Pazartesi, Ekim 20, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

“Bağlanma Temelli Ebeveynlik: Sevgiyle Kurulan Sınırlar”

Anne-babalık bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaktan çok daha fazlasıdır; bir çocuğun ruhsal dünyasının haritasını çizmektir aslında. Bu haritanın en derin izleri ise erken bağlanma deneyimleriyle şekillenir. John Bowlby’nin (1969) kuramıyla bilimsel zemine oturan bağlanma teorisi, günümüzde “bağlanma temelli ebeveynlik” yaklaşımının da temelini oluşturmaktadır. Bu yazıda bağlanmanın çocuk gelişimindeki önemine, bağlanma temelli ebeveynliğin ilkelerine ve bu yaklaşımın çocukların psikolojik sağlamlığına katkısına odaklanacağız.

Bağlanma Nedir? Neden Bu Kadar Temel?

Bağlanma, bir çocuğun ihtiyaç duyduğunda güvenli bir limana sığınma arzusudur. Bebeklik döneminde, bakım veren ile kurulan bu ilk ilişki, çocuğun “dünya güvenli bir yer mi?” sorusuna verdiği cevabı belirler. Bowlby (1969), bu ilişkinin yalnızca fiziksel bakım değil, aynı zamanda duygusal güvenlik sunduğunu vurgulamıştır. Bu güvenlik hissi, çocuğun sosyal ilişkilerinde, kendilik algısında ve stresle başa çıkma becerilerinde temel rol oynar.

Mary Ainsworth’ün (1978) yürüttüğü ünlü “Yabancı Durum Testi” çalışmasında, güvenli bağlanma geliştiren çocukların anneleriyle yeniden bir araya geldiklerinde kolayca sakinleşebildikleri, güvensiz bağlanan çocukların ise ya annelerine aşırı bağımlı davrandıkları ya da onları tamamen görmezden geldikleri gözlemlenmiştir.

Bağlanma Temelli Ebeveynlik Ne Anlama Geliyor?

Bağlanma temelli ebeveynlik (Attachment-Based Parenting), çocuğun duygusal ihtiyaçlarını önceliklendiren, duyarlı, tutarlı ve sevgi odaklı bir bakım verme biçimidir. Bu yaklaşım, sadece “çocuğu sevmek” değil, çocuğun duygularını tanımak, ihtiyaçlarına zamanında ve uygun şekilde yanıt vermek, sınırlar çizerken ilişkiyi zedelememek anlamına gelir (Siegel & Hartzell, 2004).

Bu modelin bazı temel ilkeleri şunlardır:
Duygusal Erişilebilirlik: Ebeveynin sadece fiziksel değil, duygusal olarak da orada olması.
Duyarlı Tepki Verme: Ağlayan bir bebeğe “şımarıyor” demek yerine onun sinyalini anlamaya çalışmak.
Tutarlılık: Günlük bakım ritüellerinde tahmin edilebilir olmak.
Sınırlarla Gelen Güven: Bağlanma temelli ebeveynlik, çocuğu her istediğinde onaylamak değildir; aksine, sevgiyle ve şefkatle sınır koyabilmeyi de içerir.

Bağ Kurmak Disiplinsiz Olmak Değildir

Toplumda bağlanma temelli ebeveynlik bazen “sınır koymayan”, “her şeye izin veren” bir anlayış gibi algılanabilir. Oysa bu, oldukça yaygın bir yanılgıdır. Gerçekte bu yaklaşımda sınır koymak, çocukla ilişki içinde kalınarak yapılır. “Hayır” denildiğinde çocuk ağlarsa, onu yalnız bırakmak yerine yanında durmak, duygusunu görmek ama sınırı korumak, bu yaklaşımın özüdür.

Bu yönüyle bağlanma temelli ebeveynlik, otoriter değil; otoritatif (demokratik) ebeveynlik yaklaşımıyla örtüşür. Araştırmalar, otoritatif ebeveynlik tarzının çocuklarda daha yüksek öz düzenleme, özgüven ve sosyal becerilerle ilişkili olduğunu göstermektedir (Baumrind, 1991).

Güvenli Bağlanan Çocuk Nasıl Bir Yetişkin Olur?

Güvenli bağlanan çocuklar genellikle:
• Kendi duygularını tanıma ve düzenlemede daha başarılıdır.
• Başkalarına güvenme konusunda daha açık ve esnektir.
• Problem çözme ve stres yönetimi becerileri daha gelişmiştir.
• Kendine saygısı ve başkalarıyla empati kurma kapasitesi yüksektir (Cassidy & Shaver, 2016).

Tersine, güvensiz ya da kaçıngan bağlanan bireylerde ilişki kurma zorlukları, düşük özsaygı ve yüksek kaygı düzeyleri daha sık görülür.

Sonuç: Sevgi, Disiplinin Zıttı Değildir

Bağlanma temelli ebeveynlik, çocuğa sınır koyarken onu kırmamak, sevmekle serbest bırakmak arasındaki o ince çizgiyi yönetebilmektir. Ebeveynin çocukla kurduğu bu duygusal köprü, sadece çocuklukta değil, yetişkinlikte de yaşam boyu taşınan bir dayanıklılık kaynağıdır.
Bir çocuğun ruhsal bağışıklığı, onunla kurduğumuz bağın niteliğiyle başlar. Bu nedenle ebeveynlik, sadece büyütmek değil; bağ kurarak büyütmektir.

Kaynakça

• Ainsworth, M. D. S., Blehar, M. C., Waters, E., & Wall, S. (1978). Patterns of attachment: A psychological study of the strange situation. Psychology Press.
• Baumrind, D. (1991). Effective parenting during the early adolescent transition. In P. A. Cowan & E. M. Hetherington (Eds.), Family transitions (pp. 111–163). Lawrence Erlbaum Associates, Inc.
• Bowlby, J. (1969). Attachment and Loss: Vol. 1. Attachment. New York: Basic Books.
• Cassidy, J., & Shaver, P. R. (Eds.). (2016). Handbook of attachment: Theory, research, and clinical applications (3rd ed.). The Guilford Press.
• Siegel, D. J., & Hartzell, M. (2004). Parenting from the inside out: How a deeper self-understanding can help you raise children who thrive. TarcherPerigee.

Feyza Nur Ekmen
Feyza Nur Ekmen
Feyza Nur Ekmen, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Bölümü mezunu olup, Anglia Ruskin Üniversitesinde Klinik ve Bilişsel Sinirbilim alanında yüksek lisansını tamamlamıştır. Bilişsel Davranışçı Terapi, Oyun ve Masal Terapisi, DEHB ve Aile Danışmanlığı gibi birçok alanda uzmanlaşmıştır. Özellikle çocuk ve aile psikolojisiyle ilgilenen Ekmen, nörobilim temelli yaklaşımlarla bütüncül bir terapi anlayışını benimsemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar