Çarşamba, Eylül 24, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Okula Uyum: Küçük Adımlar, Güçlü Bağlar

Okula Uyum Süreci ve Ayrılık Kaygısı

Okula başlama süreci, çocukların hayatında küçük gibi görünen ama aslında çok büyük bir değişim ve büyük bir adımdır. Her başlangıç bir heyecan ve umut içerisinde barındırır. Peki, çocuklar okulda nelerle karşılaşır? Tanımadıkları yeni bir ortam, bahçe, sınıflar, sesler, gürültüler, tanımadığı yetişkinler ve akranlar…

Ayrılık bu süreçte bir sorundan ziyade bir süreçtir. Çocukların bu dönemde duyguları yoğundur ve yalnızlık, korku, endişe, kaygı ve özlem duyabilirler.

Ebeveynlerin Kaygısı

Okula başlama süreci yalnızca çocuklar için değil aynı zamanda ebeveynler için de yeni bir deneyimdir. Bu süreçte ebeveynlerin aklına ve kalbine sorular düşmesi aslında çocuklarına duydukları sevginin ve sorumluluğun bir göstergesidir.

Okula uyum süreci, yalnızca çocukların değil, ailenin de birlikte deneyimlediği bir süreçtir. Çocuklar için en önemli hazır oluşluk, anne ve babasının yanında olduğunu ve bu yeni adımda destek olacaklarını hissetmesidir. Okula uyum sürecinde ebeveynlerin kendi kaygılarını fark etmeleri, paylaşmaları ve gerektiğinde destek almaları kıymetli bir adım olacaktır.

Ebeveynlerin Rolü

Her çocuğun gelişim serüveni birbirinden farklıdır. Her çocuk biriciktir. Oryantasyon süreci sırasında eğitmenlerin çocuklara yaklaşımı ve ebeveynlerin yaklaşımı-beklentisini ‘biriciklik’ halini unutmadan sürdürmeleri çocuğun yararına olacaktır.

Oryantasyon süreci bir yarış değil, bir süreçtir. Her çocuğun kendi uyum hızına, ritmine saygı duymak gerekir. Oryantasyon sürecinde önemli olan sağlıklı bir süreç olmasıdır. Okula uyum sürecinde okula alışmak ve uyum sağlamak, çocukların ebeveynlerinden sağlıklı ayrılması ile başlar.

Oryantasyon Nedir?

Güvenli bağlanma sonucunda çocuk dünyayı keşfederken birkaç adım attıktan sonra arkasına baktığında anne ve babasını yani güvenli bir liman olduğunu fark eder. Hayata dair güven duygusu yaşar. ‘’Dünya benim için güvenli’’ ‘’dünya bana iyi davranıyor’’ duygusunu içinde taşır.

Güvenli bir figürden ayrılmak da okula uyum sürecinde stres yaratan bir unsurdur. Bu ayrılığı terk edilme gibi algılayabiliyorlar. Bu sebeple güvenli bir ayrılma için güvenli bir bağlanma gerekir.

Çocukların, okula başladıkları ilk günlerde, ağlayarak gitmek istemeyişlerinin nedeni; yeni girdikleri ve birden bırakıldıkları bu yeni ortamda kendilerini güvende hissetmemeleridir.

Oryantasyon sürecinde amaç; çocuğun kaygısını azaltmak, yuvaya aidiyet duygusunu artırmak ve bu yeni ortamı çocuk için güvenli hale getirmektir. Oryantasyon süreci ebeveyn, çocuk ve okul ilişkisini güçlendirmek, çocuğun yeni çevreye ve yeni ilişkilere alışma sürecini desteklemektedir. Bu desteği de yavaş bir geçişle çocuğun kendi ritmine ve kendi hızına saygı duyarak yapabilmek kıymetlidir.

Bu ayrılma, anne ve baba ile çocuğun bütününden çocuğun kendi biricikliğine, bireyselleşmesine geçişin büyük ve önemli bir adımıdır.

Neden Bazı Çocuklar Okula Alışmakta Zorlanır?

Okula başlamak çocuklar için büyük bir değişim olması nedeniyle, okula başlamadan önce taşınma, kardeş doğumu, boşanma gibi durumların olması uyum sürecini zorlaştırabilir. Çocuk hayatında kontrol edemediği ve değişen bir hayat içinde yeni bir ortama girmek istemeyebilir. Bu süreçte çocuğun okula alışmakta zorlanmasını anlamak gereklidir.

Yetişkinleri bile etkileyen bu değişimler çocukların hayatını daha da fazla etkilemektedir. Kaygılı mizaca sahip çocukların yeni ortama girerken kendilerini tehlikede hissedebilirler. Rahatlatmak ve güvende hissettirmek önemlidir. Aynı zamanda anne ve babaların kaygılarını kontrol etmeleri çocukların da kendilerini sakin hissetmelerini sağlamaktadır.

Çocukların ayrılık kaygısına verdikleri tepkiler arasında ağlamak, içe kapanma, okul kapısından içeri girmekte güçlük yaşama, evde anne ve babasına okula gitmek istemediğini söyleme, özlem sayılabilir. Tüm bu tepkiler, aslında çocukların ebeveynlerinin yanında yani kendi evlerindeki konfordan uzaklaşmalarının getirisidir. Çocukların yaşadıkları bu kaygıların süresi, yoğunluğu, günlük işlevi etkilemesi durumuna bakılarak profesyonel bir desteğe başvurmanın gerekliliği takip edilebilir.

Aileler Ne Yapabilir?

Ailelerin bu süreci destekleyici tutumları çocukların kendilerini rahat hissedebilmeleri adına kıymetlidir. Çocuğun endişelerini, merak ettiklerini paylaşması için fırsatlar vermek, okulla ilgili kaygı içeren konuşmaların çocukların yanında yapılmamasına özen gösterilmesi ancak okul ile iletişimde kalınması, öğretmenle paylaşımda bulunarak işbirliği içerisinde olmak, okula gitme konusunda tutarlılık göstermek, okuldan önce ve sonra oyunlarla hem çocuğu rahatlamasına destek olmak hem de ilişkiyi güçlendirmek adına oyunlara sıklıkla yer vermek kıymetli olur.

Tuğçe İrem Bek Kına
Tuğçe İrem Bek Kına
Tuğçe İrem Bek Kına, Haliç Üniversitesi’nde lisans programını bitirdikten sonra SWPS University’de yüksek lisans programını “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklarda Bağlanma Stilleri ve Yürütücü İşlevler” başlıklı tezi ile tamamlamıştır. Psi’Us Fikiryum dergisinde ve Akıl Defterim gibi platformlarda yazılar kaleme almıştır. Çeşitli kurumlarda ve hastanede staj yapmış, gönüllü olarak projelere katılmıştır. Şuanda bir anaokulunda Okul Psikoloğu olarak görev almakta ve aynı zamanda çocuk, ergen ve yetişkinler ile psikoterapi seanslarını yürütmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar