Öfke, engellenme ve kişisel bütünlüğün bozulma tehdidine verilen doğal bir duygusal tepkidir. Doyurulmamış isteklere, istenmeyen sonuçlara ve karşılanmayan beklentilere verilen bir tepkidir. Tıpkı diğer duygular gibi evrenseldir ve sağlıklı bir şekilde ifade edildiğinde yapıcıdır; kişiler arası iletişimi onarıcı bir işlev üstlenebilir. Bedenimizin derinliklerinden gelen bu enerji, bize kim olduğumuzu, sınırlarımızı ve neyi sevip sevmediğimizi gösterir.
Kısaç’a (1997) göre, öfke, bireyin istek, ihtiyaç ve planlarının engellenmesi ya da karşılaştığı durumların haksızlık, adaletsizlik ve tehdit olarak algılanması sonucunda ortaya çıkan ve kişinin kendini savunmasına, karşıdakini uyarmasına hizmet eden temel bir duygulanım biçimidir. Kontrolsüz öfke, hem birey hem de toplum üzerinde ciddi ve yıkıcı etkilere sahip olabilir. Ancak öfkeyi anlamak ve paylaşmak, onun yerini sevgi, anlayış ve neşeye bırakmasına yardımcı olur.
Çocuklarda Öfke
Çocuklar, duygularını kontrol etme becerilerini tam olarak geliştiremedikleri için öfkelerini yoğun ve coşkulu biçimde gösterirler. Öfkelerini ağlayarak, bağırarak, tekme atarak veya oyuncak fırlatarak dışa vurabilirler. Bu davranışlar çoğu zaman stresin bir dışavurumudur ve çocuğun kendini ifade etme biçimidir.
Basit bir hayal kırıklığı, reddedilen bir istek veya düşen bir kurabiye bile yoğun bir öfke patlamasına yol açabilir. Bu patlamalar, çocuğun stres altında olduğunu ve zor bir durumla karşılaştığını gösterir. Çocuk, kendini güçsüz, engellenmiş veya bastırılmış hissedebilir; sinir sistemindeki birikmiş gerilim en yakın ve kendisine güvenilen kişiye, sıklıkla anneye yansır.
Öfke patlamaları, aynı zamanda çocuğun beslenme, uyku, hareket ve çevresel faktörlerden de etkilenir. Fazla şekerli veya katkı maddeli gıdalar, uzun süreli ekran kullanımı veya yeterince hareket edememek gibi durumlar, öfkenin daha kolay tetiklenmesine yol açar. Bu nedenle çocuklarda öfke, yalnızca duygusal bir tepki değil, aynı zamanda fizyolojik, çevresel ve sosyal faktörlerin bir bütünüdür.
Çocuklarda öfkeyi anlamak, onların ihtiyaçlarını ve sınırlarını fark etmek için önemlidir. Onlara öfkeyi sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğretmek; duygularını kelimelerle anlatmalarını desteklemek ve sakinleşmelerine yardımcı olmak, hem çocuğun duygusal gelişimi hem de kişiler arası ilişkileri için faydalıdır.
Çocuklarda Öfkenin Başlıca Nedenleri
-
İletişim Eksikliği: Duygularını kelimelerle ifade edemeyen çocuklar öfkelenebilir.
-
Dikkat Çekme: İlgi çekmek için öfke nöbetleri kullanabilirler.
-
Sınırların Test Edilmesi: Kuralları öğrenmek için sınırları zorlayabilirler.
-
Açlık ve Yorgunluk: Fiziksel ihtiyaçlar karşılanmadığında öfke artar.
-
Stres ve Kaygı: Büyük değişiklikler veya stres öfkeyi tetikleyebilir.
-
Gelişimsel Zorluklar: DEHB, otizm veya duyusal sorunlar öfkeyi artırabilir.
-
Öğrenilmiş Davranışlar ve Model Alma: Çocuklar çevrelerinden öfke tepkilerini öğrenir.
Çocuklarda Öfke ile Baş Etme Yöntemleri
Çocukların öfkesi yoğun ve ani olabilir; önemli olan bu öfkeyi bastırmak yerine anlamak, kabul etmek ve sağlıklı şekilde yönlendirmektir.
1. Öfkeye Eşlik Etmek ve Kabul Etmek
Çocuğun öfkesine yanıt verirken, onun hizasına çömelmek ve göz teması kurmak, “Seni dinlemek için buradayım” mesajını verir. Bu yaklaşım, çocuğun duygularını fark ettiğinizi ve önemsediğinizi gösterir.
2. Duyguyu Tarif Etmek
Gördüğünüz duyguyu tarif ederek çocuğun hislerini adlandırabilirsiniz. Örneğin: “Kaşlarını çatmışsın, öfkelisin.” Bu, çocuğun kendi duygusunu anlamasına yardımcı olur.
3. Duyguyu Kelimelere Dökmek
Öfkenin sebebini kelimelerle birleştirin: “Sinirlisin çünkü lunaparka gitmek istiyordun.” Eğer nedeni belli değilse nazikçe sorabilirsiniz: “Seni bu kadar kızdıran ne oldu?” Bu, çocuğun kendi duygusunu fark etmesini ve anlamlandırmasını sağlar.
4. Öfke Derecesini Belirlemek
Çocuğa öfkesini ölçebileceği bir yöntem sunun. Örneğin, 0-10 arasında bir puanlama: “Şu an öfkeni kaç puan verirsin?” Ayrıca, kollarını açmak gibi basit beden ifadeleriyle duyguyu somutlaştırabilirsiniz.
5. Empati Kurmak ve Duyguyu Kabul Etmek
Öfkenin kaynağını ve yoğunluğunu anladığınızı gösterin, kendinizi onun yerine koyun ve durumu kelimelerle ifade edin: “Yol çalışması yüzünden lunaparka gidemiyoruz, anlıyorum ki bu seni çok üzdü ve sinirlendirdi.” Bu, çocuğun kendini anlaşılmış hissetmesini sağlar.
6. Duygularını İfade Etmesine Yardımcı Olmak
Çocuğu duygularını anlatmaya veya enerjisini güvenli bir şekilde boşaltmaya teşvik edin. Bu, öfkesini yönetmesine ve sakinleşmesine yardımcı olur.
7. Alternatif Çözümler Bulmak
Öfkelenmesine neden olan durum değiştirilemiyorsa, birlikte farklı seçenekler üretin. Örneğin, lunaparka gidemiyorsanız, birlikte 5-10 tane eğlenceli aktivite fikri geliştirin ve çocuğun birini seçmesine izin verin. Bu, problem çözme becerisini geliştirir.
8. Başarı ve Çabayı Takdir Etmek
Öfke patlamasından sonra çocuğu gözlemleyin ve çabalarını fark edin: “Öfken çok güçlüydü ama sonra çözüm bulmayı başardık, şimdi kendini nasıl hissediyorsun?” Bu, çocuğun duygusal farkındalığını ve kendine güvenini artırır.
9. Sevgi ve Şefkat Sunmak
Sıcak bir sarılma, samimi bir bakış, birlikte geçirilen kaliteli zaman ve kahkaha, çocuğun stresini azaltır ve bağlanmayı güçlendirir. Öfkeyi kabul etmek, çocuğun beyninde duygusal ve kontrol merkezleri arasındaki bağlantıyı destekler ve gelecekte duygularını sağlıklı yönetmesine yardımcı olur.
Unutmayalım ki, sevgi her şeyin ilacıdır. Çocuklara verebileceğimiz en değerli hediye, onlara sunduğumuz sıcak, samimi ve güvenli varlığımızdır. Onlara alan açmak, duygularını kabul etmek, kapsayıcı ve şefkatli olmak gelişimleri için son derece kıymetlidir.
Kaynakça
-
Soykan, Ç. (2003). Öfke ve öfke yönetimi. Kriz Dergisi, 11(2).
-
Şahin, H. (2006). Öfke denetimi eğitiminin çocuklarda gözlenen saldırgan davranışlar üzerindeki etkisi. Turkish Psychological Counseling and Guidance Journal, 3(26), 47-61.