Cuma, Ekim 31, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Sosyal Medya ve Beden Algısı: Dijital Güzellik Standartlarının Psikolojik Etkileri

Beden algısı, bireyin kendi bedenine ilişkin düşünce, duygu ve tutumlarının bütünüdür (Cash & Pruzinsky, 2002).
Bu kavram yalnızca fiziksel görünüm farkındalığıyla sınırlı değildir; aynı zamanda bireyin bedenine dair değerlendirmeleri, memnuniyet düzeyi ve bu bedene yönelik davranışlarını da kapsar.

Sağlıklı bir beden algısı, kişinin bedenini olduğu haliyle kabul etmesini ve onunla barışık olmasını ifade ederken; olumsuz beden algısı, bireyin kendini sürekli başkalarıyla kıyaslaması ve fiziksel görünümüne yönelik takıntılar geliştirmesiyle ortaya çıkar.

Son yıllarda sosyal medyanın yaşamın merkezine yerleşmesiyle birlikte beden algısı, dijital etkileşimlerin yoğun biçimde şekillendirdiği bir psikolojik süreç haline gelmiştir.
Sosyal medya platformları, bireylerin hem kendilerini sunmalarına hem de başkalarının yaşamlarını izlemelerine imkân tanırken, “ideal beden” imgelerinin sürekli dolaşımda olduğu sanal vitrinler hâline gelmiştir.

Bu durum, özellikle ergenler ve genç yetişkinler arasında beden memnuniyetsizliği, düşük benlik saygısı ve yeme davranışlarında bozulma gibi sorunları beraberinde getirmektedir.

Sosyal medya ve beden idealleri

Instagram, TikTok gibi görsel ağırlıklı platformlar, günümüzde güzellik standartlarını belirlemede geleneksel medyayı geride bırakmıştır.
Bu mecralarda yer alan içerikler çoğunlukla filtrelenmiş, düzenlenmiş ve profesyonel biçimde kurgulanmış beden temsillerini yüceltmektedir.

Festinger’in (1954) sosyal karşılaştırma kuramına göre bireyler, kendilerini başkalarıyla karşılaştırarak benlik değerlendirmesi yapar.
Bu nedenle kullanıcılar, sosyal medyada “ideal” olarak sunulan beden imgeleriyle kendilerini kıyasladıklarında, kendi bedenlerinden duydukları memnuniyet azalabilmektedir.

Fardouly ve arkadaşları (2015) genç kadınlar üzerinde yaptıkları araştırmada, Instagram’da geçirilen sürenin artmasının beden memnuniyetsizliğiyle pozitif yönde ilişkili olduğunu göstermiştir.
Benzer biçimde Tiggemann ve Zaccardo (2018), “fitspiration” olarak adlandırılan fitness temalı paylaşımların, sağlıklı yaşamı teşvik eder görünse de kadınlarda bedensel yetersizlik hissini artırdığını saptamıştır.

Toplumsal cinsiyet ve beden baskıları

Beden algısına yönelik toplumsal baskılar, cinsiyete göre farklı biçimlerde ortaya çıkmaktadır.
Kadınlar genellikle ince, pürüzsüz ve kusursuz bir görünüme sahip olmaları yönünde teşvik edilirken; erkekler güçlü, kaslı ve atletik bir beden idealine yönlendirilmektedir.

Homan ve arkadaşları (2012), medyada kaslı erkek imgelerine maruz kalmanın erkeklerde benlik saygısını düşürdüğünü ortaya koymuştur.
Bununla birlikte, Griffiths ve arkadaşları (2018), sosyal medyanın erkeklerde de kaslı beden ideali üzerinden beden memnuniyetsizliğini tetiklediğini vurgulamıştır.

Dolayısıyla sosyal medya, yalnızca kadınların değil, tüm cinsiyetlerin beden algısını etkileyen güçlü bir araç haline gelmiştir.

Benlik, özdeğer ve dijital onaylanma

Sosyal medya ortamları, bireylerin onaylanma ve beğenilme ihtiyaçlarını görünür hâle getiren alanlardır.
Chae (2017), özellikle genç kadınlarda sosyal medya paylaşımlarının benlik saygısını dışsal onaylara bağımlı hâle getirdiğini belirtmektedir.
Bu durum, bireyin kendi bedenini nesneleştirmesine ve değerini aldığı “beğeni” sayısına göre ölçmesine yol açabilir.

Perloff (2014) ise sosyal medyanın etkileşimli doğası nedeniyle, geleneksel medyaya kıyasla beden algısı üzerindeki etkisinin daha derin ve kalıcı olduğunu vurgulamaktadır.

Bu noktada yalnızca içerik tüketimi değil, içerik üretimi de önem taşır.
Cohen ve Blaszczynski (2015), selfie paylaşım sıklığı ile beden memnuniyetsizliği arasında pozitif bir ilişki bulmuş, bireylerin kendi bedenlerini sürekli olarak sergileme ve değerlendirilme sürecine maruz kaldıklarında daha fazla memnuniyetsizlik yaşadıklarını göstermiştir.

Direnç ve farkındalık: Yeni akımlar

Sosyal medyanın olumsuz etkilerine karşı son yıllarda “body positivity” (beden olumlama) ve “body neutrality” (beden tarafsızlığı) gibi hareketler ortaya çıkmıştır.
Cohen ve arkadaşları (2019), beden olumlama içeriklerinin özellikle genç kadınlarda benlik saygısını ve beden memnuniyetini artırdığını bulmuştur.

Ancak bu akımların da ticarileşme riski taşıdığı; bazı markalarca pazarlama stratejisi olarak kullanılarak, gerçek çeşitliliğin gölgede bırakıldığı eleştirileri yapılmaktadır.

Sonuç

Sosyal medya, beden algısının inşasında hem risk hem de fırsat içeren bir role sahiptir.
Filtrelenmiş gerçeklikler, bireylerin bedenlerine yabancılaşmalarına ve benlik değerlerini dışsal onaylara bağlamalarına yol açarken; aynı platformlar, farkındalık ve çeşitlilik temelli içeriklerle sağlıklı beden algısının gelişimine de katkıda bulunabilir.

Bu nedenle, sosyal medya okuryazarlığı ve dijital farkındalık programlarının yaygınlaştırılması büyük önem taşımaktadır.
Özellikle genç bireylerin, sosyal medyada gördükleri imgelerin çoğunun idealize edilmiş kurgular olduğunu fark etmeleri, psikolojik iyi oluş açısından koruyucu bir faktör olacaktır.

Bedenin bir “beğeni nesnesi” değil, kimliğin doğal bir parçası olduğu bilinci ise, dijital çağın en değerli kazanımı olabilir.

Kaynakça

Cash, T. F., & Pruzinsky, T. (2002). Body image: A handbook of theory, research, and clinical practice. Guilford Press.
Chae, J. (2017). Explaining females’ envy toward social media influencers. Media Psychology, 21(2), 246–262.
Cohen, R., & Blaszczynski, A. (2015). Comparative effects of Facebook and conventional media on body image dissatisfaction. Journal of Eating Disorders, 3(1), 23.
Cohen, R., Fardouly, J., Newton-John, T., & Slater, A. (2019). #Bodypositivity: A content and thematic analysis of body positive accounts on Instagram. Body Image, 29, 47–57.
Fardouly, J., Diedrichs, P. C., Vartanian, L. R., & Halliwell, E. (2015). Social comparisons on social media: The impact of Facebook on young women’s body image concerns and mood. Body Image, 13, 38–45.
Griffiths, S., Murray, S. B., Krug, I., & McLean, S. A. (2018). The contribution of social media to body dissatisfaction, eating disorder symptoms, and anabolic steroid use among sexual minority men. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking, 21(3), 149–156.
Homan, K. J., McHugh, E., Wells, D., Watson, C., & King, C. (2012). The effect of viewing ultra-fit images on college women’s body dissatisfaction. Body Image, 9(1), 50–56.
Perloff, R. M. (2014). Social media effects on young women’s body image concerns. Sex Roles, 71(11–12), 363–377.
Tiggemann, M., & Zaccardo, M. (2018). “Exercise to be fit, not skinny”: The effect of fitspiration imagery on women’s body image. Body Image, 26, 90–97.

Tolga Özer
Tolga Özer
Tolga Özer, klinik psikoloji yüksek lisans eğitimine devam eden bir psikolog ve aynı zamanda fitness eğitmenidir. Hem zihinsel hem de fiziksel sağlığın birbirini nasıl etkilediğine ilgi duyan Özer, yazılarında yalnızca psikolojiye değil, psikoloji ile sporun kesişim alanlarına da odaklanmaktadır. Çalışmalarında Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ve Şema Terapi yaklaşımlarını temel almakta; okuyucularına bilimsel bilgiyi anlaşılır ve uygulanabilir bir dille aktarmayı amaçlamaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar