Pazartesi, Ekim 20, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Anneler ve Çocuklarıyla “Arkadaş Olma” Yaklaşımı: Sınırlar, Riskler ve Sağlıklı İlişki Örüntüleri

Anne-çocuk ilişkisi, bireyin hayat boyu kuracağı tüm ilişkilerin temelinde yer alır. Bowlby’nin (1988) bağlanma kuramına göre çocukların ebeveynleriyle erken dönemde kurdukları güvene dayalı bağ, ilerleyen yıllarda hem yakınlık kurma hem de bağımsızlık geliştirme kapasitelerini doğrudan etkiler.

Günümüzde birçok anne, çocuğuyla mesafeli bir ebeveyn yerine “yakın bir arkadaş” gibi ilişki kurmayı tercih etmektedir. Bu yaklaşımın temelinde sevgi, güven ve çocuğun kendini rahat ifade etmesini sağlama isteği vardır. Ancak arkadaşlık sınırlarının ebeveynlik rolüyle iç içe geçmesi, çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarını sekteye uğratabilmekte ve bazı riskler doğurabilmektedir.

Arkadaş Olma Yaklaşımının Yararları ve Riskleri

Çocuğun kendini ifade edebildiği, yargılanmadığı bir ortam yaratmak ebeveyn-çocuk bağını güçlendirir. Özellikle ergenlik döneminde çocuklar, sırlarını paylaşmakta zorlanabilir. Arkadaşça bir iletişim tarzı, “Annem bana kızmaz çünkü o benim arkadaşım.” düşüncesini besleyerek çocuğun kendini açmasını kolaylaştırabilir. Bu durum duygusal yalnızlığı azaltır; zorbalık, akran baskısı veya kaygı gibi konularda destek almasını sağlar.

Öte yandan ebeveynlik rolü yalnızca arkadaşlık düzeyine indirgenirse çocuk, yönlendirme ve sınır koyma işlevinden yoksun kalabilir. Örneğin, bir anne sürekli kendi duygusal sorunlarını çocuğuyla paylaşarak “Seninle her şeyi konuşabilirim.” dediğinde, çocuk kendini ebeveynine destek veren bir yetişkin rolünde bulabilir. Literatürde “parentification” (ebeveynleşme) olarak adlandırılan bu süreç, çocuğun gelişimsel yüklerini artırır ve duygusal sağlığını olumsuz etkiler (Kerig, 2005).

Yanlış Hitap Biçimleri: “Aşkım” ve “Sevgilim”

Annelerin çocuklarına şefkat göstermek amacıyla kullandıkları “aşkım”, “sevgilim” gibi ifadeler her ne kadar masum görünse de çocuk açısından kafa karıştırıcıdır. Çünkü bu hitap biçimleri, romantik ilişkilerde kullanılan dil ile örtüşür. Altı yaşındaki bir çocuk annesinden sürekli “sevgilim” ifadesini duyduğunda, “Annem bana neden babama söylediği gibi sesleniyor?” sorusunu sorabilir. Bu durum çocukta rol karmaşasına yol açar.

Minuchin (1974) ve Chodorow (1978), anne-çocuk ilişkisinde rol sınırlarının net olmamasının ilerleyen yıllarda bağlanma problemleri, bağımlı ilişkiler ya da mesafe koyma güçlükleri yaratabileceğini vurgular. Bu nedenle şefkat göstermek önemlidir; ancak kullanılan dilin gelişimsel açıdan uygun olması gerekir. “Canım oğlum/kızım” gibi ifadeler hem sevgi hem de doğru rol ayrımını korur.

Sınırların Korunmasının Önemi

Aile terapisi literatüründe sınırlar, sağlıklı ilişkilerin temel yapıtaşıdır. Minuchin’in (1974) yapısal aile terapisi yaklaşımına göre ebeveyn-çocuk arasındaki sınırlar esnek ama net olmalıdır. Katı sınırlar çocukla ebeveyn arasına mesafe koyarken, çok geçirgen sınırlar rol karmaşası yaratır.

Örneğin, bir anne ergen oğluyla arkadaş olmak adına sürekli özel hayatına dahil olmaya çalışırsa (“Kız arkadaşınla mesajlarını görebilir miyim?” gibi), bu çocuğun bağımsızlık alanını ihlal eder. Tersine, anne kendi yalnızlığını gidermek için “Sen benim sırdaşım ol.” diyerek çocuğunu duygusal destek kaynağına dönüştürürse, çocuk annesinin duygusal yükünü taşımak zorunda kalır. Her iki durumda da sağlıklı kimlik gelişimi sekteye uğrar.

Sınırların korunması, çocuğun hem özgürleşmesine hem de güvenli bir bağ geliştirmesine yardımcı olur. Çocuk, annesiyle yakın ama aynı zamanda otorite ve rehberlik içeren bir ilişki kurduğunda, ilerleyen yaşamında hem bağımsız hem de sağlıklı ilişkiler geliştirme olasılığı artar.

Sağlıklı İlişki Örüntüleri İçin Öneriler

Rol Ayrımına Dikkat: Anne, çocuğuna şefkat gösterirken ebeveyn rolünü korumalıdır.
Yaşa Uygun Paylaşım: Çocuğun kapasitesini aşan duygusal yükler aktarılmamalıdır.
Dil Kullanımı: Romantik ilişkilerde kullanılan hitaplardan kaçınılmalı, sevgi uygun kelimelerle ifade edilmelidir.
Esnek ve Net Sınırlar: Çocuğun hem bağımsızlık alanına saygı gösterilmeli hem de rehberlik sürdürülmelidir.

Sonuç

Anne-çocuk ilişkilerinde “arkadaş olma” yaklaşımı, sıcaklık ve açıklık açısından değerli olabilir. Ancak bu yaklaşımın ebeveynlik rolünü gölgelememesi, sınırların net şekilde korunması ve çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarının göz ardı edilmemesi gerekir. Sağlıklı bir ilişki, hem sevgi hem de sınırların dengeli biçimde var olduğu bir ilişkidir.

Kaynakça

● Barber, B. K., Stolz, H. E., & Olsen, J. A. (2005). Parental support, psychological control, and behavioral control: Assessing relevance across time, culture, and method. Monographs of the Society for Research in Child Development, 70(4), 1–147.
● Bowlby, J. (1988). A Secure Base: Parent-Child Attachment and Healthy Human Development. Basic Books.
● Chodorow, N. (1978). The Reproduction of Mothering. University of California Press.
● Kerig, P. K. (2005). Implications of Parent–Child Boundary Dissolution for Developmental Psychopathology: “Who Is the Parent and Who Is the Child?”. New Directions for Child and Adolescent Development, 2005(109), 89–106.
● Minuchin, S. (1974). Families and Family Therapy. Harvard University Press.
● Steinberg, L. (2001). We Know Some Things: Parent–Adolescent Relationships in Retrospect and Prospect. Journal of Research on Adolescence, 11(1), 1–19.

Lara Kırımlı
Lara Kırımlı
Lara Kırımlı, Yeditepe Üniversitesi’nde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde lisans eğitimine devam etmektedir. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi ve Oyun Terapisi alanlarına yoğun ilgi duymaktadır. Kırımlı, akademik ve mesleki yolculuğunu çocuk ve ergen psikolojisi alanında derinleştirerek sürdürmeyi hedeflemektedir. Araştırmaya büyük bir istek duyan yazar, bu ilgisini psikoloji alanında yazdığı makalelerle pratiğe dökmekte; psikolojinin düşündüğümüzden çok daha fazla alana dokunduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Yazılarında, okuyucuların gündelik yaşamlarından belki de farkında olmadıkları noktaları fark etmelerini sağlayacak içerikler üretmektedir. Buna ek olarak, Instagram platformunda yönettiği stajyer hesabı aracılığıyla özgün ve bilgilendirici içerikler paylaşarak geniş bir kitleye ulaşmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar