Hep o çok konuşulan, uğruna şiirler yazılan, hatta dağlar delinen duygu gerçekten aşk mı, yoksa aşkın bir yanılsaması olabilir mi? Hiç düşündünüz mü? Dışarıdan bakıldığında ilişkilerde bu sorunun cevabını bulmak zor olsa da kendi ilişkilerinizde bu durumu sorguladınız mı?
Ne yaparsanız yapın aklınızdan çıkmayan, zihninizde takıntılı bir şekilde idealize ettiğiniz o kişi… Hele ki bu kişi çok yakınlaşmadığınız veya tam olarak tanımadığınız biri olduğunda, sürekli onu düşünüyor ve her hareketini abartarak yorumluyorsanız; işte bu, aşkın ötesinde bir durum olabilir. Psikolojinin derinliklerinde yatan Limerence, aşk sandığımız bu yoğun duygunun gerçek yüzü olabilir mi?
Limerence Nedir?
Amerikalı psikolog Dorothy Tennov, 1970’lerde yüzlerce kişiyle yaptığı görüşmeler sonucunda Limerence kavramını ortaya atmıştır. Bu görüşmeler, Tennov’un profesörlük görevi sırasında karşılaştığı insanların ağır kalp kırıklıkları ve kişisel problemlerinden ilham almıştır.
Kadınlarda daha sık rapor edilse de Limerence, her iki cinsiyette de görülebilir. Limerence aşk değildir, ancak sıklıkla aşk ile karıştırılır. Aşktan farklı bir seyri olan bu durum, daha yoğun ve kontrol edilemez bir duygusal çekimdir.
Örneğin, bir kafede karşılaştığınız birinin bakışları sizi etkiler ve günlerce o kişiyi düşünürsünüz; her hareketini, her jestini analiz edersiniz. O kişiyle birkaç kelime bile konuşsanız artık kendinizi aşkın pençesine vurulmuş sanabilirsiniz. Fakat bu aşk olmayabilir — Limerence olma ihtimali de yüksektir.
Limerence aşamalı bir süreçtir:
-
Başlangıç (heyecan)
-
Zirve (obsesyon)
-
Düşüş (karşılık bulursa rahatlama, bulmazsa acı)
Bu durumda duygular çok yoğundur; karşılık beklenmeden de yaşanabilir ve obsesif düşünceler ile o kişiyle alakalı fanteziler ön plandadır. Duygusal iniş çıkışlar sık görülür.
Sadece duygusal değil, fiziksel belirtiler de gözlemlenir. En yaygın fiziksel belirtiler arasında kalp çarpıntısı, uyku problemleri ve iştah değişiklikleri yer alır.
Davranışsal Belirtiler ve Modern Yansımalar
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte Limerence, modern çağda çok daha görünür hale gelmiştir. Sosyal medyada sürekli “stalk” yapmak, mesajları defalarca kontrol etmek, “son görülme” saatlerini takip etmek, karşıdaki kişinin kimlerle konuştuğunu düşünerek hayali senaryolar kurmak — tüm bunlar Limerence’in tipik davranış örneklerindendir.
Küçük jestlere abartılı coşkuyla tepki vermek ya da küçük olumsuzlukları büyütüp umutsuzluğa kapılmak, Limerence’in yoğunluğunu artırır.
Aşktan farklı olarak, Limerence karşılık beklenmeden de yoğun bir şekilde yaşanabilir. Aşkta karşılık alınmadığında acı çekilir ama zamanla bu duygu sönümlenir. Ancak Limerence daha inatçı bir yapıya sahiptir; kolay kolay sönmez ve o kişiyi zihinden silmek çok daha zordur.
Psikolojik ve Biyolojik Dinamikler
Limerence bir hastalık olarak tanımlanmaz, ancak bazı psikolojik faktörler bu durumu tetikleyebilir.
Beyindeki kimyasal süreçlerle de ilişkili olan Limerence, dopamin seviyesinin aşırı aktif hale gelmesiyle ortaya çıkar. Beyin, adeta madde bağımlılığına benzer bir ödül mekanizması oluşturur.
Psikolojik açıdan ise düşük özgüven, yalnızlık korkusu ve geçmiş travmalar, Limerence’in en sık görülen tetikleyicileridir. Modern dünyada özellikle pandemi sonrası artan yalnızlık duygusu ve sosyal medyanın dayattığı idealize edilmiş ilişki algısı da bu süreci körüklemiştir.
Sonuç
Limerence bir hastalık değildir, ancak yaşam kalitesini ciddi biçimde etkileyebilir. Eğer siz de bu durumu yaşadığınızı hissediyorsanız, bir uzmandan destek almak faydalı olacaktır. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) yöntemleri, bu yoğun düşünce ve duyguların yönetiminde oldukça etkilidir.
Limerence yaşadığınızı düşünüyorsanız:
-
Gerçekçi hayaller kurmaya çalışın.
-
Kendinize odaklanın, hobiler edinin.
-
Bir duygu günlüğü tutun.
-
Meditasyon ve yoga yaparak zihinsel farkındalığınızı güçlendirin.
-
Ve en önemlisi, sosyal destek almaktan çekinmeyin.
Unutmayın: Limerence gerçek aşk değildir. Gerçek ve derin bağlar, zaman ve karşılıklı emek ister. Bu takıntılı heyecan, zamanla güvenli bir huzura dönüşebilir.
Kaynakça
Fisher, H. (2004). Why We Love: The Nature and Chemistry of Romantic Love. Henry Holt and Company.
Tennov, D. (1979). Love and Limerence: The Experience of Being in Love. Stein and Day.
Verhulst, J. (1984). Limerence: Notes on the Nature and Function of Passionate Love. Psychoanalysis & Contemporary Thought, 7(1), 3–37.
Wikipedia. (2025, Eylül 19). Limerence. In Wikipedia.


