Şöyle bir kadın tanıdım: Gecelere kadar çalışan, halinden asla şikâyet etmeyen ve bulduğu her fırsatta kendini geliştirmeye çalışan biri.
Dışarıdan bakıldığında sakin, soğukkanlı ve her şey yolundaymış gibi görünüyordu. Onun ne kadar başarılı ve disiplinli olduğunu görür, hayranlık duyardım.
Ama kendi dünyasında bambaşka bir hikâye vardı.
Övgülere cevap vermez, cevap verdiğinde ise “Evet, ama…” diyerek ya kendini eleştirir ya da başarısını sahiplenmezdi.
Diğerlerinin başarılarını gururla sergilediği bu dünyada, o neden kendi başarısını sahiplenmekten bu kadar çekiniyordu, anlamazdım.
Başarıları göz kamaştırıcıydı, ama kendi gözünde hep daha fazlası olabilirdi.
Peki, bu kadın size tanıdık geldi mi?
İmposter Sendromu Nedir?
İmposter Sendromu, tıpkı yukarıda anlatılan hikâyede olduğu gibi, bireylerin başarılarına rağmen kendilerini yetersiz veya “aslında hak etmedikleri” bir pozisyonda hissetmeleri durumudur (Clance & Imes, 1978).
Bu kişiler, elde ettikleri başarıları küçümser, övgüleri içselleştiremez ve çoğu zaman “herkes bunu yapabilirdi” düşüncesiyle hareket eder.
Dışarıdan bakıldığında son derece başarılı görünseler de içsel olarak hep bir öz-yetersizlik hissi taşırlar.
Yaygın bilinenin aksine bu durum yalnızca akademik veya eğitim alanında değil, sosyal ilişkilerde ve kişisel gelişimde de kendini gösterebilir.
Örneğin, bir insan, arkadaşlarına yardım edip takdir alsa bile, içten içe “Aslında ben bir şey yapmadım” diye düşünebilir.
İmposter Sendromu’nun 5 Hali
Dr. Valerie Young (2011), İmposter Sendromu’nu beş alt tipe ayırır:
-
Mükemmeliyetçi (The Perfectionist): Kendin için ulaşılması zor ve bazen imkânsız yüksek standartlar belirlersin ve bunlara ulaşamayınca kendini sert bir şekilde eleştirirsin. (Black Swan – Nina)
-
Süper Kadın/Adam (The Superwoman/Man): Hayatındaki her rolü mükemmel bir şekilde yönetmen gerektiğini hissedersin ve hiçbir alanda eksik kalmak istemezsin. (The Incredibles – Elastigirl)
-
Uzman (The Expert): Her şeyi bilmek zorunda olduğunu düşünürsün; eksik bilgin olduğunda ise kendini yetersiz ve utanmış hissedersin. (Good Will Hunting – Will)
-
Yalnız Çalışan (The Soloist): İşi tek başına yapmak gerektiğine inanırsın ve başkalarının desteğini reddedersin. (Iron Man – Tony Stark)
-
Doğuştan Dahi (The Natural Genius): Bir işi zorlanmadan, kolayca yapabiliyor olman gerektiğini düşünürsün; eğer çaba gerekiyorsa kendini başarısız hissedersin. (A Beautiful Mind – John Nash)
İmposter Sendromu Neden Kaynaklanır?
İmposter Sendromu’nu artık daha iyi anladık; peki, bu durumun kökeni nedir ve neden bazı insanlar diğerlerinden daha fazla etkilenir?
Araştırmalar, bu sendromun büyük ölçüde çocukluk deneyimleri ve aile dinamikleri ile ilişkili olduğunu gösteriyor.
Başarıları sürekli olarak “zaten olması gereken” bir davranış olarak görülen, takdir edilmeyen, yüksek beklentilerle yetiştirilen ve mükemmeliyetçi ebeveynlere sahip çocuklar, yetişkin olduklarında da başarılarını içselleştirmekte zorlanabiliyor.
Bunun yanı sıra toplumsal ve kültürel etkenler de bu sendromu tetikliyor.
Özellikle kadınlar küçük yaşlardan itibaren başarılarını abartmamaları, hep bir adım geri durmaları gerektiği yönünde eğitiliyorlar.
Başarılarını sahiplenmek yerine alçakgönüllü kalmaları bekleniyor.
Tepkilerini kontrol etmeleri öğretiliyor, “fazla” veya “aşırı” olmamaları tembihleniyor.
Bu bilinçaltı mesajlar, zamanla içsel bir öz-yetersizlik hissi yaratıyor ve kadınları İmposter Sendromu’na daha açık hâle getiriyor.
Harvard’da Hissedilen Yetersizlik
Yalnız değilsiniz.
Emma Watson, Tom Hanks, Serena Williams, Tom Brady, Michelle Obama ve daha niceleri İmposter Sendromu’nu deneyimlemiş kişiler.
Ancak bu yazıda özellikle bir meslektaşımdan bahsetmek istiyorum: Natalie Portman.
Oscar ödüllü bir oyuncu olarak tanısak da, onu bir meslektaşım olarak anmak kulağa ilginç gelebilir; ama evet, doğru, Natalie Portman aynı zamanda bir psikolog.
2003 yılında Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olmuş ve akademik kariyerini başarıyla sürdürmüştür.
Harvard’da öğrenciyken ise kendini sürekli “yanlışlıkla buradayım, buraya ait değilim” hissiyle bulduğunu paylaşmıştır.
Kendisinin de ifade ettiği gibi, her sözünü söylerken “aptal bir aktris” olarak görülmekten korkmuş ve başarılarını içselleştirmekte zorlanmıştır.
Böylesine başarılı bir kadın olmasına rağmen Portman’ın deneyimi, İmposter Sendromu’nun zekâya, üne, güzelliğe ve somut başarılara rağmen herkesi etkileyebileceğini gösteren bir örnektir.
Sonuç: Başarını Sahiplen, Özür Dileme
Son olarak, eğer İmposter Sendromu ile yaşıyorsanız, başarılarınızı fark edin ve kabullenin.
Başarılarınız için kimseye borçlu olmadığınızı hatırlayın ve mükemmeliyetçilik yerine var olanı kabul edin.
Kendi yolunuzu çizin ve başkalarının yolunda kaybolmayın.
Belki de bu sendromla başa çıkarken aklınızda tutmanız gereken en anlamlı söz, Oscar ödüllü oyuncu Meryl Streep’ten geliyor:
“Bazı günler ben de abartıldığımı düşünüyorum… ama bugün değil!”
(There are some days when I myself think I’m overrated… but not today!)
Referanslar
-
Clance, P. R., & Imes, S. A. (1978). The imposter phenomenon in high achieving women: Dynamics and therapeutic intervention. Psychotherapy: Theory, Research & Practice, 15(3), 241–247. https://doi.org/10.1037/h0086006
-
Cuncic, A. (2025). Is impostor syndrome holding you back from living your best life? Verywell Mind. https://www.verywellmind.com/imposter-syndrome-and-social-anxiety-disorder-4156469
-
Cokley, K., Watts, S. A., Keefer, A. L., Madhusudhan, D. K., Taylor, K. T., Clark, D. M., Nelson, R. S., & Cokley, K. O. (2020). Prevalence, predictors, and treatment of impostor syndrome: A systematic review. Journal of General Internal Medicine, 35(4), 1252–1275.
-
Unknown. (n.d.). Meryl Streep quote meme: “There are some days when I, myself, think I’m overrated. But not today.” [Meme]. Retrieved October 1, 2025, from Shutterstock.
-
Young, V. (2011). The Secret Thoughts of Successful Women: Why Capable People Suffer from the Impostor Syndrome and How to Thrive in Spite of It. Crown Business.