Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Gece Yarısı Nefes Nefese: Uyku Apnesi Şüphesinden Panik Atak Gerçeğine

Gece uyanma, aniden nefessiz uyanmak, boğuluyor gibi hissetmek, kalbiniz sanki göğüs kafesinizden dışarı çıkacak kadar hızlı atıyor olması…
Bu durumu yaşayan pek çok kişinin zihninden ilk geçen düşünce bellidir:
“Uykuda nefesim kesiliyor, bu kesinlikle uyku apnesi.”

Pek çok kişi yaşadığı bu belirtilerin fizyolojik bir nedeni olduğu düşüncesiyle hastaneye başvurur. Bazen Acil Servis ilk durak olur, bazen Göğüs Hastalıkları, bazen ise Kulak Burun Boğaz Polikliniği…
Semptomlarının en belirgini, uyku sırasında nefes alamama ile ilgili şikâyetidir; hemen ardından hekimlerden uyku testi ister, belki gece boyunca hastanede uyku testi yapılır.

Ancak sonuçlar temiz çıkar. Hekim bu durumun uyku apnesi olmadığını, nefesin gece boyunca düzenli devam ettiğini söylese bile bu kişiler ikna olmaz.
“Peki benim gece kesilen nefesimin, hızlıca çarpan kalbimin, yaşadığım boğulma paniğimin sebebi ne?”

Bu noktada devreye giren ve çoğu kimsenin farkında bile olmadığı gerçek şudur:
Bu bir panik atak olabilir.
Ve evet, panik atak sadece gündüz değil, uyku sırasında da ortaya çıkabilir.

PANİK ATAK NEDEN UYKU APNESİNE BENZER?

Panik atak sırasında kişinin bedenindeki alarm sistemi devreye girdiği anda yaşanılan hisler fiziksel olarak oldukça yoğundur. Aniden uyanma ve doğrulma, nefes alamama hissi, göğsünün sıkışması, kalp çarpıntısı, terleme, titreme, ölüm korkusu…
Atak belirtilerini gece uyanma sırasında yaşayan kişiler, bu ani uyanışı “apne nöbeti” sanabiliyor. Aslında yaşadığı durum solunum sistemi ile ilgili bir durum değil, beynin yanlış alarm vermesindedir.

Panik atak ve uyku apnesi arasında temel bir fark vardır. Uyku apnesinde gerçekten nefes durur, solunum geçici olarak kesilir. Panik atakta ise nefes durmaz, vardır ama “yetmiyor” hissi çok güçlüdür.

Beyin, ortada gerçek bir tehdit yokken alarm verir, adrenalin yükselir ve kişinin kalbi hızlı atmaya başlar. Nefes yetmiyor düşüncesiyle solunum değişir, boğuluyormuş gibi hissedilir.
Yaşanan deneyim öylesine yoğun ve gerçektir ki, bunun psikolojik bir kaynaklı olduğunu kabul etmek zor olabilir. Bu yüzden kişi çoğu zaman çözümü yanlış yerde arar.

Uyku Apnesi Sanılan Ama Aslında Panik Atak Olan Durumlar

  • Uyku esnasında aniden uyanmak, nefes alamıyormuş gibi hissetmek

  • Uyandığında kalp atışlarını göğsünde ya da kulaklarında çok şiddetli hissetmek

  • Soluduğu hava yetmeyecek gibi gelir ve kişinin ağzını açıp derin nefes almaya çalışmak

  • Titreme ve terleme

  • “Şimdi öleceğim” ya da “kalp krizi geçiriyorum” düşüncesi ile yoğun korku yaşamak

Bu belirtiler ile bir hekime başvuran ama hiçbir organik sebebi bulunamayan pek çok kişi vardır.

Peki Neden Böyle Bir Şey Olur?

• Beynin alarm sistemi
Panik atak, beynin “savaş-kaç” sisteminin yanlışlıkla devreye girmesiyle oluşur. Çevreden gelen uyaranları tehlike olarak algılayan beynin amigdala bölgesi, sempatik sinir sistemini devreye sokar.
Özetle gerçekte tehdit unsuru yoktur ama beyin tehlike varmış gibi davranır.

• Uyku esnasında beden daha savunmasızdır
Bilinç uyku esnasında devre dışı kalır. Bu sebeple vücut beklenmediği bir uyarana karşı çok yoğun tepki geliştirebilir. Kişilerin gece uyanma ile yaşadığı ataklar, kontrol hissinin kaybolmasına yol açar.

• Kişilerin solunum sistemine olan hassasiyeti
Bazı kişiler nefes alışverişine daha hassas ve duyarlı olabilir. Gece hafif bir solunum değişikliğini bile “yetmiyor” düşüncesine kapılabilirler. Bu düşünce paniği tetikler.

Uyku Apnesi Değilse, Ne Yapılmalı?

Eğer bir hekimle görüşmeler tamamlandıysa ve yapılan tetkikler negatif sonuçladıysa, yapılması gereken şey fizyolojik nedenler dışındaysa psikolojik destek almak için bir uzmana başvurmaktır.

Psikoterapi, özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), atakların kaynağını anlamaya ve bu yanlış alarm sistemini yeniden yapılandırma üzerine çalışır.
Nefes egzersizleri ve gevşeme teknikleri üzerine yapılan çalışmalar, bedenin alarm tepkisini yatıştırdığını göstermektedir. Meditasyon ve farkındalık çalışmaları, uykuda bile zihnin aşırı tetikte olmasının önüne geçer.

Ayrıca kişiye mutlaka şu anlatılmalıdır:
“Panik atakta nefes alabiliyorsunuz; ama beyniniz bunun aksini hissettirir.
O an hissettiğiniz şey, nefesin yetmediği sanısıdır; ancak nefesiniz aslında yeterlidir.”

Sonuç Olarak

Her nefes alamama hissi uyku apnesi sanılmamalıdır. Yapılan tetkikler sonucunda apne negatif çıkmışsa ama nefes alamama, ölüm korkusu, çarpıntı, titreme, terleme gibi belirtiler varsa bu semptomların kaynağı muhtemelen panik ataktır.

Bazen bedenimiz ve zihnimiz arasındaki çizgi bulanıklaşır. Zihin, bedene nasıl hissetmesi gerektiğini öğretir. Bu yüzden sadece fiziksel semptomlara odaklanmak yerine, zihin dünyamıza da kulak vermek ihmal edilmemelidir.

Rabia Çeçen
Rabia Çeçen
Rabia Çeçen, psikolog olarak bireylerin ruh sağlığını güçlendirme ve psikolojik iyi oluşlarını destekleme alanında çalışmalar yürütmektedir. Lisans ve uzmanlık eğitimini psikoloji/klinik psikoloji alanında tamamlamış olup, İstanbul Bahçelievler’de bir hastanede yarı zamanlı psikolog olarak görev yapmakta ve bireysel danışmanlık süreçlerinde danışanlarına bilimsel temellere dayalı destek sunmaktadır. Psikolojiyi herkes için anlaşılır ve ulaşılabilir hale getirme misyonuyla hareket eden Çeçen, sosyal medya platformlarında da aktif olarak yer almakta ve psikolojik farkındalığı artırmaya yönelik içerikler üretmektedir. Özellikle duygusal dayanıklılık, öz şefkat ve zihinsel iyi oluş gibi konulara odaklanarak bireylerin kendilerini daha iyi tanımalarına ve geliştirmelerine katkı sağlamaktadır. Psikoloji alanındaki güncel gelişmeleri yakından takip eden Çeçen, bu bilgileri hem danışanlarına hem de geniş kitlelere ulaştırmak adına çeşitli projeler yürütmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar