Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Olgun Görünmenin Bedeli: Erken Sorumluluk, Geç Farkındalık

Bazı çocuklar daha oyun çağındayken büyür. Kendi ihtiyaçlarını ifade edemeden, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlar. Ailedeki yükleri farkında olmadan taşımaya başlarlar. Kimi kardeşine bakar, kimi annesinin dert ortağı olur, kimi evdeki boşlukları kapatmaya çalışır. Bu çocuklar için “çok olgun”, “çok anlayışlı”, “her şeyi tek başına halledebilen” gibi sıfatlar kullanılır. Oysa bu sıfatların ardında, çocuğun kendi yaşına ait olmayan rollerin içine sürüklendiği bir sessiz mücadele yatar.

Parentifikasyon Nedir?

Bu duruma psikolojide “parentifikasyon” adı verilir. Parentifikasyon, çocuğun yaşına uygun olmayan sorumlulukları üstlenmesi anlamına gelir. Bu sorumluluklar duygusal olabilir; yani çocuk, anne babanın duygusal destekçisi hâline gelir. Bazen de fiziksel sorumluluklar olur; ev işleri yapmak, kardeş bakmak gibi. Her iki durumda da çocuk, kendi gelişim sürecini ikinci plana atmak zorunda kalır. Henüz kendi kimliğini oluşturma aşamasındayken, bir yetişkin gibi davranmak zorunda kalır.

Çocuk Gelişimi ve Sorumluluk Dengesi

Elbette çocuklara belli düzeyde sorumluluk vermek, onları hayata hazırlar. Ancak sorun, bu sorumlulukların çocuğun gelişim düzeyini aşması ve onun duygusal ya da fiziksel olarak kaldıramayacağı yüklerle baş başa bırakılmasıdır. Böyle bir durumda çocuk, içten içe yalnızlaşır. Çünkü ihtiyaç duyduğu desteği göremez, üstelik başkalarına destek olmak zorunda hisseder. Bu, uzun vadede çocuğun ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir. Benlik algısı, sınır koyma becerisi, güven duygusu ve ilişkilerdeki sağlıklılık seviyesi zarar görebilir.

Duygusal Sorumluluk ve Bastırılan İhtiyaçlar

Çocukluğunu tam olarak yaşayamadığı için, yetişkinliğinde de sürekli bir eksiklik hissedebilir. “Hep güçlü olmalıyım”, “kimseye yük olmamalıyım”, “önce başkaları” gibi inançlarla kendi ihtiyaçlarını bastırabilir. Kimi zaman da duygularını anlamakta ve ifade etmekte zorlanabilir. Kendine dönmek, iç sesini duymak, neye ihtiyacı olduğunu fark etmek uzun bir yolculuğa dönüşebilir. Fakat bu sürecin fark edilmesi, iyileşmenin de başlangıcı olabilir.

Parentifikasyonun Görüldüğü Aile Dinamikleri

Parentifikasyonun en sık görüldüğü durumlar genellikle aile içinde krizlerin yaşandığı zamanlardır. Ekonomik sıkıntılar, boşanma, ebeveynin hastalığı, bağımlılık problemleri ya da göç gibi durumlar çocukları erken yaşta büyümeye zorlayabilir. Bu süreçte çocuk, çoğu zaman kimsenin fark etmediği kadar çok şey hisseder. Ama yaşadıkları, dışarıdan görülmez. Sessizdir, çünkü genellikle uyumlu ve “sorunsuz” bir çocuk görüntüsü çizer.

Döngüyü Kırmak ve Destek Sunmak

Peki bu döngü nasıl kırılır? Öncelikle, ebeveynlerin kendi yüklerini çocuklara aktarmamayı öğrenmesi gerekir. Her yetişkinin desteklenmeye ihtiyacı olabilir, ancak bu destek çocuklardan beklenmemelidir. Ebeveynler kendi psikolojik süreçleriyle yüzleşmeye istekli olmalı, gerekirse uzman desteği almalıdır. Çocuklara yaşlarına uygun sınırlar koymak, onların sadece sorumluluk almasını değil, aynı zamanda çocuk olmalarına da izin vermek anlamına gelir.

Toplumsal Destek ve Farkındalık

Okullarda öğretmenler ve psikolojik danışmanlar, erken olgunlaşma belirtileri gösteren çocukları fark etmeli, aile ile iş birliği içinde çözüm yolları aramalıdır. Aynı şekilde, sosyal hizmet uzmanları aile yapısındaki kırılganlıkları tespit ederek koruyucu önlemler geliştirmelidir. Toplum olarak ise “çocuk gibi davranma” gibi ifadelerle çocukluğu küçümsemek yerine, onu hak ettiği değerle ele almalıyız.

İyileşme Mümkün

Tüm bu zorluklara rağmen, erken yaşta ebeveynleşen çocukların iyileşme ve kendilerine ait olmayan rolleri bırakma şansı vardır. Bu çocuklar, zamanla nelerin kendi sorumluluğu olmadığını öğrenebilir ve kendi duygusal ihtiyaçlarına alan açabilir. Bu da hem kendileri için hem de gelecek kuşaklar için daha sağlıklı ilişkiler kurmanın yolunu açar. Çünkü çocuklar yalnızca büyümekle değil, çocuk kalabildikleri sürece güçlenirler. Ve her çocuk, çocuk olma hakkına sahiptir. Bu hak, fark ettiğimiz her anda biraz daha güçlenir ve geleceğe umutla bakmamızı sağlar.

Buse Sema Ün
Buse Sema Ün
Psikolojik Danışman Buse Sema Ün Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümünden başarıyla mezun olmuştur. Lisans eğitimi boyunca çeşitli okullarda staj yaparak alanıyla ilgili deneyim kazanmıştır. Lisans boyunca süpervizyon eşliğinde danışma süreçlerini yürütmüştür. Türk PDR Derneği’nden Aile Danışmanlığı eğitimini tamamlamıştır. Yetişkin, çift, aile ve çocuklara danışma hizmeti vermektedir. Şu an bir özel eğitim kurumunda çalışmaktadır. Dijital bir edebiyat dergisinde toplum&psikoloji konuları üzerine yazılar kaleme almaktadır. Alanıyla ilgili kendini geliştirmeye devam eden yazar, bireylerin psikolojik iyi oluşunu güçlendirmek için içerikler üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar