Salı, Eylül 30, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Meditasyonun Psikolojik Alt Yapısı: Nefesin Ötesine Bir Yolculuk

Meditasyon, son yıllarda sıkça duyduğumuz, uygulanan ama çoğu zaman yüzeyde anlaşılan bir kavram. Pek çok kişi için “sakinleşmek”, “nefes almak”, “biraz durmak” gibi basit etkilerle sınırlı. Oysa psikolojik düzlemde meditasyon, sadece bir rahatlama yöntemi değil; kişinin kendine, geçmişine, duygularına ve içsel çatışmalarına dair derin bir yüzleşme alanıdır. Bazen psikoeğitim şeklinde, bazen psikoterapi halinde yapılan bir çalışmadır.

Örnek Hikâye: “İçine Konuşan Kadın”

Elif, 32 yaşında bir bankacıydı. Her sabah uyanır uyanmaz yapılacaklar listesi zihnine üşüşürdü. E-postalar, toplantılar, ev işleri, annesinin kırgınlığı, erkek arkadaşıyla çözülemeyen mesafe, uyuyamadığı geceler… Ama Elif bunların hiçbirine gerçekten dokunmazdı. Sadece koşardı. Sürekli bir şeylerin üstünü kapatmak istercesine hızla yaşar, her akşam yorgun ama doyumsuz hissederdi.

Bir gün Instagram’da gezinirken “nefes farkındalığı” üzerine bir video izledi. Önce küçümsedi. “Benim nefes alacak vaktim mi var?” dedi içinden. Sonra bir gece panik atak benzeri bir ağlama krizi yaşadığında o video aklına geldi. Gözlerini kapadı. Derin bir nefes aldı. Ardından bir tane daha. Bir şey olmadı. Ama o gece ilk defa gözyaşıyla gelen rahatlamayı hissetti.

O günden sonra her sabah 10 dakika ayırdı kendine. Başta sıkıldı, kıpır kıpırdı. Ama bir sabah, otururken aniden içinden bir cümle yükseldi:
“Kimseye kızgın değilim, kendime kırgınım.”
O an ağladı. Ve ilk defa gerçekten ne hissettiğini fark etti.

Bugün Elif hâlâ bankacı. Hâlâ yoruluyor. Ama artık duygularını fark ediyor, ertelemiyor, bastırmıyor. Kendine yaklaşmaktan korkmuyor. Elif hayatta onun dışında olan şeyleri değiştirmedi belki, ama kendini değiştirdi. Camı aynı ama camından baktığı yer artık farklılaştı. Meditasyon onun için “sakinlik” değil, kendiliğe açılan bir kapı oldu.

1. Meditasyon Nedir, Ne Değildir?

Meditasyon, zihni susturmak değil, zihni gözlemlemeyi öğrenmektir.
Birçok kişi, meditasyona başladığında “kafam susmuyor” diye bırakır. Oysa amaç, zihnin susması değil; o gürültünün farkına varabilmektir. Meditasyon, bu farkındalığı geliştirir. Psikolojik olarak da bu süreç, bilinçdışı materyalin yavaş yavaş yüzeye çıkmasına izin verir.
Meditasyon bir sihirli değnek etkisi vermez ama birçok kapıyı açıp o kapılara ışık tutmayı sağlar.

2. Duygusal Regülasyon ve Meditasyon

Meditasyon, özellikle duyguları düzenleme (duygusal regülasyon) becerisini güçlendirir.
Araştırmalar, düzenli meditasyon yapan bireylerde amigdala aktivitesinin azaldığını gösteriyor. Bu da öfke, korku, kaygı gibi yoğun duygularla başa çıkmayı kolaylaştırıyor. Ancak burada kritik bir nokta var:
Duyguları bastırmak değil, tanımak ve dönüştürmek meditasyonun psikolojik kazanımıdır.

3. İçsel Gözlem ve Travmatik İçeriklerle Karşılaşma

Meditasyon, zihni sakinleştirdikçe bastırılmış anılar, yüzleşilmeyen duygular su yüzüne çıkabilir.
Bu yüzden bazı kişiler meditasyon yaptıktan sonra daha kaygılı hissedebilir. Bu kötüye işaret değil, bilinçdışının açılmaya başladığının bir göstergesidir.
Psikoterapi eşliğinde yapılan meditasyon pratikleri bu yüzden daha güvenli ve derindir.

4. Beden-Zihin Bağlantısının Farkındalığı

Psikolojide somatizasyon kavramı, duyguların beden diliyle ifade bulmasıdır.
Meditasyon, bedenin verdiği sinyalleri okumayı öğrenmemizi sağlar:

Kas gerginliği, karın ağrısı, çene sıkma… Bunların her biri duygusal bir mesaj içerir.
“Bedenin sesi, bastırılmış duyguların yankısıdır.”
Meditasyon, bu sesi duyulur kılar.

5. Gerçek Benliğe Yakınlaşma

Meditasyon, maskelerin düştüğü bir alandır.
Sosyal roller, kimlikler, “olmamız gereken kişi” değil; olduğumuz kişiyle temas etmeye başlarız. Bu da psikolojide “gerçek benlik” ile temas olarak tanımlanır.

Anne olmalısın, iş yerinde iş insanı olmalısın, dışarıda vatandaş olmalısın, babanın yanında evlat olmalısın… Ama sen aslında kimsin?
Anne, kız çocuğu, baba, yönetici… Sen hangisini olmak istiyorsun diye durup sordun mu kendine?
Yavaşlatıp hayatı kaç kere kendinle kaldın? İnsanları dinlediğin kadar kendini anlamaya çalıştın mı? İnsanları dinlediğin kadar kendini dinledin mi?
Şimdi sıra sende, kendini dinleme, tanıma, tanışma vakti.

SONUÇ:

Meditasyon, basit bir gevşeme tekniğinden öte, içsel dönüşümün kapısını aralayan bir psikolojik süreçtir. Ancak bu süreç, yüzeyde kalındığında değil, içsel gözlem, derinlemesine farkındalık ve devamlılıkla anlam kazanır.
Zihinle barışmak, geçmişle yüzleşmek ve kendinle yeniden tanışmak isteyen herkes için meditasyon; cesaret isteyen ama dönüştürücü bir yolculuktur.

NOT:

Bu yazı bir meditasyon önerisi değil; meditasyonun psikolojik derinliğine dair bir bakış sunmaktadır. Klinik ya da kişisel destek gerektiren duygularla karşılaşıldığında uzman desteği alınması önemlidir.

Melek Dağ
Melek Dağ
Melek Dağ psikolog, rehabilitasyon merkezinde uzman öğretici ve yazar. Psikoterapi, psikopatoloji, panik bozukluk, gelişim psikolojisi, kişilik bozuklukları üzerine deneyime sahiptir. Melek Dağ özellikle OKB, depresyon, çift terapisi, psikanaliz üzerinde ekstra çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca dijital mecralarda ve kendi sosyal medyasında düzenli olarak ruh sağlığı ile ilgili çalışmaları bulunmaktadır. Psikolojiyi erişebilir kılmayı , ruhsal farkındalık seviyesinin bireylerde yükselmesini misyon haline getirmiş bu yönde içerikler üretmiştir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar