Salı, Ağustos 5, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Modern Çağın Paradoksu: Yalnızlık Pandemisi ve Halk Sağlığına Fısıldadığı Tehdit

Modern toplum teknolojik bağlantılarla iç içe geçmiş olmasına rağmen, yalnızlık insanlık tarihinde belki de hiç olmadığı kadar yaygınlaşmış, küresel ölçekte bir halk sağlığı sorununa, hatta “sessiz salgın”a dönüşmüştür (Conradi ve Cramer, 2025). Ipsos’un 2024 Ruh Sağlığı Raporu gibi güncel araştırmalar, meselenin ciddiyetini ortaya koymaktadır. Rapora göre, ruh sağlığı sorunları sıralamasında zirvede Amerika Birleşik Devletleri (ABD), ikinci sırada Türkiye konumlanmış, toplumun ruh sağlığına yönelik acil müdahalelere ihtiyaç olduğunu gözler önüne sermiştir. Bu makalede, yalnızlığın ne olduğu, bireyler üzerindeki çeşitli etkileri, kuşaklar arası farklılıkları ve bu soruna yönelik çözüm önerileri bilimsel bir çerçevede ele alınmıştır.

Bireysel İyi Oluştan Sosyal Bütünlüğün Aşınmasına Uzanan “Yalnızlık Sarmalı”

Yalnızlık, bireyin sahip olmak istediği sosyal ilişkiler ile gerçek yaşamda sahip olduğu sosyal bağlar arasındaki algılanan fark olarak tanımlanır (Murthy, 2023). Bu deneyim, sadece sosyal yalıtım değil; aynı zamanda derin bir ait olmama hissini de içerir. Leigh-Hunt ve arkadaşları (2017) ile Gasull-Molinera ve arkadaşları (2024) tarafından yapılan araştırmalarda, yalnızlığın kalp-damar hastalıkları, depresyon, anksiyete ve erken ölüm gibi çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirildiği gösterilmiştir. Hatta bazı akademik çalışmaların sonuçları yalnızlığın ölüm oranları üzerindeki potansiyel etkisinin sigara bağımlılığının yol açtığı risklere eşdeğer olabileceğini düşündürmektedir (Murthy, 2023).

Çoğu kişi yalnızlık deneyimlerini paylaşmaktan çekinir. Almanya’da yapılan bir anket çalışmasında, katılımcıların %58’i sık ya da ara sıra yalnız hissettiklerini belirtmiş, fakat büyük bir kısmı bu durumu kimseyle konuşmamıştır (Conradi ve Cramer, 2025). Bu sessizlik, yalnızlığın bir “utanç konusu” haline gelmesiyle ilgilidir.

Yalnızlığın gençlerde daha yaygın olduğu da son derece dikkat çekicidir. Kuşaklar arası dağılıma bakıldığında, Conradi ve Cramer’in (2025) bulguları, 18-39 yaş arasındaki bireylerde yalnızlık oranının %68’e ulaştığını, yaşlı bireylerde ise bu oranın %50’nin biraz üzerine çıktığını işaret etmektedir. Bu veri, sosyal medya ve dijital platformlar aracılığıyla daha fazla bağlantı kurduğu varsayılan gençlerin, aslında duygusal olarak daha izole olduğunu göstermektedir.

Yalnızlık, sadece bireysel refahı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda sosyal uyum, politik katılım ve demokratik değerlere olan bağlılığı da zayıflatır (Conradi ve Cramer, 2025; Rokach ve Patel, 2024). Derin yalnızlık hisseden genç bireyler, toplumsal konulara karşı ilgisiz kalırken, kendilerini toplumun dışına itilmiş şekilde algılamaktadırlar. Bu da onları otoriter ideolojilere daha açık bir hale getirmektedir (Gasull-Molinera ve ark., 2024).

Sonuç ve Genel Değerlendirme

Yalnızlık, çağımızın görünmeyen salgını olarak bireysel sağlıktan, toplumun mevcut yapısının, değerlerinin, kurumlarının ve ilişkilerinin sürdürülebilirliğine kadar çok boyutlu sonuçlar doğurmaktadır. Yalnızlığın etkileri üzerine yapılan sistematik derlemeler, bu olgunun hem zihinsel hem de fiziksel sağlık üzerinde belirgin etkiler yarattığını ortaya koymaktadır (Leigh-Hunt ve ark., 2017; Gasull-Molinera ve ark., 2024). Yalnızlığın bu etkileri, biyolojik seviyede bağışıklık ve nöroendokrin sistemlerini etkileyerek, kişisel stres tepkilerini olumsuz yönde dönüştürmektedir (Rokach ve Patel, 2024).

Öneriler

  1. Politika Desteği: Yalnızlığı azaltmaya yönelik ulusal stratejiler geliştirilmelidir. Örneğin ABD’de yalnızlık “salgın” ilan edilerek bu alanda ulusal politika önerileri sunulmuştur (Murthy, 2023).

  2. Toplumsal Müdahaleler: Yoga grupları, meditasyon atölyeleri ve gönüllülük çalışmaları gibi sosyal bağları destekleyici topluluk temelli faaliyetler artırılmalıdır (Conradi ve Cramer, 2025).

  3. Gençler İçin Psikososyal Destek: Erken yaşlarda yalnızlıkla mücadele eden bireylere yönelik müdahaleler planlanmalı, özellikle de dijital çağın getirileri göz önüne alınarak aidiyet duygusunun gelişimi desteklenmelidir.

  4. Araştırma ve İzleme: Boylamsal çalışmalarla yalnızlığın nedensel etkileri daha kapsamlı biçimde araştırılmalıdır (Gasull-Molinera ve ark., 2024; Nesta, 2024).

Referanslar

Conradi, S. M., & Cramer, H. (2025). Sessiz salgın: Küresel bir halk sağlığı sorunu olarak yalnızlık. Journal of Integrative and Complementary Medicine.
https://doi.org/10.1089/jicm.2025.0426

Gasull-Molinera, V., Khan, K. S., Núñez Núñez, M., & Kouiti, M. (2024). The impact of loneliness on mental and physical health outcomes: An umbrella review. Medicina de Familia. SEMERGEN, 50, 102261. https://doi.org/10.1016/j.semerg.2024.102261

Ipsos. (2024). Ipsos Dünya Ruh Sağlığı Monitörü 2024. https://www.ipsos.com/tr-tr/ipsos-dunya-ruh-sagligi-monitoru-2024-raporu

Leigh-Hunt, N., Bagguley, D., Bash, K., Turner, V., Turnbull, S., Valtorta, N., & Caan, W. (2017). An overview of systematic reviews on the public health consequences of social isolation and loneliness. Public Health, 152, 157–171. https://doi.org/10.1016/j.puhe.2017.07.035

Murthy, V. H. (2023). Our Epidemic of Loneliness and Isolation: The U.S. Surgeon General’s Advisory on the Healing Effects of Social Connection and Community. U.S. Department of Health and Human Services. https://www.hhs.gov/sites/default/files/surgeon-general-social-connection-advisory.pdf

Nesta. (2024). Investigating the impact of loneliness and social isolation on health. https://www.nesta.org.uk/

Rokach, A., & Patel, K. (2024). The health consequences of loneliness. Environment and Social Psychology, 9(6), 2150. https://doi.org/10.54517/esp.v9i6.2150

Hülya Ayçiçek Deler
Hülya Ayçiçek Deler
Hülya Ayçiçek, eğitime meraklı, “güçlü ve bilge insan; mutlu ve aydın toplum” bakış açısında bir cumhuriyet kadını ve sağlık profesyonelidir. İlk lisans ve yüksek lisansını Ebelik alanında tamamlamış; üçüncü basamak sağlık kurumlarında klinisyen, meslektaş eğitimlerinde öğretim görevlisi olarak görev almış, birinci basamak sağlık hizmetlerinde aktif roller üstlenmiştir. Akademik çalışmalarda geniş deneyime sahiptir. Çok sayıda kurs, kongre, sempozyumda katılımcı, düzenleyici, konuşmacı olarak yer almış, makale ve bildirileri bulunmaktadır. Çalışmalarında bireylerin ruh sağlığını koruyup, güçlendirmeden sağlık bakım hizmetlerinde hedeflenenlerin tamamlanamayacağı farkındalığı sonrası ruh sağlığı alanına yönelmiştir. İkinci lisans eğitimini Psikoloji Bölümünde sürdürmektedir.

1 Yorum

  1. Çok doğru bir analiz Hülya hnm. Teknoloji ilerledikçe biz sohbet etmeyi unuttuk Elimizde telefon sosyal medyada günlerimizi geçiriyoruz ve hayatı bundan ibaret sanmaya başladık Oysa hal hatır sormanın zerafetini kahve eşliğinde muhabbet etmenin keyfini unutup tamamen kendi dünyamızda yalnız yaşar olduk. Buda birsüre sonra psikolojik sorunlara neden oluyorve tamamen kendimizi kapatıp yalnızlığın içinde debeleniyoruz.Emeğinize sağlık 🙏

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar