Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Neden Önümüzdeki Şeyi Göremeyiz?

Algısal Körlük ve Bilişsel Yanılsamalar Üzerine Psikolojik Bir İnceleme

Günlük yaşamda sıkça karşılaştığımız bir durumdur: Gözümüzün önündeki bir nesneyi, olayı ya da gerçeği fark edememek. Bu durum yalnızca dikkatsizlikle açıklanamaz; algı sistemimizin ve bilişsel süreçlerimizin sınırlılıklarıyla da yakından ilişkilidir. Psikoloji bilimi, bu tür algısal körlüklerin nedenlerini ve mekanizmalarını anlamamıza yardımcı olur.

Dikkatsel Sınırlılıklar ve Algısal Körlük

İnsan beyni, çevresinden gelen sayısız uyarana karşı sınırlı dikkat kaynaklarına sahiptir. Bu sınırlılık, bazı önemli uyarıların fark edilmemesine yol açabilir. Örneğin, Simons ve Chabris’in (1999) ünlü “görünmez goril” deneyinde, katılımcıların büyük bir kısmı, dikkatlerini basketbol topu paslarına odakladıkları için sahneye giren goril kostümlü kişiyi fark etmemiştir. Bu fenomen, “inattentional blindness” (dikkatsel körlük) olarak adlandırılır ve bireyin dikkatini yoğunlaştırdığı bir görev sırasında beklenmedik bir uyarana karşı duyarsız kalmasını ifade eder [1].

Bilişsel Önyargılar ve Algı

Algımız, sadece dış dünyadan gelen uyarılarla değil, aynı zamanda içsel beklentilerimiz, inançlarımız ve önyargılarımızla da şekillenir. Örneğin, “confirmation bias” (doğrulama yanlılığı), bireyin mevcut inançlarını destekleyen bilgilere odaklanma eğilimini ifade eder. Bu durum, bireyin karşılaştığı bilgileri taraflı bir şekilde işlemesine ve alternatif bakış açılarını göz ardı etmesine neden olabilir [2].

Çalışma Belleği ve Dikkat

Çalışma belleği kapasitesi, bireyin dikkatini yönlendirme ve bilgiyi işleme yeteneğiyle doğrudan ilişkilidir. Araştırmalar, yüksek çalışma belleği kapasitesine sahip bireylerin, dikkatlerini daha etkili bir şekilde yönlendirebildiklerini ve bu sayede beklenmedik uyarıları fark etme olasılıklarının daha yüksek olduğunu göstermektedir [3].

Algısal Beklentiler ve Duyusal Uyum

Bireyler, çevrelerindeki olayları ve nesneleri algılarken, geçmiş deneyimlerine ve beklentilerine dayanarak bir çerçeve oluştururlar. Bu çerçeve, bazı uyarıların göz ardı edilmesine neden olabilir. Örneğin, bir nesnenin ya da olayın beklenen özelliklere uymaması durumunda, birey bu uyarıyı fark etmeyebilir. Bu durum, “change blindness” (değişim körlüğü) olarak adlandırılır ve bireyin çevresindeki değişiklikleri fark edememesini ifade eder [4].

Sonuç

Gözümüzün önündeki bir şeyi fark edememek, yalnızca dikkat eksikliğiyle açıklanamaz. Bu durum, dikkatsel sınırlılıklar, bilişsel önyargılar, çalışma belleği kapasitesi ve algısal beklentiler gibi birçok faktörün etkileşimiyle ortaya çıkar. Bu mekanizmaları anlamak, bireylerin çevrelerini daha bilinçli bir şekilde algılamalarına ve potansiyel algısal tuzaklardan kaçınmalarına yardımcı olabilir.

Kaynaklar:

  1. Simons, D. J., & Chabris, C. F. (1999). Gorillas in our midst: sustained inattentional blindness for dynamic events. Perception, 28(9), 1059–1074.

  2. Verywell Mind. (2023). Signs of Different Types of Biases and How to Overcome Each of Them. Retrieved from https://www.verywellmind.com/signs-of-bias-7501512

  3. Seegmiller, J. K., Watson, J. M., & Strayer, D. L. (2011). Individual differences in susceptibility to inattentional blindness. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory, and Cognition, 37(4), 1059–1069.

  4. Rensink, R. A., O’Regan, J. K., & Clark, J. J. (1997). To see or not to see: the need for attention to perceive changes in scenes. Psychological Science, 8(5), 368–373.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar