü doğru iletişim en güçlü araçtır ve bunu doğru kullanan insanlar, yaşamlarının kontrolünü ele almış insanlardır.
Çözüm Önerileri: Beklentileri Dengede Tutmak
Elbette her ilişkinin kendi dinamiği vardır. Fakat burada bahsedeceğim bazı maddeler genel olarak ilişkilerde hayal kırıklığı döngüsünü kırmak için önemlidir:
-
Gerçekçi beklentiler kurmak: Partnerin her zaman mükemmel davranmasını beklemek yerine farklılıkları kabul etmek.
-
İletişimi açık tutmak: Duyguları ve beklentileri uygun bir dille ifade etmek.
-
Kıyaslamadan uzak durmak: Sosyal medya veya çevredeki ilişkilerle kendi ilişkisini karşılaştırmamak.
-
Hataları kabul edebilmek: Hem kendi hataları hem partnerin eksikliklerini kabul etmek.
-
Ortak hedefler geliştirmek: İlişkinin, paylaşılan değerler ve amaçlar üzerinden güçlendirilmesi için çabalamak.
Unutmayın; önemli olan, ilişkiyi mükemmel olmaya zorlamak değil; “yeterince iyi” olmasına izin vermektir.
Sonuç
Tüm bu bilgiler ışığında incelendiğinde; ilişkilerde mükemmellik arayışının, çoğu zaman hayal kırıklığı yarattığı gerçeği yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmıştır.
İlişkilerin doğasında farklılıklar, anlaşmazlıklar ve çatışmalar vardır. Önemli olan bu durumları yok etmek değil, yapıcı biçimde yönetebilmektir.
Mükemmel ilişki yoktur; gerçekçi beklentilerle kurulan ve emek verilen bir ilişki vardır. Sosyal medyanın ve kültürel baskıların yarattığı ideal imgelerden uzaklaşıp, ilişkiyi kendi dinamikleri içinde değerlendirmek, en sağlıklı yaklaşımdır.
Unutmamalıyız ki:
Kusurlar ve eksiklikler, ilişkilerin insani yanını güçlendiren en temel yapıtaşlarıdır.
Sevgiyle kalın…
Kaynakça
Flett, G. L., & Hewitt, P. L. (2016). Perfectionism in relationships: Implications for romantic satisfaction and distress. Journal of Social and Personal Relationships, 33(6), 742-764. https://doi.org/10.1177/0265407515578325
Gottman, J. M. (1999). The seven principles for making marriage work. New York, NY: Three Rivers Press. https://doi.org/10.1177/0265407515578325