Çarşamba, Ekim 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sosyal Medyada Psikologların Yapmış Olduğu Etik İhlaller Psikoloji Etiği ve Çevrimiçi Süreç

Pandemi süreciyle birlikte psikolojik hizmetlerin kesintiye uğramaması için çevrimiçi uygulamalara geçiş yapılmıştır. Ancak bazı danışanlar yüz yüze görüşmeyi tercih ederken, çevrimiçi sürece mesafeli yaklaşabilmektedir. Bu noktada psikolog tarafından sunulan hizmetin danışan açısından güvenli, etik ve konforlu olması oldukça önemlidir.

Çevrimiçi süreçte psikoloğun mesleki yeterliliği mutlaka sorgulanmalıdır. Bunun için:

  • Psikoloğun lisans diploması kontrol edilmeli,

  • Klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapıp yapmadığına bakılmalı,

  • Diplomaların e-Devlet üzerinden doğrulanması sağlanmalı,

  • Gerekirse İl/İlçe Sağlık Müdürlükleri veya YÖK aracılığıyla belge ve sertifika geçerliliği teyit edilmelidir.

Günümüzde sosyal medya, danışanlarla iletişim kurmak ve bilgilendirme yapmak için önemli bir mecra haline gelmiştir. Ancak burada yapılacak paylaşımlarda psikoloji etiği ilkelerine dikkat etmek büyük önem taşımaktadır.

Bu yazıda sosyal medyada etik ihlalde bulunan üç farklı örnek üzerinden ilerleyeceğim:

1. Televizyon ve Sosyal Medya Üzerinden Yapılan İhlaller

Bahsedeceğim psikolog, geçmişte bir televizyon programı sunmuştur. Programda danışan hikayelerinin paylaşıldığı formatlar düzenlenmiş, sosyal medya hesaplarında ise cinsellik ve kadın-erkek ilişkileri gibi hassas konularda içerikler üretilmiştir. Ancak burada kullanılan genellemeler, bireylerin özgünlüklerini göz ardı ederek danışanları yanlış yönlendirme riskini barındırmaktadır.

Ayrıca sosyal medya hesabında bitkisel yağlar üzerinden ürün tanıtımı yaparak bunları psikolojik fayda iddiasıyla önermesi, psikolog kimliğiyle bağdaşmamaktadır. Ticari ürün tanıtımı, meslek kimliğini zedeler ve danışan güvenini sarsar. Dahası, danışanlarla ilgili bazı detayların (isim vermese bile) profiller üzerinden ifşa edilmesi gizlilik ilkesinin açık ihlalidir.

Bu psikoloğun soru-cevap etkinliklerinde kullandığı ifadeler (“Böyle yaparsanız ex geri döner” gibi) bilimsel psikolojiye uygun değildir. Psikologların mesleki kimliğini koruması, gizlilik ve tarafsızlık ilkelerine bağlı kalması gerekir.

2. Terapötik Sürecin Popüler Kültüre Taşınması

Bir diğer örnekte ise, Psikiyatrist V danışanlarının yaşam öykülerini kitaplaştırmış ve ardından bir yapım şirketiyle anlaşarak diziye uyarlamıştır. Karakterlerin isimleri değiştirilmiş olsa da, danışanların veya yakınlarının bu hikâyelerden kendilerini tanımaları mümkündür. Bu durum danışan gizliliğinin ihlali olarak değerlendirilmektedir.

Dizilerde, gerçek terapi süreçlerinden farklı olarak dramatik kurgulara yer verilmiş; özellikle şiddet ve istismar sahneleri reyting kaygısıyla abartılı şekilde işlenmiştir. Bu durum hem izleyiciler için travmatize edici olabilir hem de terapi sürecinin yanlış anlaşılmasına yol açabilir.

Sonuç olarak, danışan mahremiyetinin korunmaması, terapötik sürecin yanlış aktarılması ve psikolojik sorunların magazinleştirilmesi etik ilkelere aykırı davranışlardır.

3. Psikolog Olmayanların Kendini Psikolog Gibi Tanıtması

Son örnekte ise, kişisel gelişim alanında çalışan bir kişinin kendisini psikolog olarak tanıtması söz konusudur. Psikoloji lisans diploması olmadan bu unvanı kullanmak hem yasalara hem de etik ilkelere aykırıdır.

Sosyal medya üzerinden gelen sorulara bilimsel dayanak olmadan, hatta zaman zaman argo ve küfürlü ifadelerle yanıt vermesi mesleğin profesyonelliğini gölgelemektedir. Psikolojik kavramların mizahlaştırılması, gençlere olumsuz rol model olunması ve takipçi uğruna danışanların küçümsenmesi etik açıdan sakıncalıdır.

Bu tür davranışlar profesyonellikten uzak olup hem bireyleri yanlış yönlendirmekte hem de psikoloji bilimine zarar vermektedir.

Sonuç

Bu üç örnekte görüldüğü üzere, sosyal medyada yapılan etik ihlaller gizlilikten mesleki sınırların aşılmasına kadar geniş bir yelpazeye yayılmaktadır. Psikologların sosyal medyayı kullanırken:

  • Gizlilik ilkesine bağlı kalmaları,

  • Bilimsel temele dayalı içerikler üretmeleri,

  • Mesleki kimliklerini korumaları,

  • Danışanların mahremiyetine her koşulda özen göstermeleri büyük önem taşır.

Etik ihlaller yalnızca bireysel bir sorun değildir; toplumun psikoloji bilimine ve psikolog kimliğine duyduğu güveni de zedeler. Bu nedenle hem yüz yüze hem de çevrimiçi ortamlarda etik ilkelere bağlı kalmak, mesleğin saygınlığını korumanın temel koşuludur.

Ayrıca unutulmamalıdır ki, sosyal medya psikologlar için güçlü bir araç olabileceği gibi yanlış kullanıldığında meslekte oldukça risk de barındırmaktadır. Sosyal medyayı kullanırken toplumu bilinçlendirmek, onların ruh sağlığını desteklemek ve onlara psikoloji bilimini doğru tanıtmak gibi doğru amaçla kullanıldığında ve yalnızca etik değerler gözetildiğinde topluma faydalı hale gelir.

Dolayısıyla, psikologların etik ilkeleri önemseyerek her ortamda uygulamaları, hem mesleki güvenilirliklerini artıracak hem de toplumun inancını güçlendirecektir. Ayrıca psikologların hem yüz yüze hem de online platformlarda etik ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalmaları; gizliliği korumaları, bilimsel temele dayalı içerikler üretmeleri ve meslek kimliğini ticaret boyutuna dökmemeleri gerekmektedir. Böylelikle hem danışanların hakları korunacak hem de psikoloji biliminin güvenilirliği geleceğe taşınacaktır.

Ayyüce Tepe
Ayyüce Tepe
Ayyüce Tepe, 23 Ocak 2001'de Üsküdar'da doğdu. Eğitimine Erenköy Kız Anadolu Lisesi'nde devam etti ve buradan mezun olduktan sonra lisans eğitimine İstanbul Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Psikoloji bölümünde devam etmektedir. Şu an son sınıf öğrencisidir. Eğitim hayatı boyunca farklı kurumlarda staj yaparak mesleki deneyim kazandı. Stajları sırasında, kurucu psikologlar için içerik üretimi yaparak yazı alanındaki yetkinliğini geliştirdi. Son stajında süpervizörü tarafından yazıları büyük beğeni topladı ve bu alandaki yeteneği, yazıya olan ilgisini daha da artırarak desteklendi. Psikoloji alanında edindiği bilgi ve deneyimlerini paylaşmaya devam eden Ayyüce Tepe, özellikle yazılarıyla bireylerin ruh sağlığına katkı sağlamayı hedeflemektedir. Psikolojiye olan ilgisini hem akademik hem de yazınsal çalışmalarla birleştirerek, insanların zihinsel sağlığına dokunmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar