Salı, Eylül 23, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Okullar Açıldı: Çocuklarda Korku ve Kaygı ile Baş Etmek İçin Ebeveynlere Öneriler

Okulların açıldığı bu dönemde, birçok çocuk ve ebeveyn için hem heyecan hem de kaygı duygularının daha fazla hissedildiği zamanlardır. Çocuklar hem yeni sınıflarıyla hem de yeni arkadaşlıklar ve farklı öğretmenleriyle tanışma süreci yaşarken; ebeveynler de çocuklarının uyum sürecini ve yaşadığı duyguları yakından takip etmek isterler. Özellikle tatil döneminden sonra okul düzenine geçiş, bazı çocuklarda korku ve kaygının artmasına sebep olabilir. Bu duygular gelişimsel olarak normaldir, ancak doğru yönetilmediğinde çocuğun okul başarısını, arkadaşlık ilişkilerini ve özgüvenini olumsuz etkileyebilir.

Çocuklarda Okul Kaygısının Nedenleri

Çocukların okula uyum sürecinde yaşadığı kaygının pek çok nedeni olabilir. Bunları anlamak ve farkında olmak, ebeveynlerin daha sağlıklı bir destek sağlamasına yardımcı olur:

  1. Ayrılma Kaygısı: Erken çocukluk döneminde gelişimsel sürecin bir parçası olarak kabul edilirken, daha sonraki süreçlerde çocuğun akran ve aile ilişkilerini, okul yaşantısını etkileyen ve aşırı düzeyde hissedilen süreğen bir kaygı, “ayrılık kaygısı” olarak adlandırılır.

  2. Akademik Baskılar: Her yeni dönemle birlikte artan ödevler, notlar ve bilgiyi ölçmek için yapılan sınavlar çocuk için stres kaynağı olabilir.

  3. Sosyal Kaygılar: Yeni arkadaşlar edinme, sınıfta onay ve kabul ihtiyacı ya da “arkadaşlarım arasında dışlanacak mıyım” endişesi, çocuklar için endişe verici olabilir.

  4. Geçmiş Deneyimler: Eğer daha önce yaşadığı olumsuz bir okul tecrübesi varsa, bu olumsuz deneyim yeni döneme taşınabilir.

  5. Aile Kaynaklı Kaygılar: Ebeveynlerin yüksek beklentileri ya da kaygılı tutumları, çocukların kaygılı hissetmesine yol açabilir.

Çocuklarda Kaygının Belirtileri

Kaygı hisseden çocuklarda fiziksel, davranışsal ve duygusal alanlarda bazı değişiklikler olur. Bazı çocuklar endişelerini rahatlıkla ifade edebilirken, bazılarında davranışsal ve fiziksel belirtiler ön planda olabilir.

  • Fiziksel Belirtiler: Karın ağrısı, aşırı terleme, çarpıntı, mide bulantısı, baş ağrısı, iştah kaybı, bağırsak hareketlerinde düzensizlikler.

  • Davranışsal Belirtiler: Okula gitmekten kaçınma, ağlama, öfke patlamaları, iletişim kurmama.

  • Duygusal Belirtiler: Yoğun endişe, üzüntü, panik, huzursuzluk, tedirginlik, özgüven düşüklüğü.

Bu belirtiler sık ve yoğun görülüyorsa, çocuğun yaşadığı kaygı sadece “uyum süreci” değil, daha derin bir problem olabilir.

Ebeveynlere Öneriler

  1. Çocuğunuzun Duygularını Kabul Edin
    Çocuğunuz endişeli hissettiğinde ona “abartıyorsun” ya da “korkacak bir şey yok” demek yerine, duygusunu kabul edin. “Kaygılandığını görüyorum, anlıyorum ve bu çok normal” gibi cümleler çocuğun kendini anlaşılmış hissetmesini sağlar. İletişim kurarken hoşgörülü ve destekleyici bir tutum sergilenmelidir.

  2. Model Olun
    Ebeveynler, kaygılarını nasıl yönettiklerini çocuklarına davranışlarıyla gösterirler. Siz sakin, güven veren bir tutum sergilediğinizde çocuğunuz da kaygıyla baş etmeyi öğrenir.

  3. Rutinleri Güçlendirin
    Düzenli uyku, dengeli beslenme ve günlük planlı etkinlikler çocuğun kaygısını azaltır. Rutinler, çocuğa öngörülebilir bir hayat sunar ve güven hissini artırır.

  4. Küçük Adımlarla İlerleyin
    Ebeveyn, çocuğun okul uyumunu desteklemek için küçük adımlarla hareket edebilir. İlk gün yarım saat-1 saat çocuğa eşlik etmek, sonraki günlerde okul bahçesinde beklemek gibi küçük ve yavaş adımlarla hareket edilebilir.

  5. Öğretmenle İş Birliği Yapın
    Kaygısı devam eden çocuklar için öğretmenle iletişim çok değerlidir. Öğretmenin gözlemleri, ebeveynin fark edemediklerini ortaya çıkarabilir.

  6. Kaygı Hakkında Konuşun
    Çocuklara kaygının zarar veren bir şey olmadığını, aslında bizi korumak için var olduğunu anlatmak faydalı olabilir. Bu duygunun yönetilebileceğini bilmek çocuğa kontrol hissi kazandırır.

  7. Profesyonel Destek Alın
    Kaygı uzun süre devam ediyor, çocuğun günlük yaşamını belirgin şekilde etkiliyorsa bir uzmandan destek almak önemlidir. Psikolog desteği ve oyun terapisi bu süreçte çok etkili olabilir.

Ebeveynlerin Kaçınması Gereken Davranışlar

  • Çocuğunuzun duygusunu küçümsemek, eleştirmek.

  • Zorla okula göndermek, “gitmek zorundasın” baskısı kurmak.

  • Ebeveynin kendi kaygısını çocuğa yansıtması.

  • Çocuğun duygularını göz ardı ederek sadece akademik başarıya odaklanmak.

  • Çocuğu sürekli olarak arkadaşlarıyla kıyaslamak.

Bu tutumlar, çocuğun kaygısını daha da derinleştirebilir.

Okulların açıldığı dönemde kaygı, çocukların doğal olarak yaşayabileceği bir duygudur. Önemli olan ebeveynlerin bu kaygıyı anlayışla karşılaması, çocuklarına güven vermesi ve sağlıklı baş etme yolları öğretmesidir. Çocuğun yanında olmak, onu dinlemek, sabırlı ve tutarlı davranmak bu süreci kolaylaştırır. Eğer kaygı çok yoğun ve uzun süreliyse, profesyonel destek almak hem çocuk hem de aile için önemli bir adım olacaktır.

Sudenur Kural
Sudenur Kural
Psikoloji lisans eğitimini, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nde %100 burslu olarak tamamladı. Öğrencilik yıllarında, İstanbul Tıp Fakültesi’nde Prof. Dr. Öktem Tanör’ün yanında ve çeşitli kurumlarda stajlar yaparak farklı alanlarda deneyim kazandı. Mesleki yolculuğunda; Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), aile danışmanlığı, kısa süreli çözüm odaklı terapi, mindfulness ve oyun terapisi gibi pek çok eğitim aldı. Hâlen online ve yüz yüze danışanlarıyla çalışmakta; terapi sürecinde, kişinin ihtiyaçlarını merkeze alarak bilimsel yaklaşımları bütüncül bir şekilde bir araya getirmektedir. Bu anlayışla kaleme aldığı yazılarında ve ürettiği içeriklerde, okuyucunun hem kendini hem de yaşadığı dünyayı daha derin, bilinçli ve farkındalık dolu bir bakış açısıyla keşfetmesine alan açmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar