Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

FELAKETLERLE BÜYÜYEN BİR NESİL: Z KUŞAĞI

1. Z Kuşağı Kimdir?
Z kuşağı, 1997-2010 yılları arasında doğmuş olan bireylerdir. Bu bireyler arasında kan bağı olmaksızın ortak yaşadıkları dönemin getirdikleri ile birlikte benzer tutum, düşünce ve davranışlarda sahip oldukları görülmektedir.

2. Kuşaklar Arası Farklar ve Kuşakları Etkileyen Faktörler
Kuşakların davranışlarını, düşüncelerini ve tutumlarını etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörlerin başında savaşlar, ekonomik krizler, olağanüstü olaylar ve felaketler yer almaktadır. Ayrıca teknoloji, moda, müzik, filmler ve tanınmış kişiler insanların zihinlerini daha genç yaşlarda etkileyen kriterlerdir (Scholz ve Rennig, 2019:5). Yapılan araştırmalara göre X, Y ve Z jenerasyonu arasındaki en büyük farklardan biri teknolojidir. X Jenerasyonu (1965-1979) bilgisayar ile yaklaşık lise sonrası tanışmışken Y ve Z kuşağı teknolojinin içine doğdu diyebiliriz. Kariyer hayatında X ve Y kuşakları zor işleri tercih edebiliyorken Z kuşağının herhangi bir zorluk içinde çalışmaya tahammülleri olmadığı ortaya konulmuştur. Z kuşağında duyguları bastırma, duygusal yetersizlik gibi yaklaşımlar ortaya koyulurken diğer kuşaklarda böyle bir duruma rastlanmamıştır (Csobanka, 2016).

3. Doğal Afet mi Felaket mi?
Doğal afetler öngörülemeyen, etkileyeceği alan ve etki düzeyi tahmin edilemeyen, çok fazla sayıda can ve mal kayıpları ile sonuçlanabilen doğa olaylarıdır (Karabulut & Bekler, 2019). Önlem alınmadığı için yaşanılan büyük orandaki üzüntüye, sıkıntıya, maddi/manevi zarara yol açan olaylar ya da durumlar ise felakettir. Yaşanılan durumun felaket veya doğal afet olması insanların psikolojisinde büyük oranda değişiklik göstermektedir.

4. Felaketlerin Yol Açtığı Psikolojik Durumlar
Felaketler yalnızca maddi yıkıma yol açmaz. Beraberinde getirdiği manevi yıkım, bireylerde psikolojik bozukluklara neden olabilir.

  • Kaygı Bozukluğu: Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kuşaklar geçtikçe ve küreselleşme arttıkça kaygı seviyesi de benzer seviyede artış göstermiştir (Tekin, 2020). Zaman geçtikçe kaygı bozukluğuna neden olan faktörler artış gösterirken önlem alınmayan doğal afetlerin felaketlere dönüşmesi ve bunun sürekli olarak tekrarlanması Z kuşağının kaygı seviyesini üst seviyelere çıkarmıştır.

  • Umutsuzluk ve Gelecek Algısında Bozulma: “Eminim bu son olmayacak.” düşüncesidir. Geçmiş senelerde ve güncel zamanda da olduğu gibi yaşanan doğal afetlerin önlem alınmadığı için felaketlere dönüşüyor olması özellikle Z kuşağının gelecek algısını büyük oranda bozmuştur. Geleceğe dair plan yaparken depremi, yangınları, selleri göz önünde bulundurarak plan yapıldığı gözlemlenmiştir. Örneğin 2019 yılında yaşadığımız COVID-19 salgınından dolayı uçak seferleri iptal edilmiş, futbol müsabakaları ertelenmiş/iptal edilmiş, toplantılar yüz yüze yapılmamış programlar vasıtasıyla online olarak gerçekleştirilmiş, eğitim öğretime ara verilmiş hatta sokağa çıkma ile ilgili kısıtlamalar getirilmişti.

  • Duygusal Kopuş ve Hissizleşme: Bireyler sürekli maruz kaldıkları bir duruma, olaya veya bir eyleme karşı duyarsızlaşmaya meyillidir. Sabah sıktığımız bir parfüm kokusuna gün içinde duyarsızlaşıyor olmamız bile bunun en basit örneğidir. Çünkü parfüm aslında kokmaya devam ediyor ama biz sürekli soluduğumuz için artık parfümün kendi kokusunu almıyor durumuna geliyoruz. Şimdi bunu felaketlere uyarlayalım. Sürekli yanan ormanların olması, depremde evlerin yıkılıyor insanların hayatlarını kaybediyor oluşu normal değil değil mi? Sürekli bu tarz felaketlere maruz kalan toplumlarda “yine ormanlar yanıyor” algısı bu nedenle oluşuyor ama unutmayın bu normal değil.

  • Depresyon ve Yas: Felaketlerin doğurduğu kayıplar sonrası yasta olmak, depresyona girmek her duyguyu hissetmek kadar olağandır. Eğer bu duyguları hissedebiliyorsak hala duyarsızlaşmamışız demektir. Uzun süren yas ve depresyon durumlarında profesyonel destek almak çözüm olabilir.

5. Felaketlerin Çocuk Gelişimine Etkileri
Gelişmekte olan ülkelerde büyüyen çocuklar felaketlerden daha çok etkilenmeye meyillidir çünkü bu ülkelerdeki kaynak eksikliği, yoksulluk, yetersiz altyapı, vasıflı işgücü eksikliği ve afetlere ilişkin farkındalığın ve bilginin düşük olması gibi çeşitli zorluklar nedeniyle felaketlere daha yatkındırlar (Tunç, 2023). Özellikle hassas gruplar olan çocuklar, kadınlar ve yaşlılar üzerinde yaşanılan kötü olaylar daha etkili olmaktadır. Bu hassas gruplar arasında sosyal, fiziksel ve psikolojik zayıflıklar sebebiyle en olumsuz şekilde etkilenenler çocuklardır.

Felaketler sonrası devam eden Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) ve sosyal bozulma, orijinal olayın travmasına katkıda bulunarak ve yıllar sonra bile zihinsel sağlığı ve refahı azalttığı gözlemlenmiştir. Çocuk yaşta yaşanan travmalar, bireyde izler bırakır ve bu izler, zaman zaman çeşitli şekillerde kendini hatırlatarak bireyin tüm yaşamı boyunca duygusal, zihinsel ve davranışsal açıdan ciddi etkiler yaratabilir.

Doğal afet yaşamak, zihinsel sağlık sorunlarına yol açabilecek akut bir travmadır. Afet durumlarında çocukların verdikleri tepkiler; olaydan ne ölçüde etkilendiklerine, yaş gruplarına, zihinsel gelişim düzeylerine, cinsiyetlerine ve sahip oldukları bireysel ya da aile temelli destek kaynaklarına göre önemli farklılıklar gösterebilir.

Afet sonrası müdahale araştırmaları genel olarak TSSB semptomlarının azaltılmasına odaklanmış olsa da son zamanlarda koruyucu mekanizmaları ve başa çıkma stratejileri geliştirmeye yönelik daha geniş tabanlı müdahalelere de odaklanılmaya başlamıştır.

Kaynakça:

KARABULUT, D., & BEKLER, T. (2019). Doğal Afetlerin çocuklar ve ergenler üzerindeki etkileri. Doğal Afetler ve Çevre Dergisi, 5(2), 368–376. https://doi.org/10.21324/dacd.500356
Powell, T., & Thompson, S. J. (2016). Enhancing coping and supporting protective factors after a disaster. Research on Social Work Practice, 26(5), 539–549. https://doi.org/10.1177/1049731514559422
The relationship between natural disasters and Mental Health. (2023). Cyprus Turkish Journal of Psychiatry & Psychology, 5(3), 265–273. https://doi.org/10.35365/ctjpp.23.3.09
TEKİN, E. (2020). The effect of covid-19 anxiety on motivation: An investigation on generation Z. Journal of Turkish Studies, Volume 15 Issue 4, 1129–1145. https://doi.org/10.7827/turkishstudies.44070
Tunç, Y. (2023). Doğal Afetler ve Çocuklar.

Şevval Deniz Yenel
Şevval Deniz Yenel
Şevval Deniz Yenel, psikoloji lisans eğitimini Bahçeşehir Üniversitesi’nde tamamladıktan sonra Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve Şema Terapi alanlarında uzmanlaşmıştır. Eğitimi süresince travma psikolojisi, psikopatoloji, sosyal ve bilişsel psikoloji gibi alanlarda çalışmalar yürütmüş, saha araştırmalarında aktif olarak yer almıştır. Şu an özel bir klinikte ve Türk Psikologlar Derneği’nde görev almakta; çocuk, ergen ve yetişkin gibi farklı yaştaki bireylere yönelik deneyimler edinmektedir. Şevval Deniz Yenel; doğru bilinen yanlışları vurgulayarak bilgi kirliliğini azaltmak, sağlıklı ve güvenilir bir ortam oluşturmaya yardımcı olmak amacıyla içerik üretmeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar