Pazar, Mayıs 4, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Ne Düşünürsek Onu mu Yaşarız?: Kendini Gerçekleştiren Kehanet

“İyi düşün iyi olsun”, “olumsuzu çağırma” gibi gündelik yaşantımızda sıklıkla duyduğumuz söylemler… Bazılarımız için yüksek bir inançı beraberinde getiren, bazılarımız için ise pek de bir anlam ifade etmeyen söylemler… Peki, nedir bu durumun psikoloji perspektifinden karşılığı? Bu noktada karşımıza çıkan kavram: “kendini gerçekleştiren kehanet” kavramıdır. İlk kez sosyolog Robert K. Merton tarafından ortaya atılan bu kavram, sosyoloji ve psikoloji açısından önemli bir yere sahiptir. Merton, kendini gerçekleştiren kehaneti; bir inançın, bireylerin bu inança uygun davranışlar sergilemesiyle doğruluğunu ispatlaması süreci olarak tanımlar (Merton, 1948). Psikoloji perspektifinden de, benzer bir şekilde, bireylerin inanç ve beklentilerinin, davranışları aracılığıyla kendini doğrulamasını ifade eden bu kavram; düşüncelerin, davranışları şekillendirmesi ilkesine dayanır.

1. Kendini Gerçekleştiren Kehanetin Psikolojik Temelleri

1.1. Beklentiler

İnsan, olaylara ve durumlara dair beklenti oluşturma eğilimlidir. Bu beklentilerin temelinde geçmiş deneyimlerimiz ve düşünce kalıplarımız yatar. Beklentilerimiz, bilinçli veya bilinçdışı düzeyde davranışlarımızı etkiler. Örneğin, bir kişi “girdiğim yeni ortamlarda kabul görmem” şeklinde bir inança sahipse, yeni girdiği ortamlarda çekimser tavırlar sergileyebilir ve bu da gerçekten grubun dışında kalmasına neden olabilir.

1.2. Öz-Yeterlik

Bireyin belli bir görevi iyi bir şekilde yerine getirme becerisine dair inançını ifade eder öz-yeterlik kavramı. Bir birey, başarısız olacağına inanıyorsa, çaba gösterme olasılığı düşer. Bu da düşük performansa, dolayısıyla başarısızlığa neden olabilir.

1.3. Benlik Algısı

Bireyin kendini nasıl gördüğü, çevreden maruz kaldığı söylem ve tutumlara bağlı olarak şekillenir. Örneğin, bir kişi sürekli “tembel”, “yetersiz” gibi etiketlerle karşılaşırsa, bu algıları içselleştirir. Bu da motivasyonunun düşmesine, kişinin giderek pasifleşmesine ve gerçekten düşük performans göstermesine neden olabilir. Steele ve Aronson (1995), bireylerin, ırksal kalıp yargılara maruz kaldıklarında performanslarının düştüğünü göstermiştir. Bu durum, bireylerin benlik algılarının sosyal etiketlerden nasıl etkilendiğine dair güçlü bir örnektir.

Peki, kendini gerçekleştiren kehanet yalnızca olumsuz inanç ve yaşantılarla mı ilgilidir? Elbette hayır. Pozitif beklentiler de, olumsuz beklentilerin aksine, bireylerin performansını olumlu yönde etkileyebilir. Örneğin, öğretmenlerin öğrencilerine yönelik olumlu beklentileri, öğrencilerin akademik başarılarını artırabilir (Eden, 1990). Rosenthal ve Jacobson (1968) da öğretmenlerin öğrencilerine yönelik beklentilerinin, öğrencilerin akademik performansını etkileyebileceğini göstermiştir. Bu çalışma, öğretmenlerin yüksek beklentilerinin, öğrencilerin başarılarını artırabileceğini ortaya koymuştur. Benzer şekilde, terapistlerin danışanlarına yönelik olumlu beklentileri, terapötik süreci olumlu etkileyebilir (Horvath & Symonds, 1991).

2. Sosyal Hayatta Kendini Gerçekleştiren Kehanetin Uygulama Alanları

2.1. Eğitim Alanında Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Eğitimde, öğretmenlerin öğrencilerine yönelik beklentileri, öğrencilerin akademik performanslarını etkileyebilir. Örneğin, öğretmenin bir öğrencinin başarılı olacağına dair inançı, o öğrenciye daha fazla fırsat sunmasını sağlayabilir ve bu da öğrencinin başarısını artırabilir.

2.2. İş Hayatında Kendini Gerçekleştiren Kehanet

İş ortamında, yöneticilerin çalışanlarına yönelik beklentileri, çalışanların performanslarını etkileyebilir. Bir çalışanın “potansiyel sahibi” olarak etiketlenmesi, ona iş yerinde kendini gerçekleştirebileceği daha fazla alan açılmasını sağlayabilir. Bu durum da çalışanın daha fazla gelişmesine katkıda bulunabilir.

2.3. Sağlık Alanında Kendini Gerçekleştiren Kehanet

Sağlıkta, hastaların tedaviye yönelik beklentileri, tedavi süreçlerini etkileyebilir. Hastaya bir ilacın iyi geleceği söylendiğinde, gerçekten fizyolojik iyileşme gözlenebilir (plasebo etkisi). Tersine, ilaçla ilgili olumsuz beklentiler, semptomların kötüleşmesine yol açabilir (nocebo etkisi).

2.4. Toplumsal Cinsiyet ve Stereotipler

Toplumsal cinsiyetle ilgili kalıp yargılar, bireylerin davranışlarını etkileyebilir. Örneğin, erkeklerin çocuk bakımında başarılı olamayacağına dair bir inanç, erkeklerin çocuk bakımına daha az dâhil edilmesine ve dolayısıyla bu konuda daha az başarılı olmalarına neden olabilir.

2.5. Aile ve İlişki Dinamikleri

Aile içindeki bireylerin birbirlerine yönelik beklentileri, aile dinamiklerini etkileyebilir. Ebeveynlerin çocuklarına yönelik beklentileri, çocukların davranışlarını ve gelişimlerini şekillendirebilir. Benzer şekilde, romantik ilişkilerde partnerlerin birbirlerine yönelik beklentileri, ilişkinin dinamiğini etkileyebilir.

2.6. Ceza Adaleti ve Suç Psikolojisi

Ceza adaletinde, bireylerin “suçlu” olarak etiketlenmesi, bu bireylerin suç davranışlarına yönelme ihtimalini artırabilir.

2.7. Pazarlama ve Tüketici Davranışı

Pazarlamada, bir ürün ya da markaya dair olumlu bir imaj, tüketicilerin deneyimlerini etkileyebilir. Tüketicilerin markadan olumlu yöndeki beklentileri, bireylerin deneyimlerini o yönde adlandırma eğilimlerini artırabilir.

Sonuç

Kendini gerçekleştiren kehanet, bireylerin inanç ve beklentilerinin, davranışlarını nasıl şekillendirdiğini gösteren önemli bir psikolojik mekanizmadır. Bu fenomen, gündelik hayatta, toplumsal düzeyde bireylerin potansiyellerini gerçekleştirmelerinde önemli bir rol oynamaktadır. İnançlarımız doğrultusunda davranışlar sergileme eğilimimiz, sonuçta inandığımız durumun gerçekleşmesine katkıda bulunur. Bu nedenle, bireylerin olumlu inanç ve beklentilerle desteklenmesi, gelişim süreçlerini olumlu yönde etkilemesi açısından oldukça önemlidir. Yani “iyi düşün iyi olsun” veya “olumsuzu çağırma” gibi söylemler, davranışlarımız üzerinde etkiye sahip olduğu ölçüde gerçekliğe yakındır.

Kaynakça

  • Eden, D. (1990). Pygmalion in management: Productivity as a self-fulfilling prophecy. Lexington Books.
  • Horvath, A. O., & Symonds, B. D. (1991). Relation between working alliance and outcome in psychotherapy: A meta-analysis. Journal of Counseling Psychology, 38(2), 139–149. https://doi.org/10.1037/0022-0167.38.2.139
  • Merton, R. K. (1948). The self-fulfilling prophecy. The Antioch Review, 8(2), 193–210. https://doi.org/10.2307/4609267
  • Rosenthal, R., & Jacobson, L. (1968). Pygmalion in the classroom: Teacher expectation and pupils’ intellectual development. Holt, Rinehart & Winston.
  • Steele, C. M., & Aronson, J. (1995). Stereotype threat and the intellectual test performance of African Americans. Journal of Personality and Social Psychology, 69(5), 797–811. https://doi.org/10.1037/0022-3514.69.5.797

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar