Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Her Şey Bizimle Mi İlgili? Otomatik Düşünceler

HER ŞEY BİZİMLE Mİ İLGİLİ?

Masada oturan yabancılar size mi gülüyor? Arkadaşınız size beklediğiniz ilgiyi göstermediğinde size değer vermemiş mi oluyor? Çocuğunuza tabletten bir şeyler izletirken diğer anneler size kınayan gözlerle mi bakıyor? Gerçekten öyle mi yoksa bu anlamları siz yüklüyor olabilir misiniz? Kendinizi başkaları üzerinden yargılayan belki de tam olarak sizsinizdir. 

Arkadaşınızın ciddi dertleri olabileceğini hiç düşündünüz mü? Koskoca mekanda masada ki onca kişi stand-up komedyeni değilseniz size neden gülsün? Sizi yargıladığını düşündüğünüz anneler çocuklarının ellerine tablet vermiyor mu? Herkes mükemmel bir siz mi yetersizsiniz? 

AYRILMAZ ÜÇLÜ- DUYGU, DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞ

İnsanlar sosyal ilişkilerinde davranış odaklı hareket etme eğilimindedirler. Çünkü davranış somut bir eylemdir. Fakat bizi o davranışı yapmaya iten öncesinde ciddi bir duygusal ve zihinsel süreç vardır. Önce bir şey düşünürüz, sonra o düşünce bize bir duygu verir ve o duyguyla da davranışta bulunuruz. Mesela hüzünlü bir şarkı dinlediğimizde ağlayabiliriz. Fakat ağlama davranışından önce zihnimize bir takım düşünceler ve hayatımızdan bazı sahneler gelmeye başlayabilir. Sonrasında ne kadar yalnız olduğumuzu ya da geçmişi ne kadar özlediğimizi düşünebilir buna bağlı olarak da hüzün, yalnızlık hissi, burukluk gibi duygular yaşayabiliriz ve sonucunda ağlayabiliriz.

Bir duruma ya da bir olaya verdiğiniz anlam beraberinde bazı duygular hissetmenize sebep olur. Fakat bazen açığa çıkan duygunuzun altında neler yattığını fark edemeyebilirsiniz. 

Baştaki örneklere olası duyguları ele alarak tekrar dönecek olursak; arkadaşınızla karşılaştığınızda size beklediğiniz yakınlığı göstermediğini düşünerek öfke ya da üzüntü duyabilirsiniz. Çocuğunuza tabletten bir şey izletirken diğer annelerin sizi yargıladığını düşünerek yetersizlik hissedebilirsiniz. Tanımadığınız insanların gülüştüğünü fark ettikten sonra bu durumu sizinle dalga geçildiğine yorabilir; öfke ya da utanç gibi duygular yaşayabilirsiniz.

Niyetleri yanlış okumak, içsel atıflarda ve varsayımlarda bulunmak, yanlış yorumlamaları ve yoğun duyguları beraberinde getirebilir. 

Fakat bu yoğun duyguların altında çok daha derin kişisel inançlarınız olabilir. Bu inançların irrasyonel olması durumunda ise olaylara yanlış anlamlar yükleyerek olumsuz duygular yaşayabilirsiniz.

Arkadaşınızla karşılaştığınızda size beklediğiniz ilgiyi göstermemesinin nedeni özel hayatında yaşadığı sorunlarla baş etmeye çalışması olabilir. 

Çocuğunuza tabletten bir şeyler izletirken diğer annelerin aslında umurunda değilken, siz onların gözünden kendinizi yargılıyor olabilirsiniz. 

Masada yapılan esprilere gülen yabancılar, belki de sizi hiç fark etmemiş bile olabilirler.

NEDEN İÇSEL ATIFLARDA BULUNARAK HER ŞEY BİZİMLE İLGİLİYMİŞ GİBİ YORUMLARIZ? 

Bunu en iyi anlama yollarından biri, bu gibi durumlarda açığa çıkan öfke, suçluluk, utanç gibi yoğun duyguları hissetmeden hemen önce ne düşündüğünüzü yakalamanızdır. 

Yaşanılan duruma ilişkin aklınızdan istemsizce geçen o ilk düşünce genelde derinlerde geliştirmiş olduğunuz irrasyonel (aslında doğru olmayan ama bir şekilde kabul ettiğiniz) inançlarınızı fark etmenizi sağlar.

Bu inançlar çok küçük yaşlarda edindiğiniz, kök salmış doğruluğu olmayan yanlış inançlardır. Fakat tüm hayatınızı bu inançlar üzerine inşa ettiğinizden dolayı bugün artık otomatik olarak devreye girecek kadar güç kazanmışlardır. Ama biraz önce bahsetmiş olduğum gibi onları yakalamanın yolu var. Dolayısıyla değiştirmenin de…

Altta yatan duyguları bulmak için farkındalık düzeyi kuşkusuz önemli bir etken. Dolayısıyla bu farkındalığa eriştikten sonra olaylara dair gelişen düşünce ve duygularınızda değişim göstermeye başlayacaktır.

Arkadaşınızın size beklediğiniz yakınlığı göstermemesi örneğinden biraz daha anlaşılır kılmaya çalışalım…

  1. Duygunuzu fark edin. (Şuan bir duygu yaşıyorum. Çaresizlik… öfke… üzüntü… endişe… kızgınlık… Bu duygu tam olarak nedir?) 

2.Tanımlayın. (KIZGINLIK)

  1. Düşünceyi bulun. Kızgınlık hissetmeden hemen önce aklınızdan ne geçti? (Beni görmezden geldi. Demek ki bana değer vermiyor!) 

4.Alternatifleri düşünün. Arkadaşınızın özel hayatında yaşadığı sorunlar olabilir mi? (Belki de öyledir. Bu aralar eşiyle problemleri olduğundan bahsetmişti)

5.Şimdi tekrar duygunuzu fark edin. (MERAK.. Acaba arkadaşımın sorunu nedir?)

Bir başka alternatifi aynı örnek üzerinden değerlendirelim. Kızgınlık duygusuyla devam edelim.

6.Alternatif düşünün. Arkadaşınızın size kırılmış olabileceği ya da size yönelik bu davranışını açıklayabilecek bir neden biliyor musunuz? (Geçenlerde bir iş görüşmesine gitmişti onu aramayı unuttum buna kırılmış olabilir)

7.Şimdi tekrar duygunuzu fark edin. (Suçluluk… Onu arayıp kendimi affettirmeliyim)

Tek bir örnek üzerinden çok sayıda alternatif geliştirebiliriz. Her alternatif bizleri başka şekilde düşünmeye, hissetmeye ve davranmaya yöneltecektir. Burada önemli olan konu, irrasyonel köklü inançlarınızın devreye otomatik ve çok hızlı bir şekilde girerek diğer seçenekleri nasıl devre dışı bıraktığını fark etmektir.

Özetle; durumlara verdiğimiz anlamlar sosyal ilişki kalitemizi, hayata bakış açımızı, yaşam keyfimizi, kendimizle ilgili memnuniyetimizi dolayısıyla iç huzurumuzu etkileyecektir. İrrasyonel anlamlar verdiğimizi fark ediyorsak, bunu değiştirmek için önce ‘aklımızdan o an da ilk geçen düşünce (otomatik düşünce)’ yi yakalamamız çok önemli bir adım olacaktır. 

Pelin Keskin Civa
Pelin Keskin Civa
Pelin Keskin Civa, yüksek lisans eğitimini Travma Odaklı Klinik Psikoloji üzerine tamamlamakla birlikte, EMDR Terapisi, Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Evlilik ve Çift Terapisi alanlarında uzmanlaşmıştır. Travma ve olumsuz yaşam olaylarının insanlar için kaçınılmaz olduğu bilinmekle birlikte, ruh sağlığını olumsuz etkileyen yaşam olaylarının etkisini azaltma ve ruhsal iyileşmeye katkı sağlama yönünde çalışmayı mesleğinde misyon edinmiştir. Bu bağlamda psikoterapinin yanı sıra gönüllü pek çok çalışmada bulunmuştur. Yazar olarak da içerik üreten Pelin Keskin Civa, mesleki deneyimlerinin vermiş olduğu tecrübe ile okuyucuyla buluşarak, ruh sağlığını güçlendirmeye yönelik çalışmalar yürütmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar