Erken çocukluk döneminde yeni veya alışılmadık bir sosyal durumla karşı karşıya kalındığında ortaya çıkan utangaçlık, huzursuzluk veya tereddüt duygularının, daha sonraki yaşamda sosyal zorluklar için bir risk faktörü olduğu bulunmuştur. Utangaçlık, akranlarla sosyal etkileşim arzusu, sosyal korku ve kaygı (yani yüksek sosyal kaçınma motivasyonu) tarafından anında engellendiği bir yaklaşma-kaçınma çatışması olarak karakterize edilmiştir. Utangaç çocuklar sosyalleşmek isteseler bile sosyal kabul görme endişeleri onların bu konuda geri çekilmelerine sebep olabilir. Ayrıca başkalarının yanında olumsuz duyguları sıklıkla sergilemek, çocukların sosyal beklentilerini ve sosyal yeterliliklerine olan güvenlerini olumsuz etkileyerek utangaçlığa yol açabilir.
Çocuklar büyüdükçe ebeveynlik davranışları ve sosyal alandaki akranları gibi çok çeşitli çevresel etkilere maruz kalırlar ve bu deneyimlerin utangaçlık gelişimi üzerinde etkileri olabilmektedir. Bu bakımdan akranlarla veya ebeveynlerle olumlu alışverişler, sosyal veya başa çıkma becerilerinin gelişmesine yol açabilir ve sosyal durumlara yönelik olumsuz beklentileri ortadan kaldırabilir. Bu da zamanla daha az utangaçlığa yol açabilir. Örneğin sosyal başarısızlık, sınıftaki utangaçlığın habercisi olabilirken, tersine olumlu sosyal deneyimler utangaçlığı azaltabilmektedir.
En istikrarlı mizaç ve kişilik özelliklerinden biri olarak tanımlanan utangaçlıkta mizaç özelliklerinin yanı sıra ebeveyn sevgisi, yani sıcak, duyarlı ve destekleyici ebeveynlik davranışları ve ebeveynin davranışsal kontrolü, yani sınırlar koyma, tutarlı disiplin ve olgunluk talepleri, çocukların daha sonraki sosyal yanlısı davranışları geliştirmesiyle ilişkilidir. Ebeveyn sevgisinin, çekingenlik ve sosyal geri çekilme gibi utangaçlıkla ilgili yapılar üzerindeki olumlu gelişimsel etkilerine ilişkin benzer sonuçlar da bulunmuştur.
Özellikle sosyal geri çekilme belirtileri gösteren çocukların, dışlayıcı davranış açısından düşük anne sevgisinin olumsuz etkilerine karşı savunmasız olduklarını bulmuşlardır. Dahası yüksek anne şefkatinin, daha sonra düşük düzeyde olumsuz duyguları öngördüğünü, anne pozitifliğinin (yani annenin pozitif duygulanımı ve pozitif kontrolü), mizaçlı olarak utangaç okul öncesi çocuklar için daha iyi sosyal sonuçlarla ilişkili olduğu ortaya koyulmuştur.
Sadece annelerin değil, babaların olumlu ebeveynliği (yani sıcaklık, şefkat ve çocuklara olumlu katılım) ile çocukların gelişmiş sosyal beceriler, sosyal başarı arasında olumlu ilişkiler olduğunu bildirmişlerdir.
Çocukların sosyal ve duygusal gelişiminde ebeveynlik tutumları temel bir belirleyici olarak öne çıkar. Ebeveynlerin çocuklarına yönelik tutumları, onların özgüven geliştirme, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurma ve duygularını düzenleme becerileri üzerinde doğrudan etkilidir. Özellikle çocukların sosyal ortamlarda yaşadıkları çekingenlik, sosyal geri çekilme veya dışlanmışlık gibi sorunların anlaşılmasında ebeveynlik stillerinin incelenmesi kritik bir öneme sahiptir.
Ebeveynlik Tutumlarının Utangaçlıkla İlişkisi
Çocuğun utangaçlık düzeyi, yalnızca doğuştan gelen mizaç özelliklerinden değil, aynı zamanda ebeveynlerin çocuklarına karşı sergilediği tutum ve davranışlardan da önemli ölçüde etkilenmektedir. Ebeveynlik tarzları, çocuğun duygusal güvenliğini, sosyal özgüvenini ve dış dünyayla etkileşim biçimini şekillendirerek utangaçlıkla doğrudan ilişkili hale gelir. Aşağıda yaygın ebeveynlik tutumları ve bunların utangaçlık üzerindeki etkileri açıklanmaktadır:
1. Demokratik (Destekleyici ve Sınır Koyan) Ebeveynlik
Bu tutumda ebeveynler, çocuklarına karşı hem şefkatli ve duyarlı davranır hem de sınırlar ve kurallar koyarlar. Çocuğun fikirleri dikkate alınır, duyguları ciddiye alınır ve birey olarak görülür.
Utangaçlıkla ilişkisi:
Demokratik ebeveynlik, çocuğun kendine güvenini ve sosyal yeterliliğini destekler. Özellikle sosyal geri çekilme eğiliminde olan çocuklar için bu tutum, utangaçlığın azalmasına yardımcı olur. Çünkü çocuk, kabul edildiğini ve duygularının güvenle ifade edilebileceğini öğrenir.
2. Otoriter (Baskıcı ve Katı) Ebeveynlik
Bu ebeveynlik tarzında kurallar baskındır, ama duygusal destek düşüktür. Ebeveynler çoğunlukla itaat bekler ve çocuğun bireysel ihtiyaçlarına çok az yer verir.
Utangaçlıkla ilişkisi:
Otoriter tutumla yetişen çocuklar, hata yapmaktan korkabilir ve cezalandırılma kaygısıyla sosyal ortamlardan geri durabilir. Bu durum, utangaçlığı artırarak çocuğun sosyal gelişimini olumsuz etkileyebilir. Katı disiplin, çocuğun özgüvenini bastırabilir ve çekingenliği pekiştirebilir.
3. İzin Verici (Aşırı Hoşgörülü) Ebeveynlik
İzin verici ebeveynler, çocuğa karşı aşırı sevecen olabilir, ancak yeterli sınır ve yönlendirme sağlamazlar. Kurallar genellikle esnektir ya da hiç yoktur.
Utangaçlıkla ilişkisi:
Bu tutumla büyüyen çocuklar bazen sosyal beceri eksikliği yaşayabilir çünkü rehberlik ve yapı eksiktir. Utangaç bir mizaca sahip çocuk için bu durum, sosyal ortamlarda ne yapacağını bilememeye ve geri çekilmeye neden olabilir. Rehbersizlik, sosyal cesareti artırmak yerine kaygıyı artırabilir.
4. İhmal Edici (İlgisiz ve Duyarsız) Ebeveynlik
Bu ebeveynlik tipinde çocuk hem duygusal hem de davranışsal olarak ihmal edilir. Ebeveynin ilgisi, sevgisi ya da kontrolü düşüktür.
Utangaçlıkla ilişkisi:
İhmal edici tutum, çocuğun duygusal güvenliğini sarsar. Utangaç çocuklar özellikle sevgi eksikliğine karşı daha savunmasız hale gelir. Sosyal ortamlarda kendilerini değersiz hissedebilir ve reddedilmekten korktukları için daha fazla içe kapanabilirler. Bu da sosyal çekilmeyi ve kalıcı utangaçlığı tetikleyebilir.
Utangaç olan çocukların davranışları ebeveynlerinden gelen destekleyici sevgi dili ve doğru sınırlar koyma ile sosyal becerileri desteklenerek sağlıklı hale getirilebilmektedir. Sosyal alana dahil olma eğilimi artmaktadır. Böylelikle sosyalleşmenin önündeki engellerden biri olan utangaçlık, uygun ebeveynlik ile birleştirildiğinde sonuçları daha az zararlı olabilir.
Kaynakça
Eggum, N. D., Eisenberg, N., Spinrad, T. L., Reiser, M., Gaertner, B. M., Sallquist, J., & Smith, C. L. (2009). Development of Shyness: Relations With Children’s Fearfulness, Sex, and Maternal Behavior. Infancy: The Official Journal of the International Society on Infant Studies, 14(3), 325–345.
https://doi.org/10.1080/15250000902839971
Zarra-Nezhad, M., Moazami-Goodarzi, A., Nurmi, J. E., Eklund, K., Ahonen, T., & Aunola, K. (2018). Children’s shyness moderates the associations between parenting behavior and the development of children’s pro-social behaviors. Journal of Child and Family Studies, 27, 3008–3018.