Perşembe, Nisan 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Erkeklere Kıyasla Kadınlarda Depresyon Riski

Hep duymuşsunuzdur: Erkekler kadınlardan önce ölüyor, kadınlar yorulmuyor, erkekler harap ediyor gibisinden konuları. Aslında bu konuya bilimsel bakıp, kadınların neleri sırtladıklarını gözler önüne serelim mi?

İsterseniz hemen bir alıntı yapıp onun üzerinden gidelim ki bazı sivri zekâlılar karşı çıkamadan gerçekleri görmüş olsunlar.

“Depresyonda cinsiyet çok önemli,” dedi. “Kadınlar erkeklere göre iki kat daha çok depresyon geçiriyor. İşin ilginç yanı, söz konusu fark ergenlik döneminde başlıyor, doğurganlık yaşı boyunca devam ediyor. Peki, neden böyle? Hormon düzeylerindeki değişikliklerin sinir sistemini etkilediğinden söz etmiştim. Kadınlarda, ergenlikle birlikte, östrojen ve progesteron düzeyleri yükseliyor, aynı zamanda aybaşı kanamasıyla kendisini belli eden aylık dalgalanmalar göstermeye başlıyor. Bu iki hormon, beyni etkiliyor, depresyon oluşumuyla ilgili olduğu bilinen serotonin ve noradrenalin düzeylerini değiştiriyor. Dolayısıyla, depresyon oranındaki artıştan doğrudan sorumlu olabilirler. Özellikle östrojen düzeyindeki değişikliklerin serotonin düzeyi ve serotonin reseptörleri üzerindeki etkisi çok araştırılmış ve aradaki bağlantı gösterilmiş.

Ek olarak, kadınlarla erkekler arasındaki ruhsal ve toplumsal farklar olduğu düşünülüyor. Kadınlar, mutsuzluk duygusuna kapıldıklarında, dikkatlerini kendi üzerlerine çeviriyor, bu konuyu sürekli kafalarında döndürmeye başlıyorlar. Depresyon geçiren kadınlarla erkeklerin konuşma özelliklerini araştıran bir çalışma var. Önlerine bir teyp konup içlerinden geldiği gibi konuşmaları istendiğinde, kadınlar kendilerinden ve yaşadıkları olumsuz duygulardan söz ederken, erkekler işten güçten, gündelik olaylardan konuşma eğilimi gösteriyor. Bazı araştırmacılar, kadınların erkeklere göre üç kat daha fazla intihar girişiminde bulunmalarını, daha yoğun bir huzursuzluk yaşamalarına bağlıyor. Erkeklerde girişim az, ama ölümle sonlanma oranı yüksek. Depresyon geçiren kadınlarda, depresyonun yanı sıra panik ataklar, fobiler ve yeme bozuklukları sık görülürken, erkeklerde alkolizmin ve genel olarak madde kullanımının yükselmesi bir başka özellik. Alkolizm kadınlarda ender görülüyor, ama olduğunda daha şiddetli seyrediyor.” (1)

Görüldüğü gibi, kadınların depresyona girme ve buna bağlı olarak yaşam kalitelerinde değişikliğe gitmeleri daha yüksek. Aynı zamanda araştırmalar, doğumdan sonraki günlerde de sıkıntılı zamanların depresyonu tetikleyip kadını ele geçirdiğini ve ölüm düşüncesini yükselttiğini gösteriyor.

Ev İçi Sorumluluklar ve Depresyon Riski

Bunlara ek olarak, ev hanımlarını ilgilendiren bir konu daha var. Şöyle ki: “Ev içi sorumlulukların depresyon riskini artırdığı anlamına geliyor. Geleneksel rollerinin dışına çıktıklarında, kadınlarda depresyon oranları düşerken, erkeklerde artıyor, eşit hale geliyorlar.”

“Ev işi yapmak depresyona mı sürüklüyor yani?”

“Belki öyle bir sonuç çıkarılabilir. Ama yalnızca ev işi yapmakla değil, aynı zamanda gelir getiren bir iş sahibi olup olmamakla ilgili bir durum söz konusu. Çalışan kadınların depresyon skorları eşlerinden düşük çıkıyor.

Daha da ilginci, hem kadınlar hem de erkekler, eşlerinden daha az kazanıyorlarsa daha çok depresyon belirtisi gösteriyorlar.” Güldü, “İyilik para etmiyor ne yazık ki!” dedi, “üstelik insanı depresyona yatkın hale getiriyor.”

Ne demek istediğini anlamadım.

“Kadınlar duygusal destek sağlamak konusunda erkeklerden daha becerikliler biliyorsun,” dedi. “Bir kere sezgileri daha yüksek. Tanık oldukları sıkıntılar için daha çok üzülüyor, başkalarının dertlerini daha bir sahipleniyorlar. İyi insan oldukları oranda daha kırılgan oluyorlar, anlayacağın.” (2)

Bakınız, bu ikinci alıntıda da ev hanımları üzerinden bir çalışma yapılmış ve sonuç yine aynı: depresyon yükseliyor. Buna bağlı ölüm düşüncesi artıyor ve hayat zindan oluyor. Ancak erkekler rolleri değiştirse bile, kadınların durumuyla eşit hale ancak gelebiliyorlar. Bu da demek oluyor ki kadınlar yüksek oranda riskli.

Kadınların Üstlendiği Yükler ve Dayanıklılık

Bu yüzden bir daha erkeklerle kadınları kıyaslayıp ölüm vb. konuları açarsanız, bu yazı aklınıza gelsin. Kadınların neleri üstlendikleri ve her şeye rağmen başa çıkabildikleri konuları aklınıza kazıyın.

Zaten bir konu daha var ki, depresyon geçiren birey başkaları üzülmesin diyen kişidir. Bir de kadın duygusallığı –aslında konu iyi insan olmak– olunca işler iyice sarpa sarıyor ama kadın, zorlukların üstesinden –erkeklerin sandığının aksine çıt kırıldım değiller– çoğu zaman gelebiliyorlar.

Başka bir beyin fırtınasında buluşmak üzere.

Hoşça kalın!  

Kaynakça:

  1. Levent Mete – Ustasından Depresyon Tahlilleri, Say Yayınları, İstanbul/2013, s. 88-89.  
  2. Levent Mete – Ustasından Depresyon Tahlilleri, Say Yayınları, İstanbul/2013, s. 105-106.
Emre Yıldırım
Emre Yıldırım
Emre Yıldırım, psikoloji ile ilgilenen yazar olarak deneyime sahiptir. Lisans ve ön lisans öğrenimini her ne kadar farklı alanlarda tamamlamış olsa da ikinci üniversite ve yüksek lisansını psikoloji ve sağlık alanında yapmayı düşünmektedir. Birçok ulusal dergilerde çalışmaları bulunmaktadır. Çeşitli dergilerde ve dijital mecralarda çalışmaları yayımlanmış ve yayınlanmıştır. Her bilimsel yönergeyi ve bilimi olduğu gibi psikolojiyi de herkes için anlaşılır hale getirmeyi misyon edinmiş olan yazar, bireylerin ruh, zihin ve sinir sağlığını güçlendirmeye yönelik içerikler üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar