Yaşamda başımıza gelen olaylar, biyolojik yatkınlığımız ve çevresel faktörlerin karakterimize etkileri gibi birçok iç ve dış etmenler çeşitli kişilik özelliği geliştirmemize neden olabilir. Bu kişilik özelliklerinden birisi de “Mükemmeliyetçilik” kişilik özelliğidir. Mükemmeliyetçilik kişilik özelliğini en sade hali ile sürekli mükemmel ve muntazam olana ulaşma çabası olarak tanımlamak mümkündür. Fakat bu alanda uzmanlar tarafından farklı görüşler bildirilmiş ve net bir sonuca varılamamıştır. Hadi birlikte bu durumu daha detaylı inceleyelim.
Mükemmeliyetçilik Nedir?
Mükemmeliyetçilik kişinin düşünce ve davranışlarına etki eden, kişinin kendine ulaşılması zorlu hedefler belirlemesini sağlayan ve uzun vadede kişinin yaşamında büyük zorluklar meydana getiren bir kişilik özelliğidir. Bu alanda çalışan uzmanlar tarafından mükemmeliyetçilik ile ilgili birçok farklı görüş dile getirilmiştir. Örneğin; Pacht mükemmeliyetçilik kavramını kişinin iyi olana hiç önem vermemesi, küçümsemesi, başarı olarak saymaması ve kişinin yaşamdaki hatalarına önem vererek, onları büyütmesi ve kendini başarısız olarak değerlendirmesi şeklinde bir tanımlama yapmıştır (Pacht, 1984). Başka bir araştırmacı olan Missildine ise mükemmel olma arzusunun zarar verebileceğini dile getirmiştir (Missildine, 1963). Bunun gibi birbirinden farklı birçok uzman görüşü literatürde bulunmaktadır.
Bazı durumlarda mükemmeliyetçilik kişilik özelliği kişinin yaşamında motive edici bir yerde gibi dursa da zaman içerisinde bu durum kişiyi olumsuz yönde etkileyebilir. Mükemmeliyetçilik gösteren kişiler bir işe başlamadan önce en iyisini yapma arzusu ile uzun süre bekleyebilir, bir işe başladığı zaman fazla detaycı davranarak o iş üzerinde fazla zaman kaybedebilir, gerek iş yaşamında gerek özel yaşantılarında tüm iş yükünü kendileri yüklenir ve bu durum zamanla kişinin tükenmesine ve performansında düşüş yaşanmasına neden olur. Özetle mükemmeliyetçilik kavramı uzun vadede belirli ruhsal sıkıntıları beraberinde getirdiğini söylemek mümkündür.
Mükemmeliyetçiliğin Oluşumu ve Gelişimi
Mükemmeliyetçiliğin oluşumunda birçok farklı etmenden söz etmek mümkündür. Erken yaşam deneyimleri ve birincil bakım veren ile kurulan ilk ilişki bu etmenlerin başında gelir. Bu alanda çalışma yapan araştırmacılardan olan Hollender de bu durumun önemine vurgu yaparak kişinin gelişim döneminde kişiye bakım verenlerin davranışlarının önemli olduğunu vurgulamıştır (Hollender, 1965). Yaşamın ilk yıllarında Dünya’yı bakım verenlerimizden görerek öğrendiğimiz için mükemmeliyetçilik ebeveynlere sahip olan çocukların da mükemmeliyetçilik göstermesi kaçınılmazdır. Bu bilgilerden hareketle mükemmeliyetçilik kişilik özelliğinin temellerinin atılmasında ebeveyn tutumlarının oldukça önemli bir yer tuttuğunu söylemek mümkündür. Bununla beraber kişinin kendi mizacı, karakteri, bağlanma biçimi, yaşam hedefi ve içerisine doğduğu ev gibi daha bireysel faktörlerde kişinin yaşamında mükemmeliyetçilik kişilik özelliğinin gelişmesinde etki edebilmektedir.
Mükemmeliyetçi Kişiler Nasıl Davranırlar?
Mükemmeliyetçilik kişilik yapılanması gösteren kişilerin çevresindeki kişilere karşı sürekli olarak mükemmel, kusursuz ve muntazam görünme çabası içerisinde olduğu bilinmektedir (Hewitt vd., 2003). Bu kişiler her ne iş ile meşgul olurlarsa onun en iyi şekilde olması için üst düzey bir çaba içerisine girerler. Bu daimi en iyiyi yapma arzuları çoğu zaman bu kişileri bir eylemsizlik durumuna sokabilir. Çok kısa zamanda, basit bir şekilde bitirecekleri işlere başlamak onlar için büyük mesele haline gelebilir. Bu kişiler için başkaları tarafından nasıl algılandıkları da son derece önemlidir. Başka kişilerin yorumlarını fazlaca dikkate aldıkları için kendi istek ve doğrularından çok başkalarının istek ve doğrularına göre yaşayabilirler. Bu durum uzun vadede son derece yıpratıcı ve yorucu olabilir. Dolayısıyla mükemmeliyetçilik kişilik özelliği gösteren bireylerde zaman içerisinde çeşitli ruhsal problemlerin gelişmesi kaçınılmazdır.
Peki, Mükemmeliyetçilik Psikolojimizi Nasıl Rendeler?
Burada kullanılan rende kavramı metaforik bir bağlamda kullanılmış olsa da aslında mükemmeliyetçiliğin kişinin yaşamında birçok zorluğu beraberinde getiren bir tutum olduğuna da dikkat çekmek için güzel bir benzetme olmuştur. Mükemmeliyetçilik yaşamı belirli bir noktada o kadar zorlaştırır ki durumun farkında olan ve bu sebeple psikolojik destek almak isteyen kişilerin terapiye başlaması bile en mükemmel, en iyi terapisti bulma çabası yüzünden oldukça zorlaşır. Literatürde de buna benzer olarak mükemmeliyetçilik gösteren kişilerin terapisti ile arasındaki ilişkiye engeller koyarak terapiden elde edilecek sonucu gölge düşürdüğü bildirilmektedir (Zuroff vd., 2000). Mükemmeliyetçilik kişiler çoğu zaman yalnızca kendilerinden değil yakın çevrelerinde de mükemmel ve muntazam olanı beklerler bu durumda da kişinin ikili ilişkileri çoğunlukla zarar görebilmektedir. Dolayısıyla mükemmeliyetçilik kişilerin zamanla sosyal ilişkileri ve iletişim becerileri körelebilmektedir. Tüm bu bilgilerin ışığında söylemek mümkündür ki mükemmeliyetçilik adeta ruhumuzun, psikolojimizin rendesi gibidir.
Mükemmeliyetçiliğin psikolojik etkileri, mükemmel olma arzusu zaman içerisinde kişiyi bir girdabın içerisine alır ve kişi, mükemmel olana ulaşma arzusu ile harekete geçer. Bu durum zaman içerisinde kişinin yaşamında tükenmişlik, depresyon, yeme bozuklukları ve çeşitli kişilik bozukları şeklinde kendini gösterir.
Mükemmeliyetçilik ile başa çıkabilmenin ilk adımı bunun farkında olmak ve başa çıkabilme becerisini kazanmayı istemektedir. Bununla birlikte bir ruh sağlığı uzmanı eşliğinde ilerlemek sürecin daha sağlıklı ilerlemesini sağlayacak ve kişinin yaşamında birçok alanda iyileşme olmasını sağlayacaktır.
Kaynakça
- Hewitt, P. L., Flett, G. L., Besser, A., Sherry, S., and McGee, B. J. (2003). Perfectionism Is Multidimensional: a reply to Shafran, Cooper and Fairburn (2002). Behaviour Research and Therapy, 41(10), 1221–1236. https://doi.org/10.1016/s0005-7967(03)00021-4
- Hollender, M. H. (1965). Perfectionism. Comprehensive Psychiatry, 6(2), 94–103. https://doi.org/10.1016/s0010-440x(65)80016-5
- Missildine, W. H. (1963). Your inner child of the past. New York: Simon & Schuster.
- Pacht, A. R. (1984). Reflections on perfection. American Psychologist the American Psychologist, 39(4), 386–390. https://doi.org/10.1037/0003-066x.39.4.386
- Zuroff, D. C., Blatt, S. J., Sotsky, S. M., Krupnick, J. L., Martin, D. J., Sanislow, C. A., and Simmens, S. (2000). Relation of therapeutic alliance and perfectionism to outcome in brief outpatient treatment of depression. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 68(1), 114–124. https://doi.org/10.1037/0022-006x.68.1.114