Verimli ve üretken olmanın sürekli övüldüğü modern yaşamda, günlük sorumluluklarımızı yerine getirebilmek, kişisel olarak gelişebilmek ve bir şeyler ortaya koyabilmek arzusu ile sürekli bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz. Yapmak istediklerimizi gerçekleştirebilmek için zamanın yeterli olmadığını düşünüyor ve zamanı daha verimli kullanmanın yollarını arıyoruz.
Ancak daha az zamanda daha fazla şey yapmaya çalışırken farkında olmadan stres, kaygı ve tükenmişlik yaşamaya başlıyoruz.
İnsan olarak kontrolümüz dışında kalan durumlar bizde çoğu zaman kaygı yaratıyor. Akıp giden zamanı da kontrol edemediğimiz için belli bir zaman diliminde yaptıklarımızı veya yapamadıklarımızı kontrol etmeye yöneliyoruz. Zaman ayırdığımız insanlar, aktiviteler ve öncelikler belirleyerek yaşamımız üzerindeki sorumluluk duygumuzu korumaya çalışıyoruz.
Peki, bu farkındalık zaman kavramıyla daha sağlıklı bir ilişki kurmamıza yardımcı olabilir mi?
Zamanla; onu kontrol etmeye çalışmak, yönetmek için teknikler geliştirmek, sürekli planlar yapmak bağlamında bir ilişki kurduğumuzda aslında bir mücadele içine girebiliyoruz. Oysa mücadele etmek yerine onunla nasıl sağlıklı bir ilişki içinde olabileceğimizi düşünmek de mümkün olabilir.
Yani bir şeyleri yapabilmek için ne kadar zamana sahip olduğumuza değil de o zamanı nasıl yaşadığımızı fark etmek, hem kendimizle hem de hayatla daha derin bir bağ kurmamızı sağlar.
Zamanla sağlıklı bir ilişki kurmak; zamanı nasıl harcadığımızı fark etmek, yaşam değerlerimizi ve önceliklerimizi belirlemek, esnek sınırlar koymak ve şimdi ve burada olabilmeyi öğrenmek anlamına gelir.
Farkındalık: Zamanı Nereye Harcıyoruz?
Zamanla sağlıklı bir ilişki kurmanın ilk adımı, onu nereye harcadığımızı fark etmektir.
Gün içinde hangi aktivitelerin ne kadar zaman aldığını gözlemleyerek başlayabilirsiniz. Sabah kahvenize ayırdığınız dakikalardan, sosyal medyada geçirdiğiniz sürelere kadar küçük detayları fark etmeye yönelik bu basit gözlem, zamanı nasıl geçirdiğinizi anlamanıza yardımcı olur.
Nereye harcadığımızı bildiğimiz bir kaynakla ilişkimizi dönüştürmek daha kolaydır. Bu farkındalık, bize sunulan değerli bir günü daha anlamlı ve bilinçli bir şekilde yaşayabilmek için iyi bir başlangıç noktası olabilir.
Yaşam Değerlerine Uygun Öncelikler Belirlemek
“Hayatınızda sizin için gerçekten önemli olan şeyler nelerdir?”
Bu soru yaşam değerlerinizi fark etmenize yardımcı olabilir.
Bir günü değerlerinize uygun öncelikler belirleyerek geçirdiğinizde, gününüz yapılacaklar listesinin ötesine geçer ve daha anlamlı hale gelir.
Bir aktiviteye zaman ayırmadan önce kendinize şunları sorabilirsiniz:
-
“Bunun benim için anlamı ne?”
-
“Hangi ihtiyacımı karşılıyor?”
Örneğin, gün içinde sevdiğiniz birini aramaya öncelik vermek, ilişkilerde iletişimi sürdürmenin sizin için önemli olduğunu ve ilişkisel ihtiyaçlarınızı beslediğini fark ettirebilir.
Benzer şekilde, günün bir kısmını sadece kendinize ayırmak da dinlenmeye ve yenilenmeye verdiğiniz değeri hatırlatabilir.
Esnek Sınırlar: Sıkışmışlıktan Özgürlüğe
Verimli bir gün geçirmek için planlar yapıyoruz, ancak hayat her zaman bu planlara uygun ilerlemiyor.
Dikkatimizi dağıtan, yönümüzü değiştiren ya da beklediğimiz gibi gitmeyen pek çok durumla karşılaşabiliyoruz. Bu nedenle günü planlarken esnek sınırlar belirleyebilmek önemlidir.
Zamanı yönetilmesi gereken katı bir yapı olarak değil, gerektiğinde yeniden düzenlenebilen ve esnetilebilen bir kaynak olarak görmek; planlarımız bozulduğunda yaşadığımız hayal kırıklığını tolere etmemizi ve esneklik becerimizi geliştirmemizi sağlar.
Böylece zamanla daha yumuşak, uyumlu ve özgür bir ilişki kurabiliriz.
Bilinçli Yaşam: Şimdi ve Burada Olmak
Zamanla sağlıklı bir ilişki kurmanın en iyi yollarından biri de şimdi ve burada olabilmektir.
Bu, herhangi bir şeyi yaparken dikkatinizi o ana yöneltmek, yaptığınız eylemin içinde gerçekten bulunmaktır.
Örneğin kitap okurken bazen sayfaları çeviririz ama ne okuduğumuzu fark etmeyiz, değil mi?
Keyif aldığınız aktiviteler için kendinize bilinçli olarak zaman ayırmak da bu sürecin bir parçasıdır. Doğada vakit geçirmek, müzik dinlemek ya da hiçbir şey yapmadan sadece dinlenmek gibi enerjinizi artıracak aktiviteler için vakit yaratmak da önemlidir.
Sahip olduğumuz her anın kıymetini bilmek ve bu anları farkındalıkla yaşamak, zamanla kurduğumuz ilişkiyi dönüştürebilir.
Sonuç: Zamanı Yönetmek Değil, Onunla Yaşamak
Zamanla sağlıklı bir ilişki kurmak, anlamlı ve dengeli bir yaşam için önemlidir.
Zamanı nasıl geçirmek ve onu nasıl değerlendirmek istediğinize karar vermek, aslında hayatı nasıl yaşamak istediğinizi keşfetmektir.
Yaşamda anlam arayışı dediğimiz şey, bir bakıma zamanımızı neye adadığımızdır.
Son olarak, zamanımız yani yaşamımız değerlidir. Onu nasıl değerlendireceğimizi seçme hakkı ve sorumluluğu tamamen bize aittir.
Kaynakça
-
Chayko, E. (2024, 18 Temmuz). A Healthy Relationship with Time Means a Fulfilling Life. Psychology Today.
Erişim adresi: https://www.psychologytoday.com/us/blog/what-the-wild-things-are/202407/a-healthy-relationship-with-time-means-a-fulfilling-life -
Peterson, M. (2018, 27 Haziran). Changing Your Relationship with Time Will Make You More Productive and Successful. Medium – Thrive Global.
Erişim adresi: https://medium.com/thrive-global/changing-your-relationship-with-time-will-make-you-more-productive-and-successful-831156b0cca3


