Çarşamba, Kasım 26, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sessiz Şiddet: Görülmeyen Ama Kanayan Yaralar

“Biraz bağırdım, ne var bunda?”, “Zaten o yaşta anlamaz ki!”, “Görmezden geldim sadece, kalkıp dövmedim ya!” gibi cümleler ne yazık ki birçok bakım verenin yaptığı eylemlerden dolayı kendini rahatlatmak ya da savunmak için kullandığı bahanelere dünüşüyor ve yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Hele ki toplum tarafından da kabul gören bir davranış söz konusuysa, bu davranışın neden olabileceği sorunları fark etmek ve kabullenmek daha da zorlaşıyor.

Oysa çocuğun aşağılanması, azarlanması, sevgi görmemesi de bir ihmal türüdür ve çocukta derin izler bırakabilir. Hatta “Babalar sevdiğini belli etmez.”, “Annenin vurduğu yerde gül biter.” gibi ifadeler kültürel normlara dönüşebiliyor. Kendi bakım verenleri tarafından ihmal edilen kişiler ise bu durumu normalleştirebiliyor ve kendi çocuklarına karşı ihmal davranışlarında bulunabiliyor. Bu durum da nesiller boyu aktarılan bir ihmaller döngüsüne dönüşüyor.

Peki gerçekten bu davranışlar normal mi, yoksa sadece “alışılmış” oldukları için mi normal sanıyoruz?

İhmal: Görünmeyen Yaralar

İhmal, bir kişinin bakımını üstlendiği kişinin temel ihtiyaçlarını karşılamadığı ya da karşılayamadığı durumdur (Apa, 2018). Bakım alan kişi hem yetişkin hem de çocuk olabilir. Buna rağmen ihmal kavramı çoğunlukla çocuk bağlamında ele alınmaktadır (Tüccar, 2023).

Çocuk ihmali; bakım veren kişinin çocuğun temel ihtiyaçlarını karşılamadığı ya da çocuğu temel ihtiyaçlarından mahrum bırakması sonucunda çocuğa fiziksel veya psikolojik zarar veren ya da zarar verme olasılığı olan davranışlar bütünüdür (Apa, 2022). Temel ihtiyaçlar derken yalnızca “yemek ya da barınma” gibi fiziksel gereksinimlerden bahsetmiyoruz. Bu ihtiyaçlara sağlık hizmetine ulaşma, eğitim alma, sevgi görme, güvenli bir ortamda büyüme gibi ihtiyaçlar da dahildir. Çocuğun hasta olmasına rağmen doktora götürülmemesi, sürekli kirli veya yırtık kıyafetlerle gezmesi de ihmale örnek olarak verilebilir.

2010 yılında 7–18 yaş arasındaki çocuklarla ilgili yapılan Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması raporuna göre, çocukların pek çok çocuk bakım vereni tarafından ihmal edilmektedir. Bulgulara göre en sık görülen ihmal davranışları ise yalnız bırakılmaması gereken çocuğun yalnız bırakılması ve çocuğun yeterince ilgi, değer ya da sevgi görmemesidir (UNICEF, 2010). Ayrıca bu bulguları değerlendirirken bazı ihmal davranışlarının ebeveynler tarafından ihmal davranışı olarak görülmediğini unutmamak gerekiyor.

Fiziksel İhmal: Görünen Ama Görmezden Gelinen İhmal

İhmalden bahsedildiğinde genellikle akla ilk gelen tür, fiziksel ihmaldir. Bu ihmale; çocuğun yeterli beslenmesinin sağlanmaması, hijyenik olmayan bir ortamda büyümesi, hastalandığında hastaneye götürülmemesi, gereken ilaçların temin edilmemesi ya da ilaç kullanımının takip edilmemesi, sürekli yırtık veya mevsime uygun olmayan kıyafetler giymesi örnek olarak verilebilir. Yapılan bir araştırmada çocukların zaman zaman dayağı hak ettiklerini ifade eden ebeveynlerin oranı %17.4 olarak bulunmuştur (Dallar Bilge, 2013).

Fiziksel ihmale maruz kalan çocukların büyüme ve gelişiminde ciddi sorunlar ortaya çıkabilir (Yıldırım, 2024). Bu çocuklar, büyüme ve gelişim süreçlerinde gecikmeler yaşayabilir, zayıf bağışıklık sistemlerine sahip olabilirler. Uzun vadede bu ihmalin etkileri sadece fiziksel sağlıkla sınırlı kalmaz; aynı zamanda psikolojik sorunlara da yol açabilir.

Duygusal İhmal: Görünmeyen ve Görmezden Gelinen İhmal

İhmalin görünmeyen yüzü olarak tanımlayabileceğimiz duygusal ihmal, çocuğun bakım veren tarafından duygusal ve gelişimsel ihtiyaçlarının sürekli olarak göz ardı edilmesi olarak tanımlanır (Ylitervo ve ark., 2023). Duygusal ihmal; bakım verenin çocuğu reddetmesi/yok sayması, çocuğun akranlarıyla etkileşim kurmasının engellenmesi yani çocuğun izole edilmesi, çocuğun madde ya da alkol kullanımına teşvik edilmesi gibi davranışları kapsar.

Ayrıca çocuğun korkutulması, tehdit edilmesi, azarlanması, aşağılanması da duygusal ihmale örnektir (Dinleyici ve Dağlı, 2016). İhmal kavramını eylem ve eylemsizlik perspektifinde değerlendirmek gerekir. Bu nedenle çocuğun sevgi ve ilgiden mahrum bırakılması da duygusal ihmal kapsamındadır.

Yapılan bir araştırmada ihmal ve istismar davranışları birlikte incelenmiş ve araştırmaya katılan annelerin %79.5’inin çocuklarına duygusal ihmal/istismar davranışlarında bulunduğu görülmüştür. Bu davranışların en yaygın olanları bağırma, çocukları evde tek başına bırakma ve çocuklara sevgilerini dile getirmeme olarak karşımıza çıkmaktadır (Bilgen ve Karasu, 2017). Bu tür ihmale maruz kalan çocuklarda; sağlıklı ilişkiler kurmada güçlük, düşük benlik algısı ve sosyal içe çekilme gibi problemler görülebilmektedir.

Sonuç

İhmalin her iki yüzü de çok sessizdir. Çoğu zaman çocukların fiziksel veya duygusal ihmale uğradığını dışarıdan göremeyebiliriz. Aileler, günlük hayatın stresi içerisinde çocuklarına yönelik ihmal davranışlarında bulunabilmektedir. Hatta bazı davranışlar ailelerin toplumsal normları nedeniyle normal kabul edilmektedir. Örneğin, bir ebeveynin çocuğuna bağırması veya azarlaması, çocuğun disiplinli olması için doğru bir yaklaşım olarak görülebilmektedir. Oysa ki bu tür davranışlar çocuğun gelişiminde ciddi sorunlara yol açabilir.

Bu noktada ebeveynleri ve toplumu, her türlü ihmalin çocuğa ciddi zararlar verdiğine dair bilgilendirmek ve bu konuda toplumsal farkındalık kazanmalarını sağlamak gerekiyor. Ayrıca, temel fiziksel ihtiyaçlarının karşılanmasıyla beraber sevgi görmek de her çocuğun temel hakkıdır ve hiçbir koşulda arka planda kalmamalıdır. Çocukların kendilerini değerli hissedebilecekleri, sevgi dolu bir ortamda büyümeleri sağlanmalı ve her türlü ihmalin karşısında durulmalıdır.

Kaynaklar

American Psychological Association. (2018). Neglect. In APA dictionary of psychology.
https://dictionary.apa.org/neglect

American Psychiatric Association. (2022). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (DSM-5-TR). American Psychiatric Publishing.

Dallar Bilge, Y., Taşar, M. A., Kılınçoğlu, B., Özmen, S. ve Tıraş, Ü. (2013). Alt sosyoekonomik düzeye sahip anne-babaların çocuk istismarı ve ihmali hakkındaki bilgi düzeyleri, deneyimleri ve kullandıkları disiplin yöntemleri. Anadolu Psikiyatri Dergisi, 14(1), 27–35.

Dinleyici, M., ve Dağlı, F. (2016). Duygusal ihmal, istismar ve çocuk hekiminin rolü. Osmangazi Tıp Dergisi, 38(2), 18–27.

Karasu, F., ve Bilgen, F. G. (2017). Anneleri tarafından çocuklara uygulanan duygusal ve fiziksel istismar/ihmal davranışları. Kilis 7 Aralık Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 7(13), 22–34.

Tüccar, E. (2023). Çocuk ihmal ve istismarı. E. Tüccar. Çocuklarda ihmal ve istismar. Efeakademi (1. Baskı, içinde 9–29)

UNICEF. (2010). Türkiye’de çocuk istismarı ve aile içi şiddet araştırması. UNICEF Türkiye.

Yıldırım, İ. (2024). Büyüme ve gelişme geriliği tespit edilen çocukların annelerinde depresyon ve çocuk ihmali. [Tıpta uzmanlık tezi]. Sağlık Bilimleri Üniversitesi.

Ylitervo, L., Veijola, J., ve Halt, A. H. (2023). Emotional neglect and parents’ adverse childhood events. European Psychiatry, 66(1), e47, 1–6.

Hatice Nur Ata
Hatice Nur Ata
Hatice Nur ATA, 2024 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden yüksek şeref öğrencisi olarak mezun olmuştur. Lisans döneminde Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM)’nde staj yaparak saha deneyimi kazanmıştır. Ayrıca bir TÜBİTAK projesine katılarak akademik çalışmalara katkıda bulunmuştur. Akademik kariyerinde özellikle travma psikolojisi başta olmak üzere klinik psikolojinin çeşitli alanlarına odaklanan yazar hâlen, DATEM’in kurucusu Ebru Şalcıoğlu’ndan aldığı İleri Düzey Bilişsel Davranışçı Psikoterapi Eğitimi ile mesleki gelişimini sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar