Perşembe, Aralık 18, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

“Yeni Yıl, Yeni Ben” Yalanı: Neden Kendimizi Sürekli Sıfırlamak Zorunda Hissediyoruz?

2026 yılına girmeye bu kadar az zaman kalmışken yaklaşan yılbaşının heyecanı, geçen yıl aynı günlerde aldığımız ama birkaç hafta içinde bıraktığımız benzer kararları hatırlatıyor. Yılbaşı gecesinde verilen sözlerin çoğu, daha ilk ayı doldurmadan çöpe gidiyor ama yine de kendimize ‘bu kez farklı olacak’ yalanını söylemekten vazgeçmiyoruz. 1 Ocak günü, insanların kendine yalan söylemeyi en meşru gördüğü gün statüsünü, her sene olduğu gibi bu sene de koruyor.

Yeni Yılın Yarattığı Görünmez Performans Baskısı

“Fresh Start Effect” olarak bilinen “yeni başlangıç etkisi” kavramı; kişinin ‘eski’ halini geride bırakıp temiz, beyaz bir sayfa ile yeniden başlama fırsatı bulmasını açıklar. ‘Yeni ben’e dair umutların güçlendiği en kritik dönemlerden olan yılbaşı dönemleri de bu etkinin en güçlü yaşandığı zamanlardır. Bu dönem; kişinin yıl içinde yaşadığı başarısızlıklarını, yaptığı hataları geride bırakmak için en uygun eşiktir. Üstelik sosyal medyadaki ve çevresindeki birçok insan da kendine ‘yeni’ hedefler belirleyip tertemiz bir sayfa açacağını vurgulayarak kişiyi fark etmeden bu eşiğe sürükler (Koçlu, 2025).

Sosyal Karşılaştırma: Herkes Değişiyor

Yılbaşı dönemi yaklaşırken sosyal medyada sık sık görülen yılbaşı temalı ‘vision board’ etkinlikleri; bir önceki sene koyduğu hedefleri bu sene mükemmele yakın bir şekilde gerçekleştirdiğini fotoğraflayarak gösteren sosyal medya fenomenleri vardır. Bu gibi durumlar, kişiyi sosyal bir kıyaslama hâline sokar; herkes değişiyormuş, bambaşka biri olmak için hedefler koyuyormuş da kendisi yerinde sayıyormuş gibi hissettirerek; kendisinde bir eksiklik olduğunu düşündürür. Kişi, bu düşüncelerle baş edebilmek için yılbaşı dönemlerinde sayısı oldukça çoğalan bu akımlara uyum sağlamaya çalışır.

Tüketim Kültürü: Hedef Belirleme Endüstrisinin Gizli Etkisi

Yeni yıl dönemi yaklaşırken sosyal medyada ve çevremizde; spor salonu ve cilt bakımı kampanyalarının, satışa sunulan ajandaların, güzellik merkezi ve kurs reklamlarının sayısının arttığını gözlemleriz. Bu afişlerin birçoğunda da “yeni bir sen”, “yeni bir başlangıç”, “yılbaşı” ve “yeni dönem” gibi başlıkların atıldığı görülür. Bu “yeni ben yaratma” olgusu kişiye fark etmeden ışıltılı panolar, dikkat çekici görseller ve neşeli şarkılar ile empoze edilir. Tüketim kültürünün en önemli unsuru olan insan da yılbaşı temasının bu denli romantize edilmesiyle birlikte manipüle olarak ‘temiz bir sayfa’ açmak için bu kampanyaların ağına düşer (Koçlu, 2025).

Bu Hedefleri Neden Yerine Getiremiyoruz?

Her yıl aynı dönem yaklaşırken kişi, içsel bir değişim isteği ve çevrenin de yarattığı dışsal motivasyonlar sayesinde kendisine yeni hedefler koyar fakat bu ‘yeni yıl’ kararları daha yılın ilk ayı dolmadan unutulmaya başlanır. Bu hedeflere sadık kalamamanın altında yatan birçok sebep olabilir. Bu sebeplerden ilki, kendimize gerçekçi olmayan hedefler koymamızdır. Yılbaşı ruhunun büyüsüne kapılıp “daha mutlu olacağım” gibi soyut hedefler ya da ulaşılamaz düzeyde olan kapasitemiz üzerindeki hedefler zaman geçtikçe hedefe yaklaşamamanın yarattığı hayal kırıklığı ile hedeften tamamen uzaklaşılmasına sebep olur (Koçlu, 2025).

Bir diğer sebep ise çok fazla karar almaktır. Aynı anda; haftada 3 gün spor salonuna gitmeye, kitap okumaya, sabahları yürüyüş yapmaya, erken uyanmaya ve diyet yapmaya başlamak gibi kararlar alınır. Fakat insan iradesinin bir sınırı vardır; bir hedefe ulaşmak için harcanan çaba diğer kararlara bağlı kalma gücümüzü engelleyebilir (Kirkman, 2019). Aynı zamanda alınan kararların genelde ‘kaçınma’ ve ‘yaklaşma’ hedefi olarak iki başlıkta toplandığı görülür. Kaçınma hedefleri, “sigara içmeyi bırakacağım” gibi bir alışkanlığı bırakmaya yönelik alınan kararlarken; yaklaşma hedefleri ise “her sabah 1 bardak su içeceğim” gibi yeni bir alışkanlık kazanmayı amaçlayan kararlardır. Yapılan araştırmalar yaklaşma hedeflerinin, kaçınma hedeflerine oranla hayata geçirilmede daha başarılı olduğunu göstermiştir (Sheetalpotdar, 2014).

Sonuç ve Öneriler

Sonuç olarak yılbaşı dönemleri, kişinin değişmeye olan motivasyonu kazanmasında içsel ve dışsal kaynakların en güçlü olduğu dönemlerden biridir. Fakat çoğu kişi yeni yıl yaklaşırken diline doladığı “yeni yıl, yeni ben” yalanına körü körüne tutunur. Fakat ne bu hedefleri ne zaman ve nasıl aldığını bilir ne de bu hedefleri gerçekleştirmek için uzun soluklu bir motivasyona sahiptir. Bu bilinmezlik de kişinin her yılbaşı döneminde benzer kararlar aldığı ama hiç hayata geçiremediği bir kısır döngüye girmesine sebep olur.

Yılbaşı dönemleri, dolaylı ya da direkt olarak; umudu, yeniden yapılanmayı, değişikliği ve yeni başlangıç etkisini simgeleyen bir fırsat dönemidir. Fakat bu fırsatı güzel bir şekilde değerlendirmek ise; alacağımız kararlara dair motivasyonlarımızı iyi yapılandırmaya, hedeflerimizi gerçekçi ve potansiyellere uygun şekilde belirlemeye; bu hedefleri bir başkasından görerek kopyalamak yerine içsel değerimizle uyum sağlayacak şekilde belirlemeye ve süreç boyunca kendimize şefkatli davranmaya bağlı olarak değişecektir.

Kaynakça

Kirkman, R. (2019, 30 Ocak). The psychology behind New Year’s resolutions.
https://www.towson.edu/news/2019/new-years-resolutions0131.html

Koçlu, Z. (2025, Aralık). Taze Başlangıç Etkisi.
https://psikolojistanbul.com/makaleler/taze-baslangic-etkisi/kisisel-gelisim

Sheetalpotdar. (2014, 18 Ocak). New year, same old new me: The science of making resolutions and (hopefully) keeping them.
https://neuwritesd.org/2024/01/18/new-year-same-old-new-me-the-science-of-making-resolutions-and-hopefully-keeping-them/

Şevval Türker
Şevval Türker
Şevval Türker, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik lisans eğitimi son sınıfındayken farklı danışanlarla yürüttüğü psikolojik danışma hizmetleri sayesinde sahada önemli bir deneyim kazanmıştır. Mezuniyetinin ardından Çocuk Merkezli Oyun Terapisi eğitimi alarak çocuklarla çalışmaya başlamış; oyun ve oyuncaklar aracılığıyla onların dünyalarını ve duygularını daha sağlıklı şekilde ifade edebilmelerine destek olmaktadır. Lisans eğitimi boyunca literatür tarama ve akademik yazım tekniklerini kullanarak çeşitli yazılar kaleme alan Türker, şu anda Psychology Times bünyesinde yazılarını yayımlamaya devam etmektedir. Travma psikolojisi ve klinik psikoloji başta olmak üzere ruh sağlığı alanında yazılar üreterek ve sosyal medyada içerikler paylaşarak bireylerin psikolojik farkındalıklarını artırmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar