Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Bir Eksikle Geçen Günler: Kayıp ve Özel Günlerin Çakışması

Yaşam, inişleri ve çıkışlarıyla bir bütündür. Ne yazık ki herkes, bir noktada sevdiklerinden birini kaybetme gerçeğiyle yüzleşmektedir. Kayıp, bireyin psikolojik ve duygusal dünyasında derin etkiler bırakan bir yaşam olayıdır. Bu etki, günlük yaşamın her anında hissedilebilse de özellikle “özel günler” olarak adlandırılan doğum günleri, bayramlar, yıl dönümleri, Anneler Günü, Babalar Günü gibi tarihlerde çok daha yoğun bir hale gelebilmektedir. Bu tür günler, kayıp yaşayan bireylerde yas sürecini tetikleyebilir, derin bir üzüntü, hüzün ve yalnızlık duygularına neden olabilir.

Özel günler, toplumun kolektif şekilde mutluluğu paylaştığı, birlik ve beraberlik duygularının güçlendiği zaman dilimleridir. Ancak sevdiklerini kaybetmiş bireyler için bu günler, bir zamanlar mutlulukla kutlanan anıların buruk bir hatırlatıcısı haline gelir. Örneğin, eşini kaybetmiş bir kişi için evlilik yıldönümü artık sevinç yerine eksiklik duygusunu çağrıştırır. Bir annenin kaybının ardından gelen ilk Anneler Günü ya da bir çocuğunu kaybeden ebeveynin çocuğun doğum gününde yaşadığı duygusal çöküş, bu durumun en somut örneklerindendir.

Kayıptan sonraki ilk yıl, yas sürecinin en hassas dönemlerinden biridir. İlk bayram, ilk doğum günü, ilk yılbaşı gibi özel günler, kaybın ağırlığını daha da derinleştirir. Bu zamanlarda kişi, kaybettiği kişiyle paylaştığı mutlu anıları yeniden anımsar; fakat artık o anları birlikte yaşama imkânı yoktur. Bu durum, bireyde yoğun bir yalnızlık, suçluluk, özlem, öfke ya da içe çekilme gibi karmaşık duyguların ortaya çıkmasına yol açabilir. Aynı zamanda, bu eksikliğin hem bugünü hem de geleceği etkileyeceği düşüncesi, umutsuzluk hissini beraberinde getirebilmektedir.

Ayrıca sosyal çevrenin ve medyanın bu özel günlerde yaydığı mutluluk mesajları, kayıp yaşayan bireylerde yabancılaşma ve dışlanmışlık duygularını artırabilir. Televizyon reklamlarında ya da sosyal medyada sürekli olarak mutlu aile tabloları görmek, bireyin kendi kaybını daha yoğun hissetmesine yol açabilir. “Herkes mutlu, ben değilim” düşüncesi, kişinin yalnızlığını ve acısını daha da derinleştirir. Bu durum, depresif belirtilerin artmasına, sosyal geri çekilmenin ya da travmanın uzamasına neden olabilir.

Özel günlerin olumsuz etkilerini azaltmanın yolları da vardır. Öncelikle bireyin bu duyguları bastırmak yerine kabul etmesi ve onları ifade etmesi çok önemlidir. Ağlamak, anıları hatırlamak, duygularını güvenilir biriyle paylaşmak ya da bir anma ritüeli gerçekleştirmek, iyileşme sürecine katkı sağlayabilir. Ayrıca, bireyin bu özel günlerde yeni anlamlar yaratması da faydalı olabilir. Örneğin, kaybedilen kişinin anısını yaşatacak bir yardım kampanyası düzenlemek ya da onun sevdiği bir aktiviteyi yapmak, anlamlı bir bağ kurmayı sürdürebilir.

Bireysel çabaların yanı sıra, profesyonel destek de bu süreçte çok kıymetlidir. Psikolojik danışmanlık ya da yas terapisi, bireyin yaşadığı karmaşık duyguları anlamlandırmasına ve sağlıklı baş etme yöntemleri geliştirmesine yardımcı olur. Aynı zamanda sosyal destek de iyileşmeyi kolaylaştırır. Aile üyeleri, arkadaşlar veya destek grupları, bireyin yalnız olmadığını hissetmesine katkı sağlar.

Özetle, özel günler kayıp yaşayan bireyler için sevinçten çok hüzünle anılan zamanlar olabilir. Bu dönemlerde ortaya çıkan yoğun duygular, yas sürecinin doğal ve kaçınılmaz bir parçasıdır. Bu nedenle çevremizdeki bireylerin duygularına duyarlı yaklaşmak, onların yaşadığı kaybı fark etmek ve yanlarında olduğumuzu hissettirmek büyük bir fark yaratabilir. Herkes için özel günler aynı anlamı taşımayabilir; bazıları için bu tarihler, kaybın ve özlemin daha derin hissedildiği anlardır.

Buse Sema Ün
Buse Sema Ün
Psikolojik Danışman Buse Sema Ün Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünden başarıyla mezun olmuştur. Lisans eğitimi boyunca çeşitli okullarda staj yaparak alanıyla ilgili deneyim kazanmıştır. Lisans boyunca süpervizyon eşliğinde danışma süreçlerini yürütmüştür. Türk PDR Derneği’nden Aile Danışmanlığı eğitimini tamamlamıştır. Yetişkin, çift, aile ve çocuklara danışma hizmeti vermektedir. Şu an bir özel eğitim kurumunda çalışmaktadır. Dijital bir edebiyat dergisinde toplum&psikoloji konuları üzerine yazılar kaleme almaktadır. Alanıyla ilgili kendini geliştirmeye devam eden yazar, bireylerin psikolojik iyi oluşunu güçlendirmek için içerikler üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar