Çarşamba, Aralık 10, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Lisansüstü Eğitimde Tükenmişlik ve Gerçek Çözümler

Bir akademik program, öğrencinin iyilik halini hangi noktada zorlamaya başlar? Bu soru bugün eskisinden daha önemli. Çünkü tükenmişlik, artık tek bir nedene bağlanamayacak kadar geniş bir alana yayılıyor. Hem kültürel hem de kurumsal dinamikler bu resmin içine dahil oluyor ve son yıllardaki çalışmalar bu çok katmanlı yapıyı daha açık biçimde ortaya koyuyor.

Lisansüstü öğrencilerinin içinde bulunduğu koşullar çoğu zaman, yüzeyde görünen akademik yoğunluktan daha fazlasını içeriyor. Bir yanda kültürel beklentiler, diğer yanda kurumların işleyiş biçimi… Bu ikisinin birleşimi öğrencinin hem üretkenliğini hem de ruhsal dayanıklılığını şekillendiriyor.

Kültürler arası araştırmalar bu tabloyu daha da berraklaştırıyor. Tayvan ve ABD’deki psikoloji öğrencilerini karşılaştıran bir çalışma, Asya kültürlerinde öz şefkat düzeyinin belirgin şekilde düşük olduğunu gösteriyor ve bu farkın tükenmişlik üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu vurguluyor (Chao, 2023). İç sesin sürekli sertleştiği ortamlarda tükenmişliğin daha hızlı birikmesi şaşırtıcı değil. Buna karşılık ABD’de tükenmişlik daha çok psikolojik sıkıntının bir sonucu olarak görülüyor. Farklı kültürlerin aynı kavramı farklı mekanizmalar üzerinden üretmesi hem öğretici hem de düşündürücü.

Elbette kültürel faktörler tek başına açıklayıcı değil. Kurumsal dinamiklerin ağırlığı giderek daha fazla konuşuluyor. Sağlık eğitimine odaklanan geniş kapsamlı bir rapor, tükenmişliğin sistem tasarımının doğal çıktılarından biri olduğunu belirtiyor (Adibe et al., 2025). Yüksek yaşam maliyetleri, belirsiz kariyer yolları, yoğun rotasyon programları ve tutarsız danışmanlık yapıları bu tabloyu daha da ağırlaştırıyor. Bu nedenle öğrencileri yalnızca “daha dayanıklı olmaya” çağırmak artık gerçekçi bir çözüm üretmiyor. Yapının kendisi değişmedikçe bireysel stratejiler sürekli yarım kalıyor.

Bununla birlikte bireysel deneyimin en belirleyici noktalarından biri tez aşaması. Genetik danışmanlık öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırma, mezuniyete yaklaştıkça tükenmişliğin belirgin biçimde arttığını gösteriyor (Harper et al., 2025). Üretim baskısı, belirsizlik, uzayan geri bildirim döngüleri ve finansal sıkışma… Tez döneminin yoğunluğu duygusal yükü fazlasıyla artırıyor. Pandemi sonrası dönemde bu sürecin yalnızlıkla birleşmesi ise pek çok öğrenciyi daha kırılgan hale getiriyor.

Bu kırılganlığı yumuşatan en güçlü unsur ise danışmanlık ilişkisi. Nitelikli bir danışman öğrencinin sadece akademik yönünü değil, sürece dair psikolojik yükünü de düzenliyor. Açık beklentiler, düzenli görüşme zamanları, ulaşılabilirlik ve zamanında geri bildirimler akademik hayatın ritmini belirleyen ana etkenler arasında yer alıyor. Buna rağmen pek çok kurumda danışman seçimi ve danışmanlık süreçleri hâlâ kişisel uyuma bırakılmış durumda. Bu da bazı öğrenciler için tükenmişliği hızlandıran bir risk alanı yaratıyor. Kurumların danışmanlık standartlarını belirlemesi ve danışmanlara düzenli eğitim sunması artık bir tercih değil, ihtiyaç haline geliyor.

Kurumsal düzeyde atılabilecek somut adımlar oldukça net. Tez yazım gruplarının yaygınlaştırılması, erişilebilir psikolojik danışmanlık birimlerinin güçlendirilmesi, öğrencilerin iş yükü dağılımının açık biçimde tanımlanması ve programların “iyilik hali metrikleri” kullanmaya başlaması öğrencilerin yükünü önemli ölçüde hafifletebilir. Öğrencilerin sesinin karar süreçlerine düzenli biçimde dahil edilmesi de bu yapının sürdürülebilirliğini güçlendirir.

Bireysel düzeyde uygulanabilecek stratejiler ise küçük ama etkili adımlardan oluşuyor. Yoğun programların ortasında büyük hedefler yerine haftalık mikro hedefler koymak ilerleme hissini düzenli tutuyor. Tez ve yazım süreçlerinde “hesap verebilirlik arkadaşlığı” oluşturmak yalnızlığı azaltıyor. Kısa çalışma blokları, düzenli dinlenme molaları ve gün içinde net bir bitiş saati belirlemek, zihinsel yükün kontrol edilebilir hale gelmesine yardımcı oluyor. Öz şefkat pratikleri ise sertleşen iç sesin yumuşamasını sağlıyor. Kişinin kendini sürekli “yetişemiyorum” diye suçlamak yerine “bu süreç zor ve ben elimden geleni yapıyorum” demesi bile dayanıklılığı güçlendirebiliyor.

Sonuç olarak, lisansüstü eğitim sürecinde yaşanan tükenmişlik tek bir seviyede çözülmesi gereken bir sorun değil. Hem kurumların tasarım tercihleri hem de öğrencilerin kendi alışkanlıkları bu deneyimi birlikte şekillendiriyor. Yapısal iyileştirme olmadan bireysel öneriler yetersiz kalıyor, bireysel stratejiler olmadan da en iyi tasarlanmış sistem bile tam etkili olamıyor. Gerçek çözüm iki tarafın eş zamanlı güçlendirilmesinde. Kurum daha insani hale geldikçe öğrencinin kendi payını sağlıklı şekilde koyması kolaylaşıyor.

Aynı zamanda öğrencilerin bu süreçte yalnız olmadıklarını bilmesi, en az yapısal değişiklikler kadar kıymetli. Akademik yolculuk çoğu zaman rekabetçi bir atmosferde yaşandığı için herkes kendi mücadelesini sessizce yürütüyormuş gibi görünüyor. Oysa paylaşılan deneyim görünür oldukça, öğrenciler birbirlerine destek olmanın yollarını daha kolay buluyor. Yazım ortaklıkları, çalışma grupları, danışmanla açık iletişim ve düzenli geri bildirim talep etme gibi adımlar yalnızca akademik ilerlemeyi değil, sürecin duygusal sürdürülebilirliğini de artırıyor. Bu dayanışma, tükenmişliği tek başına engellemese bile onun etkisini anlamlı ölçüde yumuşatıyor.

Üniversiteler daha öngörülebilir programlar, daha ulaşılabilir danışmanlar ve daha kapsayıcı bir destek ağı sunduğunda öğrencilerin kendi çabaları da daha etkili bir zemine oturuyor. Öğrenciler ise süreç üzerindeki sınırlı ama gerçek kontrol alanlarını tanıdıklarında, ilerlemeyi sürdürülebilir bir tempoya taşımayı başarıyor. Böylece lisansüstü eğitim yalnızca bir üretim yarışı olmaktan çıkıyor. Yerine, hem akademik hem kişisel gelişimin birlikte yürüyebildiği, daha olgun ve daha insani bir yolculuk geçiyor. Bu da tükenmişliği kaçınılmaz bir kader olmaktan çıkarıp yönetilebilir bir risk haline getiriyor.

Kaynakça

Adibe, B., Brown, L., Goulder, A., Lee, E., Owen, L., Roberts, W., & Yarru, G. (2025). A systems approach to improving well-being in graduate medical education. Academic Medicine, 100(8), 884–890.

Chao, W.-J. (2023). Burnout and psychological wellbeing among Taiwanese and American graduate students in mental health services: Role of adult attachment, emotion regulation, and self-compassion. UNT Digital Library.

Harper, J., Singh, L., & Morton, A. (2025). Factors associated with increased burnout in genetic counseling students. Journal of Genetic Counseling.

İrem Gülsün Zengin
İrem Gülsün Zengin
İrem Gülsün Zengin, lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlamıştır. Ardından iktisat ve Evlilik ve Aile Danışmanlığı alanlarında yüksek lisans eğitimlerine başlamıştır. Aldığı eğitimler doğrultusunda ergen ve yetişkin bireylerle online olarak danışmanlık hizmeti vermektedir. Bilişsel psikoloji, evrimsel psikoloji, ekonomi psikolojisi, mali psikoloji, suç psikolojisi ve dijital psikoloji alanlarıyla ilgilenmekte, bu alanlarda hem akademik hem de uygulamalı çalışmalar yürütmektedir. Psikoloji bilgisini dijital platformlarda paylaşarak daha geniş kitlelere ulaşmayı ve bireylerde farkındalık yaratmayı hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar