Pazar, Mayıs 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Birlikte Kalmak Zorlaştığında: Çift Terapisine Dair Merak Edilenler

İlişkiler, hayatımızda anlam yüklediğimiz en derin bağlardan biridir. Sevgi, güven, bağlılık ve paylaşım üzerine kurulan bu bağ, zaman içinde çeşitli zorluklarla test edilebilir. Günlük hayatın stresi, iletişim sorunları, yaşam olayları ve kişisel farklılıklar çiftler arasında anlaşmazlıklara neden olabilir. Böyle anlarda, çift terapisi devreye girerek ilişkinin yeniden yapılandırılmasına katkı sağlayabilir (Türk Psikologlar Derneği, 2022).

Çift Terapisi Nedir?

Çift terapisi; evli, nişanlı, uzun süreli ilişki yaşayan veya birlikte yaşayan bireylerin ilişki sorunlarını çözmek amacıyla bir uzmandan destek aldığı bir psikoterapi türüdür (Bagarozzi, 2001). Terapist, çiftin sorunlarını yargılamadan dinler, tarafsız kalır ve ilişkideki etkileşim dinamiklerini anlamaya odaklanır. Amaç; ilişki sorunlarını “kimin hatası” üzerinden değil, “nasıl birlikte çözebiliriz” üzerinden ele almaktır.

Kimler Çift Terapisine Başvurmalı?

Toplumda yaygın bir yanlış inanç, çift terapisine sadece boşanma eşiğinde olan çiftlerin başvurduğudur. Oysa ilişki içindeki herhangi bir çatışma ya da duygusal uzaklık, destek alma nedeni olabilir. Özellikle şu durumlarda çift terapisi önerilir (Gottman & Silver, 2015):

  • Sık tekrarlayan ve çözülemeyen tartışmalar,
  • Güven sorunları ve aldatma sonrası yaşanan krizler,
  • Cinsel uyumsuzluklar veya isteksizlik,
  • Aile içi rollerin paylaşımında yaşanan anlaşmazlıklar,
  • Ebeveynlikle ilgili görüş ayrılıkları,
  • İletişim kopuklukları ve duygusal mesafe.

Bununla birlikte, ilişkisi temelde sağlıklı olan çiftler bile, bağlarını güçlendirmek ve iletişim becerilerini artırmak için terapiye başvurabilir.

Terapide Ne Olur?

Çift terapisi, genellikle haftada bir gerçekleşen seanslarla ilerler. Terapist, ilişkinin geçmişi, çiftin birbirine karşı tutumu, iletişim biçimi ve çözülmemiş meseleler üzerine derinlemesine çalışır. İlk görüşmelerde her iki birey ayrı ayrı ya da birlikte değerlendirilir. Terapi sürecinde şu adımlar öne çıkar (Johnson, 2004):

  • Sorunun kökenine inilmesi: Çiftin geçmişten bugüne taşıdığı örüntüler, aile yapıları ve bireysel yaşantıları değerlendirilir.
  • Duyguların tanınması ve ifade edilmesi: Bastırılmış duyguların su yüzüne çıkması teşvik edilir.
  • Empati ve aktif dinleme becerilerinin geliştirilmesi: Partnerin ne demek istediğini gerçekten anlayabilme üzerine odaklanılır.
  • İletişim becerilerinin yeniden yapılandırılması: Yıkıcı değil yapıcı bir iletişim dili oluşturulur.
  • Problem çözme ve uzlaşma stratejileri: Farklılıklara rağmen birlikte çözüm yolları üretilir.

Terapide Sık Sorulan Sorular

  • “Terapist bir tarafı mı tutar?”
    Hayır. Terapist tarafsızdır. Her iki bireyin de duygularına ve ihtiyaçlarına eşit mesafede yaklaşır (Bagarozzi, 2001).
  • “Eşimi zorla getirebilir miyim?”
    Terapinin etkili olabilmesi için her iki tarafın da gönüllü olması önemlidir. Ancak partneriniz gelmek istemiyorsa, siz bireysel destek alarak süreci başlatabilirsiniz.
  • “Terapiden sonra her şey düzelir mi?”
    Terapinin başarısı, çiftin katılım düzeyine, duygusal emek harcamasına ve sürece bağlılığına göre değişir. Terapi bir sihirli değnek değil, ancak ilişki sorunlarına dair duygusal farkındalığı artırarak dönüşüm başlatabilir (Gottman & Silver, 2015).

Terapist Seçimi Neden Önemli?

Terapistin yaklaşımı, eğitimi ve deneyimi terapi sürecinin niteliğini doğrudan etkiler. Uzmanın aile ya da çift terapisi konusunda özel eğitim almış olması önemlidir. Ayrıca, çiftle kurduğu güven ilişkisi, açık iletişimi teşvik etme becerisi ve tarafsız yaklaşımı terapinin etkinliğinde belirleyici olur (Lebow, Chambers, Christensen & Johnson, 2012). Çiftler, terapistin yanında yargılanmadan kendilerini ifade edebildiklerinde, terapi süreci daha derin ve etkili bir hal alır. Bu yüzden ilk görüşmede çiftin terapistle “uyum” hissedip hissetmemesi oldukça önemlidir.

Çift Terapisinin Sağladığı Kazanımlar

Terapinin sunduğu katkılar yalnızca ilişki sorunlarını çözmeyle sınırlı değildir. Aynı zamanda çiftlerin kişisel gelişimlerine de büyük katkı sağlar:

  • Duygusal farkındalık artar.
  • Tartışma döngüleri yerine yapıcı iletişim kurulur.
  • Geçmişteki kırgınlıklar işlenir ve sağlıklı şekilde kapanır.
  • Birbirinin duygusal ihtiyaçları daha iyi anlaşılır.
  • Ortak hedefler ve değerler üzerine yeniden bağ kurulur.

Uzun vadede çiftler yalnızca “kavga etmeyen” değil, aynı zamanda “yakınlık kurabilen” bir ilişki deneyimlemeye başlarlar (Johnson, 2004).

Terapiden Önce Bilinmesi Gerekenler

  • Sabır Gerekir: İlişki sorunları bir günde oluşmadığı gibi bir günde çözülmez. Değişim süreç ister.
  • Değişime Açık Olun: Her iki taraf da değişime açık olmadıkça gelişim mümkün olmayabilir.
  • Savunma Yerine Merak: “Ben haklıyım” yerine “Acaba o ne hissediyor?”chairperson:80px;“Terapiden Korkmayın: Terapide “eksik” ya da “sorunlu” olduğunuz düşünülmez. Aksine bu, ilişkiyi iyileştirmek isteyen bilinçli bir adımdır.

Sonuç: Yardım Almak Güçsüzlük Değil, İlişkiye Duyulan Saygıdır

Çiftler çoğu zaman ilişki sorunlarını kendi başlarına çözmeye çalışırlar. Bu elbette kıymetlidir. Ancak bazen dışarıdan bir bakışa, rehberliğe ve tarafsız bir alana ihtiyaç duyulur. Çift terapisi, duyguların görünür olduğu, geçmişin konuşulabildiği ve geleceğe dair umutların yeniden kurulduğu bir yerdir. Bu yüzden terapiye başvurmak, bir başarısızlık değil; ilişkinize verdiğiniz önemin göstergesidir. Unutmayın, ilişki emek ister. Ve bazen o emeğin bir parçası da destek almaktır.

Kaynakça

  • Bagarozzi, D. A. (2001). Enhancing Intimacy in Marriage: A Clinician’s Guide. Routledge.
  • Gottman, J., & Silver, N. (2015). The Seven Principles for Making Marriage Work. Harmony Books.
  • Johnson, S. M. (2004). The Practice of Emotionally Focused Couple Therapy. Routledge.
  • Lebow, J., Chambers, A., Christensen, A., & Johnson, S. (2012). Research on the treatment of couple distress. Journal of Marital and Family Therapy.
  • Türk Psikologlar Derneği. (2022). Çift Terapileri Rehberi.
Şehriban Özaydın
Şehriban Özaydın
Şehriban Özaydın, uzmanlik alanları arasında depresyon, kaygı bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve çift terapisi yer almaktadır. З yıldır bireysel terapi ve çift terapileri ile çeşitli psikolojik sorunlar yaşayan bireylere yardımcı olmaktadır. Bunun yani sira, sürekli olarak psikoterapi, nöropsikoloji ve psikolojik degerlendirme alanlarında eğitim almakta ve güncel gelişmeleri takip etmektedir. Yöntem olarak bilişsel davranışçı terapi (BDT) ve Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme Tekniği (EMDR) psikoloji ekollerini kullanmaktadır. Şehriban Özaydın ayrıca psikoloji alanındaki seminerlere konuşmacı olarak katılmıştır. Çalışmalarında bireylerin psikolojik iyilik halini güçlendirmeye odaklanmakta, bu alandaki katkılarını arttırmaya devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar