Salı, Eylül 30, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Travma Bağının Psikodinamik Kökenleri: Bağlanma Kuramı ve Savunma Mekanizmalarının Rolü

1. Travma Bağı

Travma bağı, Dr. Patrick Carnes’in 1997’de tanımladığı, istismarcı ile istismara uğrayan kişi arasında oluşabilen sağlıksız bir bağlılık biçimidir. Genellikle “bağlanma”, başka bir insanla duygusal ve sağlıklı bir ilişki kurmayı çağrıştırırken; travma bağı, travmaya neden olan kişiye yönelik bağımlı bir ilişkiyi ifade eder (Dutton & Painter, 1993). Bu bağ, istismarcının bir yandan yoğun sevgi gösterip, diğer yandan zarar verici davranışlarda bulunduğu bir döngüye dayanır. Sevgi anları, mağduru ilişkide kalmaya teşvik eden bir pekiştireç gibi işleyerek bağın devamını kolaylaştırır.

Travma bağı, eş bağımlılığı ya da ilişki bağımlılığıyla da ilişkilidir. Bir birey, partneri veya ebeveyni tarafından sürekli istismara uğradığında ve bu davranışları sevgiyle karıştırdığında ortaya çıkar. Bu durumda mağdur, çoğunlukla suçu kendinde arar, şiddeti küçümser ya da istismarı haklı göstermeye çalışır; hatta kimi zaman istismara uğradığını fark etmez. Dolayısıyla, böyle bir ilişkide mağdurlar durumu bildirme konusunda isteksiz olabilir, çünkü hem bunu hak ettiklerine inanabilir hem de istismarcının onları sevdiğini düşünebilirler.

Travma bağları, yalnızca romantik ilişkilerde değil; aile, arkadaşlık ya da iş ortamlarında da görülebilir. Psikodinamik açıdan bu bağ, bilinçdışı süreçlerin, erken çocukluk deneyimlerinin ve bağlanma kuramı bağlamındaki bağlanma stillerinin etkileşimiyle oluşan bir tekrar döngüsüdür (Carnes, 2019). Bu dinamik, bireyin istismarcıya bağlı kalmasına ve benzer ilişkisel örüntüleri başka bağlamlarda yeniden üretmesine yol açabilir.

2. Freud ve Tekrar Zorlantısı

Freud’un (1920) “tekrar zorlantısı” (repetition compulsion) kavramı, bireyin travmatik deneyimlerini farklı ilişkilerde yeniden sahneleme eğilimini açıklamak için temel bir çerçeve sunar. Travma bağında kişi, kendisine zarar veren figüre tekrar yönelir; bu durum hem bilinçdışı bir “iyileştirme girişimi” hem de tanıdık acının paradoksal biçimde güvenli hissettirmesiyle ilişkilidir (van der Kolk, 2014).

Kişi, geçmişte yaşadığı travmatik deneyimleri yeniden canlandırarak onları kontrol altına alma umudu taşır; fakat bu çaba çoğunlukla ilişkisel tekrarların sürmesine hizmet eder. Erken dönem ilişkiler ve geçmişten içselleştirilen yaşantılar, bireyin iç dünyasını biçimlendirir. Örneğin, romantik ilişkilerin acı verici olduğuna veya insanların güvenilmez olduğuna inanan bir kişi, farkında olmadan bu inançlarını doğrulayan yeni ilişkiler kurabilir. Freud’a göre bu tekrarların altında, bireyin yaşamındaki acıyı bilinçdışı biçimde anlamlandırma, kontrol elde etme ya da neyin ters gittiğini kavrama çabası yatıyor olabilir (Kumaşoğlu, 2025). Dolayısıyla, travma bağının anlaşılması, tekrar zorlantısının bireyin içsel dünyasındaki işlevi ve ilişkisel örüntülerdeki yansımaları üzerinden kavranabilir.

3. Bağlanma Kuramı ve Savunma Mekanizmaları

Travma bağını kavramak için Bowlby’nin (1988) bağlanma kuramı önemli bir çerçeve sunar. Özellikle kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, partnerin istismarına rağmen ilişkiden kopmakta zorlanırlar; çünkü reddedilme ve yalnız kalma korkusu, gördükleri zarardan daha ağır gelir (Mikulincer & Shaver, 2016). Kaçıngan bağlanma stiline sahip bireyler ise travmatik ilişkilerde mesafe koyma eğilimi gösterir, fakat bu mesafe tam bir kopuşa dönüşmez. Böylece kişi, tehdit algısı ile yakınlık arayışı arasında gidip gelen bir ikilem içinde kalır; bu durum travma bağının devamını destekler.

Birey aynı zamanda, ilişkisini sürdürebilmek için psikanalitik savunma mekanizmalarına başvurur. Bu savunmalardan biri olan idealleştirme, istismarcının olumlu özelliklerinin abartılı biçimde öne çıkarılması ve olumsuz yönlerinin göz ardı edilmesiyle kendini gösterir (Kernberg, 1975). Bölme savunması, kişiyi “tamamen iyi” ya da “tamamen kötü” olarak algılamasına neden olarak çelişkili davranışları bütünleştirmesini engeller (Fairbairn, 1952). Yadsıma ise bireyin gördüğü zararı kabul etmesini önleyerek bağın sürmesini kolaylaştırır (Freud, 1961).

Özellikle idealleştirme, kişinin travmatik figürü yüceltirken aslında kendi yaralanmış benliğini koruma çabasına hizmet eder; ancak bu mekanizma paradoksal biçimde bağı daha da pekiştirir ve bireyin ilişkiden ayrılmasını güçleştirir (Herman, 1992). Bu çerçeve, travma bağının yalnızca dışsal bir ilişki değil; bireyin bağlanma kuramı bağlamındaki bağlanma örüntüleri ve bilinçdışı savunma mekanizmalarıyla şekillenen karmaşık bir içsel süreç olduğunu gösterir. Bu dinamikleri anlamak, hem ilişkinin yapısını çözümlemek hem de iyileşme sürecine yön vermek açısından kritik bir adımdır.

4. Klinik Yansımalar ve Sonuç

Travma bağının çözülmesi, terapötik süreçte uzun soluklu bir çalışma gerektirir. Terapist, danışanın tekrar zorlantısını, bağlanma gereksinimini ve sürdürdüğü savunma mekanizmalarını fark etmesine yardımcı olur (Courtois & Ford, 2013). İyileşme, yalnızca bireyin iç dünyasında değil; aynı zamanda güvenli ve destekleyici ilişkiler kurabilmesinde de dönüşümler gerektirir.

Bu bağlamda psikodinamik terapi, şema terapi ve EMDR gibi travma odaklı yaklaşımlar, danışanın geçmişten devraldığı tekrar döngülerini ve savunma mekanizmalarını tanımasına destek olabilir. Sonuç olarak; travma bağı, istismarcı ve mağdur arasındaki sağlıksız bağın ötesinde, bireyin erken dönem deneyimlerinden, bağlanma kuramı bağlamındaki bağlanma stillerinden ve bilinçdışı savunmalardan beslenen çok katmanlı bir süreçtir. Bağlanma kuramı, tekrar zorlantısı ve psikanalitik savunma mekanizmalarının etkileşimi, bu ilişkinin sürekliliğini ve kopuşun güçlüğünü açıklar. Bu nedenle travma bağını anlamak, hem bireysel deneyimi çözümlemek hem de travmatik ilişkilerin doğasını kavramak açısından temel bir önem taşır.

Kaynakça

Bowlby, J. (1988). A secure base: Parent-child attachment and healthy human development. Basic Books.
Carnes, P. (2019). The betrayal bond: Breaking free of exploitive relationships. Health Communications, Inc.
Courtois, C. A., & Ford, J. D. (2013). Treatment of complex trauma: A sequenced, relationship-based approach. Guilford Press.
Dutton, D. G., & Painter, S. (1993). Emotional attachments in abusive relationships: A test of traumatic bonding theory. Violence and Victims, 8(2), 105–120.
Fairbairn, W. R. D. (1952). Psychoanalytic studies of the personality. Routledge & Kegan Paul.
Freud, S. (1920). Beyond the pleasure principle. (J. Strachey, Trans.). Dover Publications.
Freud, S. (1961). The future of an illusion. W.W. Norton & Company.
Herman, J. (2015). Trauma and recovery: The aftermath of violence—from domestic abuse to political terror. Basic Books.
Kernberg, O. (1999). Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm. Metis Yayıncılık.
Mikulincer, M., & Shaver, P. R. (2016). Attachment in adulthood: Structure, dynamics, and change (2nd ed.). Guilford Press.
van der Kolk, B. A. (2014). The body keeps the score: Brain, mind, and body in the healing of trauma. Viking.
Yancı Kumaşoğlu, L. (2025, Haziran 12). Tekrar Zorlantısı. Bütün Psikoloji. https://www.butunpsikoloji.com/tekrar-zorlantisi/

Sena Kocabaş
Sena Kocabaş
Sena Kocabaş, İstanbul Medipol Üniversitesi Psikoloji lisans mezunu, İstanbul Aydın Üniversitesi Klinik Psikoloji yüksek lisans mezunudur. Öğrenim sürecinde hastane, anaokulu ve danışmanlık merkezlerinde çeşitli staj deneyimleri edinmiş, farklı yaş grupları ve ihtiyaç alanlarıyla çalışma fırsatı bulmuştur. Akademik çalışmaları arasında “Aktarılan Psikolojik Travma ve Ego Kimlik Süreçleri Arasındaki İlişkide Varoluşsal Öfkenin Düzenleyici Rolü” başlıklı yüksek lisans tezi ve “Kuşaklararası Travma Aktarımı ve Romantik İlişkilerde Bağlanma Dinamikleri” adlı makalesi yer almaktadır. Psikoloji alanındaki bilgi birikimini ve saha deneyimlerini harmanlayarak, yazılarında çoğunlukla ilişkiler, travma, bağlanma dinamikleri ve kişilik örgütlenmeleri konularına odaklanmaktadır. Bilimsel temelli bilgileri anlaşılır bir dille aktarmayı amaçlayan Kocabaş, edindiği deneyimleri ve güncel araştırma bulgularını okuyucularıyla paylaşarak, onların farkındalık ve içgörü kazanmasına katkı sunmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar