İnsanlar zaman zaman kendilerine yeni hedefler belirleyerek hayatlarını düzene sokma eğiliminde olurlar. Bu hedefler, genelde uzun zamandır yapılmak istenip ertelenen şeyler olur. Yeni bir dil öğrenmek, sağlıklı beslenmek, spor yapmak… Peki, hayatlarımızda yeni başlangıçlar yapmaya karar verdiğimiz dönemlerin hangi dönemler olduğunu hiç düşündünüz mü? Bu sene 1 Eylül, yani yaz dönemini bitirip yeni bir mevsime geçtiğimiz, okulların açıldığı ayın ilk günü, haftanın ilk günü olan Pazartesi gününe denk geldi. Bununla beraber insanların yeni başlangıçlara olan motivasyonlarının arttığını ve bunun sosyal medyada çoğu insan tarafından paylaşıldığını gördük. Bu motivasyon artışı ve paylaşımlar çoğumuzun dikkatini çekti. Peki, sizce neden çoğumuz, ertelediğimiz veya bir süredir yapmak istediğimiz şeylere başlamak için böyle günler seçiyoruz?
“Fresh Start Effect”
Psikolojide buna “fresh start effect” yani taze başlangıç etkisi adı veriliyor. “Fresh start effect”, kişinin yeni bir başlangıç döngüsüne girmesiyle beraber kişiye psikolojik motivasyon ve yenilenmiş bir enerji sağlar. Yani kişi, “başarısız” veya “yetersiz” gördüğü benliği ile idealindeki benliği arasına bir çizgi çekmiş ve yeniden başlama fırsatı yakalamış gibi hisseder (Dai et al., 2014). Araştırmalara göre; haftanın, ayın veya yılın başı gibi zamansal dönüm noktaları ya da bu tarz özel günler insanlarda geçmişte yaptıkları hataları arkada bırakma isteği ve bununla beraber yeni bir benlik algısı oluşturuyor (Dai et al., 2014; Norcross et al., 2002). Örneğin; spor salonu üyeliklerinin, sigara bırakma merkezlerinin en çok pazartesi günleri ve yeni yılın ilk zamanlarında artışa geçmesi de istatistiklerin gösterdiği bir işarettir (Dai et al., 2014). Bu nedenle ayın ilk gününün haftanın ilk gününe denk gelmesi (1 Eylül Pazartesi) insanlarda çifte bir motivasyon yaratmış gibi görünüyor.
Bu tarz motivasyonlar oldukça verimli ve güzel olsa da maalesef çoğu zaman sürdürülebilir olamıyor. Muhtemelen çoğumuz birçok kez herhangi bir pazartesi günü diyete başlayıp birkaç gün içinde bırakmışızdır. Yeni başlangıçlar için motivasyon sahibi olmak, kendimizle ilgili bir şeyleri dönüştürüp geliştirmeye istekli olmak çok değerli ama bununla beraber bu davranışımızı sürdürebilmek de oldukça önemlidir. Başlarda yaşadığımız heyecan ve motivasyonun zaman içerisinde azalması da doğal bir süreçtir. Bunu önlemek için devreye giren bazı taktikler vardır…
İçsel Motivasyon
İçsel ve dışsal motivasyon birbirinden oldukça farklıdır. Dışsal motivasyonda, ödül ve ceza görürüz. Motive olduğumuz şey dışarıdan gelen ödül için ya da cezadan kaçınmak için yapılan şeydir. Oysa içsel motivasyonda, kişinin kendi arzuları ve merakı doğrultusunda haz alarak yaptığı şeyler vardır. Örneğin, diyet veya spor insanlara ya da bir insana kendini ve bedenini daha “güzel” göstermek için de yapılabilir; sağlık veya tamamen kendini daha farklı bir bedende görmek istediğin için dışsal kaygı olmadan, tamamen içten bir dönüşüm isteğiyle de yapılabilir. Başladığımız şeylerin sürdürülebilir olabilmesi için içsel motivasyon oldukça önemlidir.
Alışkanlık Oluşturma
Yeni başladığın davranış doğrultusunda bir rutin yaratmak uzun bir süreçtir. Bu uzun süreçte başlangıçtaki motivasyonla kalamamak, zaman zaman düşüşler yaşamak çok doğal ve beklenen bir süreçtir. İnsan psikolojik olarak her zaman aynı çizgide ilerlemez; hayat düz değil, dalgalı bir çizgidir. Burada önemli olan, sadece motivasyonu korumak değil, disiplinli olmaktır. Motivasyon, güçlü bir başlangıç sağlar; ancak davranışın sürdürülebilir olması, disiplinle desteklenmesi ve zamanla otomatik hale gelerek bir alışkanlıka dönüşmesiyle mümkündür (Lally, van Jaarsveld, Potts, & Wardle, 2010).
Küçük Adımlar
Kendimize koyduğumuz hedefleri uzun vadeli ve büyük hedefler yerine daha küçük ve kısa vadeli tutmak, hedeflere ulaşmayı kolaylaştırır. Bu yaklaşım her küçük başarıda motivasyon artışı sağlar ve kişi ilerlemesini somut olarak görür. Örneğin, sağlıklı beslenmek isteyen bir kişi, birdenbire tüm yeme alışkanlıklarını değiştirmek yerine önce sadece paketli gıdalardan uzak durarak başlayabilir. Bu tarz küçük adımlar, hedefleri daha ulaşılabilir kılar ve alışkanlık oluşumu için güzel bir zemin oluşturur (Lally, van Jaarsveld, Potts, & Wardle, 2010).
Sonuç olarak, zamansal döngülere sahip olan günler ve “fresh start effect” dediğimiz etki, insanlara başlamak istedikleri şeyler için taze ve umut dolu bir motivasyon sağlar. Uzun zamandır içten içe yapılmak istenen davranışlar için harekete geçilir. Bu verimli ve güzel başlangıcı doğru şekilde kullanmak önemlidir. Gerçek bir dönüşüm için içsel motivasyon, disiplin, hedeflerimize ulaşmak için koyduğumuz küçük hedefler ve oluşturduğumuz alışkanlıklar, motivasyonla başlayan davranışlarımızı sürdürülebilir kılmanın gerçek anahtarlarıdır.
Kaynakça
Dai, H., Milkman, K. L., & Riis, J. (2014). The fresh start effect: Temporal landmarks motivate aspirational behavior. Management Science, 60(10), 2563–2582. https://doi.org/10.1287/mnsc.2014.1901
Norcross, J. C., Mrykalo, M. S., & Blagys, M. D. (2002). Auld lang syne: Success predictors, change processes, and self-reported outcomes of New Year’s resolvers and nonresolvers. Journal of Clinical Psychology, 58(4), 397–405. https://doi.org/10.1002/jclp.1151
Lally, P., van Jaarsveld, C. H., Potts, H. W., & Wardle, J. (2010). How habits are formed: Modelling habit formation in the real world. European Journal of Social Psychology, 40(6), 998–1009. https://doi.org/10.1002/ejsp.674