Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Pasif Agresif Kişilik Yapısının Psikososyal Analizi

Çoğu zaman saldırganlık denildiğinde akla bağıran, öfkelenen ya da fiziksel şiddete yönelen bireyler gelir. Oysa psikoloji literatürü, saldırganlığın yalnızca açık değil, örtük biçimlerde de sergilendiğini söyler. Bu örtük biçimlerden biri olan pasif agresif kişilik yapılanması, ilişkilerde zorlayıcı ama bir o kadar da göz ardı edilen bir dinamiğe işaret eder.

Tanım ve Klinik Görünüm

Pasif agresif kişilik bozukluğu (güncel DSM-V’te “resmi” bir tanı olarak yer almasa da, “negatifistik kişilik özellikleri” başlığı altında ele alınır), bireyin öfke ve çatışma duygularını doğrudan ifade etmek yerine, dolaylı yollarla dışa vurduğu bir örüntüdür.

Bu kişiler genellikle sorumluluklardan kaçar, verilen görevleri isteksizce yapar, erteleyici davranır ve sıklıkla “anlamlı suskunluklar” sergilerler. Yüzeyde uysal, hatta uyumlu görülebilirler; fakat altında kronik bir öfke, gücenmişlik ve direnç vardır.

İlişkilerde Sessiz Savaş

Pasif agresif bireyler, öfkeyi açıkça ifade etmeyi riskli ya da yasaklanmış gören bir iç dünya taşırlar. Bu nedenle agresyonları; unutmalar, gecikmeler, pasif direnç, iğneleyici sözler ya da mağduriyet diliyle şekillenir. Bu dinamik özellikle yakın ilişkilerde partneri, iş arkadaşlarını veya aile bireylerini duygusal olarak diken üstünde bırakır.

Örneğin, eşinin doğum gününü bilerek unutan biri, “Ama unuttuğum için üzgünüm, çok yoğundum” diyerek hem empati göstermeye çalışır hem de aslında karşı tarafı cezalandırır. Bu bir davranış değil, bir mesajdır: “Ben de bir şeylerden memnun değilim, ama söylemeyeceğim. Sen anlamaya çalış.”

Psikodinamik Altyapı

Bu kişilik örüntüsünün temelleri çoğu zaman erken çocukluk döneminde atılır. Özellikle otoriter, eleştirel veya duyguların bastırıldığı aile yapılarında yetişen bireyler, öfke ifade etmenin tehlikeli olduğunu öğrenirler. Bu durum, saldırganlık dürtülerinin bastırılarak içe dönmesine ya da pasif yollarla dışavurumuna neden olur.

Freud’un psikanalitik kuramında bu, “yüceltme” değil, bir tür “yer değiştirme” savunma mekanizması olarak değerlendirilir.

Günlük Hayatta Görünümleri

  • Sürekli erteleme: İşleri son dakikaya bırakma, geciktirme, zamanında yapmama.

  • Unutkanlık: Özellikle önemli konularda seçici unutkanlık.

  • İma ve iğneleyici espriler: Duygularını açıkça değil, alttan alttan ifade etme.

  • Mağdur rolü: Sürekli olarak kendini anlaşılmamış ya da haksızlığa uğramış biri gibi gösterme.

  • Kararsızlık: Sorumluluk almayı reddetme ama şikayet etmeye devam etme.

Terapi Sürecinde Pasif Agresyon

Terapötik alanda bu bireylerle çalışmak çoğu zaman sabır ister. Çünkü danışan, sözcüklerle değil, davranışlarla konuşur. Seanslara geç kalabilir, ödevleri aksatabilir, terapiste dolaylı olarak karşı koyabilir. Ancak bu direnç, terapistin “sabote ediliyor” hissinden ziyade, danışanın duygularını ifade etmekte yaşadığı güvensizlikle açıklanmalıdır.

Terapi sürecinde, kişinin önce öfke duygusuyla sağlıklı bir temas kurması, ardından bu duyguyu uygun yollarla ifade etmesi desteklenir.

Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi ve Psikodinamik yaklaşımlar bu alanda etkili araçlar sunar. Örneğin Şema Terapi’de “cezalandırıcı ebeveyn” ya da “boyun eğici çocuk” şemalarıyla çalışmak, pasif agresif kişilik örüntülerini dönüştürmede oldukça işlevseldir.

Sonuç: Pasif Agresif Kişilik ve İyileşme Yolları

Pasif agresif kişilik örüntüsü, yalnızca bireyin değil, çevresinin de psikolojik kaynaklarını tüketebilir. Bu nedenle kişiye yönelik yargılayıcı bir tutumdan çok, duygusal ifade biçimini dönüştürmeye odaklanan bir yaklaşım önemlidir.

Öfke’nin bastırılmadan ama zarar vermeden ifade edilebileceği, duyguların açıkça konuşulabileceği alanlar oluşturmak, iyileşmenin başlangıcıdır.

Unutmayın: Öfke bazen bağırmaz; gecikir, unutur, ima eder – ama asla yok olmaz.

Merve Nebati
Merve Nebati
Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce Psikoloji mezunu olan Merve Nebati, uluslararası sivil toplum kuruluşlarında savaş, travma, işkence ve afet mağdurlarıyla çalışarak kriz müdahalesi ve psikososyal destek konularında dört yıllık mesleki deneyime sahiptir. Bilişsel Davranışçı Terapist olan Nebati, çeşitli psikolojik test ve ölçekler uygulamakta, kadın hakları ve psikososyal dayanıklılık üzerine psiko-eğitim programları yürütmektedir. Yüz yüze seansların yanı sıra online terapiler de sağlayarak danışanlarına geniş bir erişim imkânı sunmaktadır. Mesleki bilgisini akademik ve popüler yayınlarla paylaşarak psikoloji alanında farkındalık oluşturmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar