2014 yılında çıkan ve 6 sezonluk bir dizi olan BoJack Horseman, hayvanlarla insanların bir arada yaşadığı evrende geçen bir çizgi dizidir. Ana karakter olan BoJack Horseman, Hollywood’da müthiş bir başarı yakaladığı dizisinin bitişiyle popülerliğini kaybetmiş ve sektörde tutunmaya çalışan bir oyuncudur. BoJack, otobiyografisini yazmaya çalışırken Diane isimli bir hayalet yazardan yardım alır ve Diane onun hayat hikâyesini aktarırken BoJack için önemli biri hâline gelir.
Animasyon olması ve mizahı çok güzel kullanması sebebiyle, çoğu izleyici başlarken böyle bir dramla karşılaşacağını tahmin etmez. Dizide şöhret, kimlik, bağımlılıklar, travma, bağlanma problemleri ve birçok psikopatoloji mizahın alt katmanlarında ince ince işlenir. BoJack evreninde hiçbir karakter salt “iyi” ya da “kötü” değildir. Her bir karakter hayatın içinden sorunlarımızı temsil eder ve 6 sezon boyunca hepsiyle duygusal bir bağ kurarız.
BoJack Horseman – Narsisistik Kırılmalar ve Bağımlılık Döngüsü
Dizi boyunca çoğu zaman alaycı, umursamaz ve bencil biri olarak gördüğümüz BoJack, özünde yoğun bir değersizlik duygusu, kendilik nefreti ve anlam arayışıyla baş etmeye çalışan kırılgan bir karakterdir. Grandiyöz tavırları, empati eksikliği ve sürekli onaylanma arzusu narsistik bir kişilik yapılanmasına işaret eder. BoJack’in kendisini sık sık “kötü biri” olarak tanımlaması ve sevilmeye layık olmadığını düşünmesi, çocukluk döneminde yaşadığı duygusal ihmalin ve travmatik anıların izlerini taşır.
Yakınlık kurduğu her ilişkide benzer bir örüntü tekrar eder: Yakınlaştıkça kendini sabote eder. Çünkü ona göre her bağlanma eninde sonunda terk edilme ile sonuçlanacaktır. BoJack’in kişilik yapılanmasında en belirleyici etkenlerden biri, çocukluk döneminde yaşadığı ebeveyn ilişkileridir. Annesi Beatrice, ihmalkâr ve sürekli eleştiren bir figürken; babası alkolik, ilgisiz ve BoJack’i bir hayal kırıklığı olarak gören bir karakterdir.
Bojack’in kırılma noktası, Penny ile yaşananlar ve Sarah Lynn’in ölümü diyebiliriz. Bu kırılmaların ardından BoJack, kendisini varlığıyla zarar veren bir figür olarak tanımlar. Suçluluk, bu noktadan itibaren onun benliğini içten içe kemiren, sürekli olarak kendini cezalandırmasına neden olan bir duygusal dinamik hâline gelir. Alkol ve madde bağımlılığı ise BoJack için yalnızca bir alışkanlık değil, aynı zamanda yoğun duygularla başa çıkmanın bir yolu hâline gelmiştir.

Diane Nguyen – Majör Depresyonun Gölgesinde
Diane, entelektüel yönü güçlü, toplumsal adaletsizliklere duyarlı ve sürekli sorgulayan bir karakterdir. Hayatı boyunca “doğru olanı yapma” baskısıyla hareket eden Diane, içsel ihtiyaçları ile dışsal beklentiler arasında sıkışır. Mr. Peanutbutter’la olan ilişkisi ise onun içsel çatışmalarını daha görünür kılar.
Diane, majör depresyonu izleyiciye çok derin bir şekilde yansıtır. Bu depresyon yalnızca duygusal bir çöküntü değil; aynı zamanda kimlik oluşturma çabasının bir yansımasıdır. Yazarlık kariyeri boyunca hem dünyayı değiştirmek hem de kendine bir yer bulmak ister ama hiçbir üretimi bu boşluğu doldurmaz.

Princess Carolyn – Her Koşulda Başaran Kadın
Princess Carolyn, dışarıdan bakıldığında güçlü, çözüm odaklı ve her zorluğun altından kalkabilen bir figür gibi görünse de bu imajın ardında derin bir yalnızlık ve sürekli kendini kanıtlama ihtiyacı vardır. İşine olan saplantılı bağlılığı, özel hayatındaki boşlukları büyütür. Aile kurmayı çok isteyip de gerçekleştiremeyen Princess Carolyn, sonunda anneliği tek başına üstlenir.

Todd Chavez – Kimlik Arayışı ve Varoluşsal Uyumsuzluk
Dizinin en neşeli karakterlerinden biri olarak görünen Todd, derin bir kimlik arayışı içindedir. Toplumsal beklentilerin şekillendirdiği “başarı” ya da “yetişkinlik” tanımlarına hiçbir zaman uymayan Todd, hem düzenli bir kariyer hem de romantik ilişki kurma alanlarında kendini yetersiz hisseder. Aseksüel kimliğini keşfetmesi önemli bir dönüm noktasıdır.

Sonuç: Mizahın İçinden Çıkan Travmatik Yapılar
BoJack Horseman, yüzeyde bir animasyon-komedi dizisi gibi görünse de, karakterler aracılığıyla çok derin bir psikoloji ve travma analizini işler. Dizideki neredeyse her karakter ruhsal sorunlara sahiptir ve bu sorunlar dramatize edilmeden ama romantize de edilmeden işlenir. İşte bu yüzden BoJack Horseman, hepimizde iz bırakan bir yapımdır.


