Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu bir nörogelişimsel bozukluktur. DEHB genel anlamda; dikkatsizlik, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile tanımlanır. Bireyde her biri ayrı ayrı olabileceği gibi, hepsi birlikte de olabilir. Türkiye’de yaygınlık oranı %13 olarak tespit edilmiştir (Ercan, 2017). Dünya’ya baktığımızda çocuk ve ergenlerde yaygınlık %3,4, yetişkinlerde ise %2,8 olarak tahmin edilmektedir (Polanczyk vd., 2007; Sibley vd., 2016).
Aile toplumun en küçük yapı taşıdır. Çocuk yetiştirmek yaşamın zorlu ve yorucu görevlerinden biridir. DEHB, duygusal ve davranışsal bozukluklara neden olabilmektedir. Aile hem gelişim süreçlerinin getirileriyle hem DEHB’in zorluklarıyla mücadele ederken zorlanabilir. Evde ve okulda görevleri yönetmede zorlanan DEHB’li çocuk, aynı zamanda yaşıtları ile ilişkilerde de sorunlar yaşayabilmektedir. Araştırmalar, anne baba işlevselliğinin önemli ölçüde DEHB semptomlarını kontrol altına aldığını göstermektedir (Moen ve Hall-Lord, 2019). Ancak işlevselliği düşük olan aileler, DEHB semptomlarını artırabilir (Ercan ve Aydın, 2006).
Çocuk ve aile arasındaki ilişkide ebeveyn tutumlarındaki problemler, DEHB açısından önemli yapı taşı olmaktadır. Dengesiz, duygusal dalgalanmaları çok sık yaşayan, katı ve sert ebeveyn tutumu, davranış bozuklukları gelişiminde en önemli etmenlerden biridir. DEHB’li çocukların anne babaları, DEHB’li olmayan çocukların anne babalarından daha az ödüllendirici olmaktadırlar (Kılıç B., Şener Ş., 2016). DEHB’li çocukların anne babaları, DEHB olmayan çocukların anne babalarından daha az ödüllendirici olmaktadır (Conlon, K. E., Strassle, C. G., Vinh, D., & Trout, 2008).
Bağlanma; çocuk ile bakım veren arasındaki ilişkidir. Bağlanma ilişkisinin sağlıklı bir şekilde kurulması, psikopatolojik ve nörolojik gelişim için oldukça önemlidir. Bağlanma çalışmalarında ilk akla gelen isim Bowlby, güvensiz bağlanmanın birçok psikopatoloji ile ilişkili olduğunu vurgulamıştır (Bowlby J. Attachment and Loss: Separation: Anxiety and Anger (Vol. 2). New York: Basic Books; 1973). Güvenli bağlanmayı bakım vereniyle kuran çocuk ise psikolojik açıdan sağlıklı gelişim göstermektedir.
DEHB ve bağlanma ilişkisine bakıldığında ilk akla gelen emosyonel regülasyondur (Abrines, N., Barcons, N., Marre, D., Brun, C., Fornieles, A., 2016). Yaşamın ilk dönemlerinde kendini regüle etmeyi öğrenen çocuk, bakım veren, ona güven verenden bunu öğrenir. Güvenli bağlanma, emosyonel gelişimle bağlantılıdır. Bu da dikkat süreçlerinde ve sakinleşmede önemli rol oynar. DEHB’li çocuklarda uyum problemleri, bakım güçlükleri güvenli bağlanma kurulmasına engel teşkil edebilmektedir.
Sonuç olarak, ebeveyn tutumlarının ve bağlanmanın çocuk gelişiminde önemli etkisi görmezden gelinemez. DEHB, dürtüsel, davranışsal ve duygusal zorlukları beraberinde getirirken, anne babayla kurulan sağlıklı ilişki DEHB semptomlarını hafifletebilmektedir. Çocukla kurulan güvenli bağ, kendisini kontrol edip sakinleştirebilmesine ve eğer DEHB varsa semptomların hafiflemesini sağlayabilmektedir.