Pazartesi, Ağustos 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Temiz Eller, Kirli Vicdanlar: Macbeth Etkisi

Macbeth etkisi, edebiyatla psikolojinin harmanlandığı en güzel örneklerden biridir. Adını, Shakespeare’in yazarak hayat verdiği Lady Macbeth’ten alır. Lady, eşini kralı öldürmek için ikna etmeye çalışır. Nihayetinde, ısrarları sonuç verir ve kralı öldürürler. Suç işlendikten sonra, kralın kanını ellerinden arındırmak için yıkayan Lady Macbeth, sanki elleri temizlenmiyormuş gibi ellerini yıkamaya devam eder ve “Çık lanetli leke, çık diyorum sana!”, “Bu eller hiç temizlenmeyecek mi?” gibi ünlü replikleriyle bu etkiye adının verilmesinde ilham olur.

Lady Macbeth’in Karakteri Nasıldı?

Lady Macbeth’in karakterini analiz edecek olursak, dikkat çeken ilk özelliği baskın ve hırslı bir karakteri olduğudur. Aynı zamanda kralın evine gittiğinde ona çok iyi davranırken arkasından onu öldürme planları yapması, iki yüzlü olduğunun göstergesidir. Lady, gücü seven ve adil olmayan yollarla bunu gerçekleştirmeye çalışan biri. Lady’nin karakterinde etkisi olan bir diğer durum ise Macbeth çiftinin bir çocuğunun olmaması. Bu da bize Lady’nin bir veliaht bırakma ihtimalinin olmadığını gösteriyor. Belki de hırslı ve iki yüzlü tarafı da bundan oluşmuştur diye yorumlamak mümkün.

Lady’nin karakterini şimdi de Freud’un buzdağı teorisine göre yorumlayalım. Buzdağı teorisinde id, dağın görünmeyen tarafında kalır ve arzularımızın temsilidir. Süperego ve egonun görünmeyen tarafları olsa da görünen kısımları daha çoktur. Süperego, bireyin ahlaki değerlerini ve toplumsal kurallarını temsil eder. Ego ise id ve süperegonun dengelenme durumudur. İd kavramı, Lady Macbeth’i ele geçirmiş diyebiliriz. Hırsları, onun etik değerlerini bastırmış ve kendini yani süperegosunu görememiş. Sonucunda, id ve süperegosunu dengeleyemediği için düzensiz davranışlar sergilemiş. Bu durumun en güçlü örneği, elleri temiz olmasına rağmen yıkamaya devam etmesidir.

Shakespeare’in kaleminden dökülen bu satırlar, psikolojide ahlaki veya etik olarak rahatsız edici davranışın ardından kişinin psikolojik arınma ihtiyacı hissetmesine sebep olan etkinin adına ilham oldu. Bu etkinin literatürde var olmasını sağlayan çalışma da Zhong & Liljenquist çalışmasıdır.

Zhong & Liljenquist Çalışması

Çalışmayı detaylı inceleyecek olursak, ilk olarak katılımcılara iki farklı görev verilmiş. İlk görevde kontrol grubundakilerden nötr bir konuda yazı yazmaları, deney grubundakilerden ise daha önce ahlaki açıdan yaptıkları kötü bir davranışı yazmaları istenmiş. Yazma işleminin ardından katılımcılara kalem, çikolata, sabun, diş macunu, bulaşık deterjanı resimleri gösterilmiş. Sonucunda, deney grubundaki kişilerin daha çok temizlik malzemelerini tercih ettikleri gözlemlenmiş.

Diğer araştırmada ise, katılımcılara ahlaki suçluluk yaşatıldıktan sonra görev verilmiş. Görevden önce bazı katılımcıların ellerini yıkadıkları, bazılarının yıkamadıkları görülmüş. Ellerini yıkayanlar, temiz hissedip vicdani sorumluluklarından arındıklarını düşündükleri için yardım talebine çok daha az yanıt vermişler.

Macbeth Etkisi Hangi Rahatsızlıklarda Karşımıza Çıkar?

Bu deneyin sonucu için kişilerin fiziksel temizlenmeye sembolik bir anlam yüklediklerini ve yaşadıkları durumları buna bağladıklarını söyleyebiliriz. Macbeth etkisi, tek başına tanısı koyulan bir etki olmasa da birçok psikolojik rahatsızlıkta karşımıza çıkar.

Bu etkiyi gözlemlediğimiz rahatsızlıklara bakalım. Akla ilk gelen, temizlik takıntısı ile ilişkilendirilebilen obsesif kompulsif bozukluk olabilir. Sürekli temizlik yapma ve takıntılı olma haliyle doğrudan ilişkisi olan bu rahatsızlık, birçok durumda kişinin geçmişten kalan bir olayı unutma çabası ya da kişiyi hayatından çıkarma veya yok saymaya çalışmasında karşımıza çıkar. Örnek verebileceğimiz bir diğer durum, sosyal anksiyetesi olan bireylerdir. Kişiler “İçimi temizleyemem ama dışımı arındırabilirim.” düşüncesiyle Macbeth etkisi yaşayabilirler.

Psikolojik arınmaya olan inanç, aslında pek çok kültürden aşinayız. Bunun için inançların temizliğe bakış açılarına bakabiliriz ve hepsinde temiz olmanın önemli bir yeri olduğunu görürüz. Kutsal kitaplarda, inançlı insanlarda bu durumu gözlemlemek mümkün. Örneklerle desteklememiz gerekirse, Hristiyan inancında bebekleri vaftiz ederken suya daldırırlar. Böylelikle ebeveynler, bebeklerinin “temizlendiğini” ve Tanrı ile İsa tarafından kabul edildiklerini düşünürler. Müslümanlıkta ibadet edilmeden önce abdest alınır ve Allah’ın huzuruna hem maddi hem manevi anlamda “temiz” çıkıldığına inanılır. Vefat eden kişinin cenazesi gömülmeden önce yıkanır ve “temiz” olduğuna emin olunur. Budizm’de çevre düzeni, zihin düzenini yansıtır. Evi temizlemek, manevi egzersiz olarak kabul edilir. Bu da bize temizliğin insan ruhunu rahatlattığına dair inancın desteklendiğini gösteren örneklerden biridir.

Lady Macbeth’ten adını alan bu etki, günümüzde birçok rahatsızlıkta, inançta görülen bir etkidir. Yapılan çalışmayla literatürde de var olmuştur. Hepimiz bazen her açıdan etik bulmadığımız ufak tefek olaylar yaşarız. Her ne kadar tanısı koyulan bir rahatsızlık olmasa da bu etkiyi öğrendikten sonra insan, yaşamında bazı noktaları sorguluyor. Peki ya siz, hiç elleriniz temizken vicdanınızı da temizlemek için deterjanlara sarıldınız mı?

Kaynakça

Yaren Dündar
Yaren Dündar
Yaren Dündar, psikoloji öğrencisi olarak insan zihnini ve davranışlarını anlama konusunda derin bir ilgiye sahiptir. Psikoloji alanında kendini sürekli geliştirir. Çeşitli topluluklarda aktif olarak yer almakta ve gönüllülük yaptığı kurumlarda deneyim kazanmaktadır. Özellikle çocuk ve ergen psikolojisine olan ilgisi, bu alandaki bilgi birikimini artırma ve bireylerin duygusal ve psikolojik gelişimlerine katkı sağlama hedefiyle şekillenmiştir. Gönüllü çalışmaları sayesinde farklı yaş gruplarından insanlarla iletişim kurma ve onlara destek olma fırsatları bulmaktadır. Aynı zamanda psikolojik destek sağlama ve psikolojik yardım alanındaki becerilerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar