Salı, Eylül 30, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Hayvan Sevgisi, Duygusal İttifak ve Nöropsikolojik Bir Bakış

Görünmeyen Bir İyileştirici

Bazen bir insanın yapamadığını bir kedi yapar.
Bazen yıllardır tutulmamış bir yas, köpeğinizin sessizce dizinize kıvrılmasıyla su yüzüne çıkar.
Ve bazen… Tam da “hiçbir şey beni iyi edemez” dediğiniz bir anda, o kuyruk bir umut gibi sallanır.

Hayvan sevgisi, kültürel hafızamızda genellikle “iyi kalpli” olmakla ilişkilendirilir. Oysa bu sevgi, sadece iyi niyetle açıklanamayacak kadar biyolojik, duygusal ve hatta politik bir meseledir.

Oksitosinli Bakışlar: Bilimin Patileri

Araştırmalar, bir hayvana dokunduğumuzda veya onunla göz teması kurduğumuzda beynimizin oksitosin, dopamin ve serotonin salgıladığını gösteriyor. Bu hormonlar; stresi azaltır, güven ve aidiyet duygusunu artırır, kaygıyı hafifletir.
Japonya’da yapılan bir çalışmada, köpek ve sahibi arasındaki göz temasının oksitosin seviyelerini karşılıklı olarak yükselttiği görüldü. Bu, anne-bebek ilişkisine benzer bir biyolojik bağ mekanizmasıdır.

Vaka: Maviş’in Gözleri

Klinik staj dönemimde, eşini kaybettikten sonra ağır depresyona giren 72 yaşındaki Ayşe Hanım ile çalışıyordum. Haftalarca konuşmadan oturuyor, göz teması dahi kurmuyordu.
Bir gün, torununun sahiplendiği gri tüylü “Maviş”ten bahsetti. Maviş’in eve gelişiyle yemek yemeye, çiçeklerini sulamaya, pencere kenarında oturmaya yeniden başladı.
Maviş, onun için yalnızca bir kedi değil; yas sürecinde simgesel bir eşlikçi, duyguların yeniden düzenlenmesinde bir katalizördü.

Neden Bizim Onlara İhtiyacımız Daha Fazla?

Hayvanlar, koşulsuz temas kurabilen nadir varlıklardır. Ne statümüze, ne dış görünüşümüze, ne de sosyal becerilerimize aldırış ederler.
Bu temassız çağda, birçok insanın en çok ihtiyaç duyduğu şey: şartsız bir şefkat aynası.
Özellikle travma yaşamış bireylerde, hayvanlarla kurulan bağ güven duygusunu yeniden inşa edebiliyor. “İnsanlara güvenemiyorum ama köpeğime güveniyorum” diyen danışanlar, yeniden güvenmeyi önce hayvanlar aracılığıyla öğreniyor.

Hayvan Destekli Terapi: Bilimsel Dayanaklar

  • Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda hayvan destekli terapinin sosyal etkileşimi %60’a kadar artırdığı görülmüştür (O’Haire, 2013).

  • Anksiyete bozukluğu yaşayan bireylerde, terapi sırasında bir köpeğin varlığı kortizol seviyesini anlamlı biçimde düşürmüştür (Beetz, 2012).

  • Depresyon tanısı almış yaşlı bireylerde, evcil hayvanla düzenli temasın tedaviye uyumu ve yaşam kalitesini artırdığı saptanmıştır (Banks & Banks, 2002).

Biraz da Politik: Hayvana Bakış, İnsana Bakıştır

Toplumun hayvana yaklaşımı, aslında kendi içindeki şefkat kapasitesini gösterir. Hayvana kötü davranan bir toplumda, insanın kendine ve birbirine şefkat göstermesi de zordur.
Sokakta taşlanan bir köpeğe tepki duymak, yalnızca o köpeğe değil, içimizde taşlanan çocukluğa da bir tepkidir.
Hayvan sevgisi, toplumsal ruh halimizi yansıtan güçlü bir göstergedir. Barınaklardaki zor koşullar ya da sokağa atılan kediler, bir toplumun duygusal yoksulluğunu da anlatır.

Sonuç: Ruhun Kuyruğu Vardır

Bir köpeğin kuyruğunu sallaması, evde olmanın, güvende olmanın ve sevilmenin en sade hâlidir.
Bir kedinin mırlaması, annemizin kalp atışlarını hatırlatan bir ritimdir.
Hayvanlara duyduğumuz sevgi, aslında kendimize tutunduğumuz yerin adıdır.
Belki de bu yüzden, hayatımıza giren bir hayvan, bazen bir terapistten çok daha önce, çok daha derin bir yerden bize dokunur.
Ve bazen bir insanı hayata döndüren şey, bir çift göz, bir sessizlik ve bir mırıldanmadır.

Kaynakça

  • Banks, M. R., & Banks, W. A. (2002). The effects of animal-assisted therapy on loneliness in an elderly population. The Journals of Gerontology, 57(7), 428–432.

  • Beetz, A., et al. (2012). Psychosocial and psychophysiological effects of human-animal interactions. Frontiers in Psychology, 3, 234.

  • O’Haire, M. E. (2013). Animal-assisted intervention for autism spectrum disorder: A systematic literature review. Journal of Autism and Developmental Disorders, 43, 1606–1622.

  • Nagasawa, M., et al. (2015). Oxytocin-gaze positive loop and the coevolution of human-dog bonds. Science, 348(6232), 333–336.

Pınar Akpulat
Pınar Akpulat
Psikolog ve aile danışmanı olarak kadın ruh sağlığı, toplumsal travmalar ve gelişimsel farklılıklar üzerine çalışıyorum. Klinik bilgilerimi etik bir çerçevede, insana dair derinlikli bir bakışla birleştirmeyi önemsiyorum. Psikolojik dayanıklılığı artıran içerikler üretmek ve bilimsel bilgiyi herkes için erişilebilir kılmak, yazarlık yolculuğumdaki temel motivasyonum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar