Günlük hayatta duyduğumuz “çok dalgınsın” ya da “hep erteliyorsun” sözleri, aslında altta yatan nörogelişimsel bir bozukluğun göstergesi olabilir mi?
Çocukluk çağında başlayan ve yaşam boyu devam edebilen bir nörogelişimsel farklılık olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), genellikle çocukluk dönemiyle özdeşleştirilir ve yetişkinlik döneminde gözden kaçar. Yapılan araştırmalar, DEHB’nin önemli bir kısmının yetişkinlikte de devam ettiğini göstermektedir (American Psychiatric Association, 2013). Ne yazık ki yetişkinlerde DEHB semptomları genellikle “tembellik”, “motivasyonsuzluk” veya “sorumsuzluk” gibi kişisel özellikler olarak yanlış etiketlenebilir.
Bu gözden kaçan durum, doğru tanı ve tedaviye ulaşımı zorlaştırarak bireylerin potansiyellerini tam olarak gerçekleştirebilmelerini engeller.
GELİŞME (ANA KONU)
1. Yetişkin DEHB’sinin Belirtileri ve Nörobiyolojik Temelleri
Yetişkinlerde DEHB semptomları çocukluktakine kıyasla daha az belirgin olabilir. Çocukluktaki hiperaktivite, yetişkinlikte yerini zihinsel huzursuzluk, bitmeyen düşünceler, sabırsızlık ve organize olamama güçlüğüne bırakır (Kessler ve ark., 2006). Dikkatsizlik ise çoğunlukla unutkanlık, zaman yönetimi zorlukları, görevlere başlayamama veya bir işi tamamlamada güçlük çekme şeklinde kendini gösterebilir.
Yaygın belirtiler iki ana grupta toplanır: dikkatsizlik ve hiperaktivite-dürtüsellik.
Dikkatsizlik Belirtileri
-
Detaylara dikkat edememe: İş veya okul projelerinde hatalar yapma, dikkatsizce yanlışlıklar yapma.
-
Odaklanmada zorluk
-
Dinlemede güçlük: Biriyle konuşurken söylenenleri tam olarak takip edememe, sanki zihin başka bir yerdeymiş gibi hissetme.
-
Görevleri düzenleyememe
-
Sık sık eşya kaybetme: Anahtar, telefon, cüzdan gibi günlük eşyaları sürekli kaybetme (Barkley, 2015).
-
Günlük faaliyetleri unutma
Hiperaktivite ve Dürtüsellik Belirtileri
-
Zihinsel huzursuzluk: Dışarıdan sakin görünseniz bile, içeride sürekli bir gerginlik veya huzursuzluk hissetme.
-
Dürtüsel konuşma: Karşınızdaki kişinin sözünü kesme veya sıranın size gelmesini beklemeden cevap verme.
-
Sabırsızlık: Sıra beklemekte veya toplantı bitene kadar yerinde oturmakta zorlanma (Brown, 2005).
-
Bitmeyen enerji: Sürekli hareket etme, durmadan konuşma veya sürekli yeni aktivitelere başlama isteği.
Bu belirtilerin altında yatan temel mekanizmalara gelecek olursak, beynin ön lobunda yer alan ve yürütücü işlevlerden sorumlu olan bölgelerdeki farklılıklardır diyebiliriz. DEHB’li bireylerin beyninde ödül sistemi ve motivasyonla ilişkili olan dopamin nörotransmiterinin işleyişinde farklılıklar görülmüştür (Volkow ve ark., 2007). Bu farklılıklar, bireyin anlık ödüllere yönelmesini, ertelemeye meyilli olmasını ve hedefleri için motivasyon bulmakta güçlük çekmesinin nedenini açıklığa kavuşturabilir.
Öte yandan bu farklılıklar hiperfokus gibi güçlü yönlerin temelini de oluşturabilir. Örneğin kişi ilgi duyduğu bir konuya saatlerce hatta günlerce odaklanabilir. Bu farklılık, doğru alanlara yöneltildiğinde büyük bir avantaja dönüşebilir.
2. DEHB’nin Günlük Yaşama Etkileri: İş, İlişkiler ve Özsaygı
Yetişkin DEHB iş ve özel hayatı pek çok şekilde etkileyebilir. DEHB tanılı yetişkinlerde iş değiştirme oranları daha yüksektir ve iş yerinde performansları sıkça eleştirilir (Barkley ve ark., 2008). İş yerinde zaman yönetimi zorlukları, son teslim tarihini kaçırma veya dağınık çalışma masası gibi sorunlar yaşanabilir.
Özel ilişkilerde ise unutkanlık, dinlemede zorluk ve dürtüsel konuşma gibi belirtiler partnerler arasında yanlış anlaşılmalara ve çatışmalara sebebiyet verebilir (Robin, 2012). Önemli günlerin unutulması ya da sabırsız tepkiler, karşı tarafın değersiz hissetmesine yol açabilir (Weiss ve Murray, 2003). Ancak bu durumlar karşılıklı anlayış ve açık iletişimle çözülebilir.
3. Tanıda Görünmezlik Sorunu
Yetişkinler çoğunlukla dikkat sorunlarını kişilik özelliklerinin bir parçası olarak görür, dolayısıyla yardım aramaktan kaçınırlar. Toplumda ise “herkes biraz unutkan olabilir” gibi basitleştirici düşünceler yaygındır. Bu gibi nedenlerle klinik açıdan önemli olan bu bozukluk gözden kaçabilmektedir.
Türkiye’de yapılan araştırmalar da yetişkinlerde DEHB farkındalığının düşük olduğunu ortaya koymaktadır (Özcan ve Yılmaz, 2019). Düşük farkındalık, tanı için başvuru oranlarını azaltmakta ve pek çok bireyin destek almadan hayatına devam etmesine yol açmaktadır.
4. Etkili Başa Çıkma Stratejileri ve Tedavi Yaklaşımları
Yetişkin DEHB’nin yönetimi için en çok tercih edilen tedavi biçimlerinden biri ilaç tedavisidir. Uyarıcı ilaçlar, beyindeki dopamin ve noradrenalin düzeylerini düzenleyerek dikkati artırır ve dürtü kontrolünü destekler (Faraone ve Biederman, 2005). Bununla birlikte ilaç tedavisinin tek başına yeterli olmadığı bilinmektedir.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), yetişkin DEHB’sinin tedavisinde en etkili yaklaşımlardan biridir. BDT, bireylerin zaman yönetimi, planlama, öz düzenleme ve hedef belirleme gibi becerilerini geliştirmesinde yardımcı olur (Safren ve ark., 2005). Terapistler, DEHB’li bireylerin kendilerine dair geliştirdikleri olumsuz inançları ele alarak özgüvenlerini artırmayı hedefler.
Son yıllarda mindfulness uygulamaları, DEHB koçluğu ve dijital destek programları da semptom yönetiminde olumlu sonuçlar vermektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Yetişkin DEHB’sinin karmaşık doğası, bu durumu sadece bir “kişilik kusuru” olarak görmenin yanlış olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nörogelişimsel farklılık, doğru stratejiler ve profesyonel destekle yaşamı daha yönetilebilir hale getirebilir. İşte bireye yardımcı olabilecek bazı öneriler:
-
Profesyonel destek alın: Bir psikiyatrist veya psikologdan doğru tanı almak, semptomları anlamak ve en uygun tedavi planını oluşturmak için atılacak ilk ve en önemli adımdır.
-
Dikkat dostu ortam yaratın: Çalışma esnasında telefonu sessize almak, masa üzerinde sadece gerekli eşyaları bulundurmak.
-
Rutinler oluşturun: Günlük rutinler, zihinsel enerjiyi koruyarak işleri otomatik hale getirir.
-
Planlamayı görünür kılın: Ajanda, hatırlatıcı uygulamalar ya da basit not kağıtları yapılacak işleri somut hale getirerek kaygıyı azaltır.
-
Yaşam tarzı değişikliği: Düzenli fiziksel egzersiz, sağlıklı beslenme ve yeterli uyku beynin işlevselliğini doğrudan etkileyerek DEHB’nin belirtilerini hafifletmeye yardımcı olur.
-
Güçlü yönlerinizi keşfedin: DEHB’nin sadece zorluklardan ibaret olmadığını, aynı zamanda yaratıcılık, yüksek enerji ve kriz anlarında hızlı düşünme gibi güçlü yönleri de beraberinde getirdiğini kendinize hatırlatın. Bu özelliklerinizi kariyerinizde ve özel hayatınızda avantaja çevirin.
Unutmayın, DEHB bir engel değil; doğru stratejilerle keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyeldir.
KAYNAKÇA
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). American Psychiatric Publishing.
Barkley, R. A. (2015). Attention-deficit hyperactivity disorder: A handbook for diagnosis and treatment (4th ed.). Guilford Press.
Barkley, R. A., Murphy, K. R., & Fischer, M. (2008). ADHD in adults: What the science says. Guilford Press.
Brown, T. E. (2005). Attention deficit disorder: The unfocused mind in children and adults. Yale University Press.
Faraone, S. V., & Biederman, J. (2005). What is the prevalence of adult ADHD? Results of a population screen of 966 adults. Journal of Attention Disorders, 9(2), 384–391. https://doi.org/10.1177/1087054705281478
Kessler, R. C., Adler, L., Barkley, R., Biederman, J., Conners, C. K., Demler, O., … & Zaslavsky, A. M. (2006). The prevalence and correlates of adult ADHD in the United States: Results from the National Comorbidity Survey Replication. American Journal of Psychiatry, 163(4), 716–723. https://doi.org/10.1176/ajp.2006.163.4.716
Özcan, H., & Yılmaz, E. (2019). Yetişkinlerde dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu farkındalığı: Bir üniversite örneklemi. Türk Psikiyatri Dergisi, 30(3), 221–230. https://doi.org/10.5080/u23516
Robin, A. L. (2012). ADHD in adolescents: Development, assessment, and treatment. Guilford Press.
Safren, S. A., Sprich, S., Mimiaga, M. J., Surman, C., Knouse, L., Groves, M., & Otto, M. W. (2005). Cognitive behavioral therapy for ADHD in medication-treated adults with continued symptoms. Behaviour Research and Therapy, 43(7), 831–842. https://doi.org/10.1016/j.brat.2004.07.001
Volkow, N. D., Wang, G. J., Kollins, S. H., Wigal, T. L., Newcorn, J. H., Telang, F., … & Swanson, J. M. (2007). Evaluating dopamine reward pathway in ADHD: Clinical implications. JAMA, 302(10), 1084–1091. https://doi.org/10.1001/jama.302.10.1084
Weiss, M., & Murray, C. (2003). Assessment and management of attention-deficit hyperactivity disorder in adults. Canadian Medical Association Journal, 168(6), 715–722.


