Salı, Ağustos 5, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Üniversite Tercihinde Sıralama Yanılgısı: Akademik Başarı ve Psikolojik Etmenler

Üniversite tercihi, öğrencilerin eğitim yolculuklarında önemli bir dönemeçtir. Bu süreçte, genellikle üniversitenin genel başarı durumu ve önceki yıllardaki tercihlerinin sıralaması ön plana çıkmaktadır. Ancak bu yaklaşım, öğrencilerin gerçek ihtiyaçlarını göz ardı edebilir, unutmamalıyız ki bu sıralamalar tercih listelerine göre oluşmaktadır ve tercihlerin sebebi yalnızca salt bir akademik kaygıyı içermeyebilir. Bu sebeple üniversite seçimi yalnızca üniversitenin tercih sıralamasına ve genel akademik başarısına dayandırılmamalıdır. Üniversitenin genel başarısının yüksek olması, o üniversitedeki her bölümün aynı akademik seviyeye sahip olduğu anlamına gelmez. Bir üniversitenin genel itibarı yüksek olabilirken, belirli bölümlerinin akademik başarıları farklı seviyelerde olabilir. Ayrıca, üniversite tercihlerinde akademik başarı dışında, sosyokültürel, ekonomik ve kişisel faktörler de etkili olabilir. Bu bağlamda, akademik kadro ve bölüm bazında başarı ölçütlerinin göz önünde bulundurulması gerektiği açıktır.

Üniversite Sıralamaları ve Bölüm Başarısının Değeri

Üniversite tercihlerinde öğrenciler, genellikle üniversitenin genel sıralamasını dikkate alır. Ancak bir üniversitenin genel başarısı, her bölümün akademik düzeyini yansıtmayabilir. Örneğin, prestijli bir üniversitenin Psikoloji bölümü, genel sıralamada üst sıralarda yer alırken, aynı üniversitenin Felsefe veya Matematik bölümü daha düşük seviyelerde olabilirken bir üniversitedeki prestijli bir bölüm, tercih edilmesinde önemli faktör olan ve bölümdeki akademik farkı yaratan, alanda prestij sağlayan öğretim üyeleri üniversiteden ayrılmış olabilir. Bu tür farklar, öğrencilerin tercih sırasındaki kararlarını etkileyebilir; öğrencinin seçeceği bölümdeki akademik başarı, kariyer hedeflerine ulaşması için belirleyici bir faktör olacaktır.

Tercihleri Etkileyen Diğer Faktörler

Üniversite tercihini etkileyen önemli bir diğer faktör de üniversitenin sunduğu sosyal olanaklardır. Üniversite hayatı yalnızca derslerden ibaret değildir; öğrenciler, sosyal etkinliklere katılarak hem akademik hem de kişisel gelişimlerini desteklerler. Öğrencilerin ilgisini çeken kulüpler, topluluklar, staj imkânları ve kampüs içindeki sosyal faaliyetler, karar verme sürecinde etkili olabilir. Psikolojik literatürde, bireylerin sosyal etkileşim ve aidiyet duygusunun önemli bir motivasyon kaynağı olduğu ifade edilmektedir (Deci & Ryan, 2000). Bu bağlamda, bir üniversitenin sunduğu sosyal imkânlar, öğrencilerin tercih süreçlerinde belirleyici bir rol oynar.

Ayrıca, üniversitenin bulunduğu şehrin sosyo-kültürel imkânları, ulaşım kolaylıkları ve maddi durum gibi pratik faktörler de tercihler üzerinde etkili olabilir. Öğrenciler, akademik başarıları yüksek olan bir üniversiteyi tercih etmek yerine, üniversitenin bulunduğu şehirdeki sosyal olanakları ve kültürel çeşitliliği göz önünde bulundurabilirler. Aynı zamanda kişisel ve ailevi sebepler ile maddi durumlar, tercihleri şekillendiren önemli etkenlerdir.

Psikolojik Faktörler ve Karar Verme Süreci

Üniversite tercihi, öğrencilerin psikolojik durumları ve kişisel değerleriyle de doğrudan ilişkilidir. Kahneman ve Tversky’nin (1979) beklenti teorisi, bireylerin karar verme süreçlerinde riskten kaçınma eğiliminde olduklarını ve genellikle güvenli seçenekleri tercih ettiklerini ortaya koymuştur. Bu doğrultuda, öğrenciler sıklıkla yüksek sıralamalara sahip üniversiteleri tercih etme eğilimindedir. Ancak, bu sıralamalar çoğunlukla üniversitenin genel akademik başarısına dayanır. Öğrencinin tercih edeceği bölümün akademik durumu, üniversitenin genel başarısından daha değerli olabilir.

Bireylerin seçimlerinin çoğu zaman bilinç dışı faktörlerden etkilendiği savunulmaktadır. Öğrenciler, yalnızca akademik başarıya dayalı tercihler yapmak yerine, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak üniversiteleri de tercih edebilirler. Bu bağlamda, üniversite seçimi sadece akademik kaygılarla sınırlı değildir. Bir üniversitenin bölümü ve genel itibarı önemli bir rol oynasa da, kişisel değerler ve ihtiyaçlar, karar süreçlerinde derin bir etkiye sahiptir. Bireylerin seçimlerini etkileyen faktörler yalnızca mantıklı ve objektif verilere dayanmaz; duygusal ve psikolojik faktörler de önemli bir rol oynar. Bir öğrenci, tercihini yaparken bölümün akademik başarısını dikkate almak yerine toplumsal algılar ve çevresel faktörlerden etkilenebilir. Bu duygusal motivasyonlar, öğrencilerin yanlış tercihler yapmasına yol açabilir ve yalnızca üniversitenin genel sıralamasına odaklanarak yapılan tercihler, akademik gelişimi ve kariyer hedeflerini olumsuz yönde etkileyebilir.

Bölüm Başarısı ve Kariyer Hedefleri

Üniversite tercihlerinde bölümün başarı durumu, yalnızca akademik bir ölçüt değil, aynı zamanda öğrencilerin kariyer hedefleriyle doğrudan ilişkilidir. Örneğin, Psikoloji bölümü seçmek isteyen bir öğrenci, bir üniversitenin Psikoloji bölümünde öğretim üyelerinin araştırma alanları, ders içerikleri, staj imkânları ve sektördeki bağlantılar gibi faktörleri dikkate almalıdır. Bir üniversitenin Psikoloji bölümü, genel olarak iyi bir akademik sıralamaya sahip olsa da, öğrenci için hedeflediği araştırma alanlarına sahip olmayabilir. Bu durum, öğrenci açısından büyük bir hayal kırıklığına yol açmakla beraber gelecekte bireylerin kariyer yapılanmasında ciddi etkiler bırakan faktörlerdir.

Sonuç

Üniversite tercihlerinde sıralama algısı ve üniversitenin prestiji, tercihler üzerinde önemli bir etki yaratmaktadır. Ancak, yalnızca üniversitenin genel akademik başarısına dayanmak yerine, bölüm bazında da değerlendirmeler yapılmalıdır. Psikolojik literatür, karar alma süreçlerinde öğrencilerin daha derinlemesine ve hedefe yönelik düşünmelerinin önemini vurgulamaktadır. Üniversite tercihi yaparken yalnızca sıralamaya odaklanmak, öğrencilerin akademik ihtiyaçlarını karşılamayabilir. Öğrenciler, üniversitenin sıralaması kadar, seçtikleri bölümlerin akademik kadrolarını ile bu kadroların başarılarını, kaynaklarını ve olanaklarını da dikkate almalıdırlar. Ayrıca, bölümlerde yürütülen akademik araştırmalar ve projeler, öğrencilere alanındaki güncel gelişmeler hakkında bilgi edinme fırsatları sunar ve pratik deneyim kazanmalarına yardımcı olur. Böylece, öğrenciler daha sağlıklı ve verimli tercihler yaparak akademik başarıları ve kariyer hedefleri doğrultusunda adımlar atabilirler.

Kaynakça

Deci, E. L., & Ryan, R. M. (2000). The “what” and “why” of goal pursuits: Human needs and the self-determination of behavior. Psychological Inquiry, 11(4), 227-268.
Gilovich, T., Griffin, D., & Kahneman, D. (2002). Heuristics and biases: The psychology of intuitive judgment. Cambridge University Press.
Kahneman, D., & Tversky, A. (1979). Prospect theory: An analysis of decision under risk. Econometrica, 47(2), 263-291.
Maslow, A. H. (1943). A theory of human motivation. Psychological Review, 50(4), 370-396.

Çağdaş Vezir
Çağdaş Vezir
Çağdaş Vezir, Klinik Psikoloji yüksek lisans mezunu bir uzman psikologdur. 2017 yılında başladığı Doğu Akdeniz Üniversitesi (%100 İngilizce) Psikoloji lisans eğitimini 2021 yılında tamamlamıştır. Bu süreçte çeşitli eğitimlere katılmış, gönüllü olarak Aydın’da bir psikoterapi merkezinde staj yapmıştır. 2022 yılının güz döneminde Yakın Doğu Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans eğitim sürecine başlamıştır. Yüksek lisans eğitim döneminde staj programını 2022 yılı yaz mevsiminde Lefkoşa Yakındoğu Üniversite Araştırma Hastanesinde, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği’nde tamamlamıştır. "Genç yetişkinlerde cinsel bağımlılık, çocukluk çağı travmaları ve psikolojik esnekliğin aracı"; tez çalışmasıyla yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır, aynı zamanda akademik yayınlarıyla alana katkıda bulunmuştur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar