Dünya Sağlık Örgütü cinsellik kavramını insanoğullarının olmazsa olmaz bir parçası şeklinde yorumlamaktadır. Kişilerin cinsel yaşantıları kültürden kültüre değişebilmekle beraber bireyin mutluluğu ve sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için önemli bir kavramdır.
İnsanoğlunun cinselliği yanlış yorumlaması ve sağlıksız şekilde yaşamaları bireyde birçok problemi beraberinde getirebilmektedir. Genel olarak düşünüldüğünde cinsel olarak sağlıklı olmak; “bedensel, emosyonel, entelektüel ve cinsel varlığın sosyal yönlerinin hayatı zenginleştiren kişilik, aşk ve iletişimi güçlendiren biçimde bütünlük oluşturması’’ olarak genellenebilmektedir.
Bir konu hakkında toplumsal yaşamda geçerli kaynakları temel almayan, birçok şekil ve anlam değiştirerek yayılan, abartıyla şekillenen doğru olmayan inanışlara ‘mit’ adı verilmektedir.
Cinsel yaşam özellikle toplumsal hayatımızda fazlasıyla merak uyandıran ancak bir o kadar da hakkında konuşulmaya çekinilen–utanılan bir kavram olmuştur. Bu durum da cinsel mitler (yanlış inanışlar) toplumda daha rahat yayılmasına ve geçerli hale gelmesine sebep olmaktadır.
CETAD (Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği) 2006 yılında yaptığı araştırmalarda cinsellik hakkında merakını gidermeye çalışan bireylerin genel olarak sosyal ortam, dergiler ve pornografik malzemelerden bu meraklarını giderip cinsellik hakkında bir şeyler öğrenmeye çalıştıklarını göstermektedir. Sağlıklı bir şekilde öğrenilip geliştirilmeyen cinsellik bireyin hayatında birçok probleme yol açmaktadır. Ayrıca bu materyallerden doğru bir şekilde öğrenilmeyen cinsellik kavramı toplumda cinsel yanlış inanışların da temellerini atmaktadır.
Pornografik malzemelerden sağlıksız olarak edinilen yanlış inanışlar bireylerde genellikle yetersizlik kaygısı, partnerini tatmin edememe kaygısı ve penis boyu kaygısı gibi birçok probleme ve çeşitli cinsel işlev bozukluklarına sebep olabilmektedir.
Amerikan Psikiyatri Derneği’nin yayımladığı DSM-5 tanı ölçütleri el kitabında cinsel işlev bozuklukları; erkekte hipoaktif cinsel istek bozukluğu, kadında cinsel ilgi-uyarılma bozukluğu, erektil disfonksiyon (ereksiyon bozukluğu), orgazm bozuklukları, erken-geç boşalma bozuklukları, genito-pelvik ağrı bozuklukları, madde veya ilaç kullanımına bağlı cinsel işlev bozuklukları ve belirlenmemiş cinsel işlev bozuklukları şeklinde sıralanabilmektedir.
Bu sıraladığımız cinsel işlev bozukluklarının birçok farklı sebebi bulunmasıyla birlikte bizim incelediğimiz cinsel mitlerin bu bozukluklarda başlatıcı, hazırlayıcı ve arttırıcı etkileri bulunmaktadır.
Kadınlarda Yaygın Cinsel Yanlış İnanışlar
-
Mit: Kadınların cinsel istekleri düşüktür/düşük olmalıdır.
Gerçek: Sağlıklı bir bireyde cinsel istek birçok faktöre bağlıdır ve dengeli bir şekilde olmalıdır. -
Mit: İlk cinsel ilişki kesinlikle acı vericidir.
Gerçek: Sağlıklı ve doğru bir şekilde gerçekleşen bir cinsel ilişki acı ve zarar verici değildir. -
Mit: Kadınlar cinsellikten keyif almamalı yalnızca partneri keyif almalıdır.
Gerçek: Kadınlar da cinsel tatmin ve haz yaşarlar, cinsellik karşılıklı bir süreçtir. -
Mit: Menopoza girmiş olan kadınlar cinsellik yaşamaz/istek azalır.
Gerçek: Menopoz sonrası hormonal değişiklikler yaşanabilir, ancak cinsel istek ve tatmin tamamen kaybolmaz; uygun uyum ve tedaviyle devam edebilir. -
Mit: Kadınlar cinsellikte tek orgazm yaşar/çoklu yaşayamaz.
Gerçek: Kadınların birden fazla orgazm olasılığı vardır; bu mit yanlış bilgi ve toplumsal tabulara dayanır. -
Mit: Kadınlar cinselliği daha az düşünürler/fanteziler kurmamalıdırlar.
Gerçek: Cinsel açıdan sağlıklı bir birey kadın-erkek ayrımı olmaksızın cinselliği düşünüp fanteziler kurmalıdır. -
Mit: Doğum yapan/hamile kadın cinsellik yaşayamaz.
Gerçek: Sağlıklı bir bireyde cinsellik hiçbir zaman tamamen yok olmamalıdır. -
Mit: Kadınlar pornografik içerikleri izlemezler/ilgi duyamazlar.
Gerçek: Kadınlar da pornografiye ilgi duyabilir; bu mitin kaynağı toplumsal tabular olarak düşünülebilmektedir. -
Mit: Kadınlar cinselliği yalnızca duygusal tatmin için yaşarlar/fiziksel olarak keyif almazlar, acı çekerler.
Gerçek: Sağlıklı bir şekilde gerçekleşen cinsellikte hem duygusal hem de fiziksel tatmin arayışı vardır. -
Mit: Kadınlar mastürbasyon yapmazlar.
Gerçek: Cinsel açıdan sağlıklı bireyler kadın-erkek ayırmaksızın mastürbasyon yapabilirler, bu sağlıksız bir davranış değildir. -
Mit: Kadınların cinsel isteği yalnızca doğurganlık döneminde olur.
Gerçek: Cinsel istek yalnızca doğurganlıkla ilişkili değildir; psikolojik, duygusal ve sosyal faktörlerden de etkilenir. -
Mit: Kadınların ilk gece mutlaka kanaması gerekir.
Gerçek: Her kadında ilk ilişkide kanama olmayabilir; bu durum kızlık zarının yapısıyla ilgilidir ve bir “bekaret testi” değildir.
Erkeklerde Yaygın Cinsel Yanlış İnanışlar
-
Mit: Erkekler cinselliğe her zaman hazır ve isteklidir.
Gerçek: Bireyin cinselliğe karşı olan ilgisinde ve hazırlığındaki faktör olan libido dalgalanabilir, libido psikolojik ve fiziksel faktörlerden etkilenmektedir. -
Mit: Erkekler cinsel açıdan her zaman yüksek performanslı olmalıdırlar.
Gerçek: Cinsel performans birçok faktörden aynı anda etkilenmektedir bu nedenle sağlıklı bir erkek her zaman yüksek performanslı olmak zorunda değildir. -
Mit: Erkek mastürbasyon yaptığında ereksiyon ve erken boşalma sorunları yaşamaktadır.
Gerçek: Sağlıklı bir şekilde gerçekleşen mastürbasyon davranışı cinsel açıdan bireye zarardan çok fayda getirmektedir. -
Mit: Erkekler cinselliği yalnızca fiziksel keyif için yaşarlar.
Gerçek: Cinsellik kadın-erkek ayırmaksızın hem duygusal hem de fiziksel tatmin için yaşanmaktadır. -
Mit: Ereksiyon problemleri yaşamak bireyin erkekliğine zarar vermektedir.
Gerçek: Ereksiyon problemleri çoğunlukla çözülemeyecek bir sorun değildir ayrıca her sağlıklı erkek her istediğinde cinselliğe hazır olmak zorunda değildir. -
Mit: Erkekler her zaman cinselliği düşünürler/çoğunlukla amaçları budur.
Gerçek: Cinsel istek ve düşünce değişkendir ve bağlamla ilişkilidir. -
Mit: Yaş arttıkça erkek cinselliği de azalır ve yaşlılıkta tamamen kaybolur.
Gerçek: Cinsel yaşla birlikte değişebilir ancak tamamen yok olmaz. -
Mit: Erkekler kadınlara göre daha çok fantezi kurar ve cinsel istek duyar.
Gerçek: Cinsel düşünce ve istek bireysel olarak değişkenlik göstermektedir, kadın-erkek ayrımı yapılmamalıdır. -
Mit: Erkekler erken boşalmamak için kontrolü her zaman sağlamalı ve tam zamanında boşalmalıdırlar.
Gerçek: Boşalma denetimi sınırlı bir eylemdir, sağlıklı bir birey her zaman zamanında boşalmak zorunda değildir. Boşalma birçok faktörden etkilenir; bazen erken, bazen geç veya bazen zamanında boşalabilirler. -
Mit: Erkeklerin cinsel sorunları yalnızca fiziksel nedenlerden kaynaklanır.
Gerçek: Psikolojik faktörler (stres, kaygı, ilişki sorunları) erkek cinsel işlevini önemli ölçüde etkiler. -
Mit: Erkeklerin penisi büyükse cinsel yaşam daha tatmin edicidir.
Gerçek: Cinsel tatmin, penis boyundan çok iletişim, duygusal bağ ve uyumla ilişkilidir. -
Mit: Erkekler cinsel sorunlarını kendi başlarına çözmek zorundadır, yardım istemek zayıflıktır.
Gerçek: Cinsel işlev bozuklukları yaygındır ve profesyonel destek almak sorunu çözmede en sağlıklı yöntemdir.
Sonuç
Toplumda yaygın olan cinsel mitler ve yanlış inanışlar, bireylerin cinsel bilgi edinme süreçlerini olumsuz yönde etkilemekte ve cinsel işlev bozukluklarının oluşumunda tetikleyici veya artırıcı bir faktör olarak rol oynamaktadır.
Kadınlarda cinsel isteksizlik, orgazm problemleri ve yanlış cinsel algılar; erkeklerde ise ereksiyon sorunları, erken/gecikmiş boşalma ve performans kaygıları, bu mitlerin doğrudan veya dolaylı etkileriyle ilişkilendirilmektedir.
Çalışma, sağlıklı cinsel yaşamın sağlanabilmesi için bireylerin bilimsel temelli ve doğru cinsel bilgilerle donatılmasının önemini ortaya koymaktadır. Eğitim, danışmanlık ve farkındalık programları aracılığıyla cinsel mitlerin çürütülmesi ve yanlış inanışların önlenmesi hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından kritik bir gerekliliktir.
Kaynakça
-
American Psychiatric Association. (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders (5th ed.). American Psychiatric Publishing.
-
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği. (2006). Cinsel mitler ve cinsellik araştırması raporu. CETAD Yayınları.
-
Yılmaz, B. B. (2019). Cinsel mitler ile cinsel işlev bozukluklarının yaşam doyumunu yordama düzeyinin incelenmesi (Master’s thesis, Marmara Üniversitesi (Turkey)).


