Toplumumuzda kadına yönelik bir şiddet haberi gördüğümüzde mağduru suçlayıcı “O saatte dışarıda ne işi vardı?”, “Neden mini etek giymişti?”, “Kim bilir ne yaptı da başına bu geldi?” gibi ifadelerle karşılaşmışızdır. Neden empati yaptığımız taraf mağdur değil de suçlu? Bu inanışların kadın tecavüzlerinde kadının erkeği kışkırtıcı rolü olduğu ve erkeğin suç sorumluluğunun kadına yüklenmesine neden olabilmektedir.
Adil Dünya İnancı ve Mağduru Suçlama
İnsan sosyal bir varlık olduğu için toplumla beraber uyumlu bir şekilde yaşamak ister. Yaşadığı toplumun düzenli olduğunu hissetmek, bir gün onun da başına bir şey geleceği ihtimalini düşünmesini engeller ve rahatlama sağlar. Lerner’in (1980) adil dünya inancına göre insanlar; herkesin hak ettiği gibi yaşadığına, kötülerin cezalandırıldığına inanmaya eğilimlidir.
Bu inanış, bir insanın kötü bir şey yaşadığında, bir suçun kurbanı olduğunda, onun bunu hak edecek bir şey yaptığını düşünmemize yol açar. Adil bir dünyada yaşadığını düşünmek insanlarda “Ben iyi bir insanım, dikkat edersem benim başıma gelmez” diye düşünüp kendisini rahatlatsa da toplumsal açıdan yıkıcı sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu görüş, öngörülemez olaylara karşı rahatlatıcı bir savunma mekanizması görevi görür.
Bu inançla dünyayı güvenli bir yer olarak algılayabilir ve ruh sağlıklarını korurlar (Lerner, 1980; 1998). Bu inanç, uyum sağlayıcı rahatlama sağlayan bir görevde olduğu için bu eğilimi terk etmede dirençlidir. Heider (1958, akt. Rubin ve Peplau, 1975) adil dünya inancının bilişsel denge ilkesinden kaynaklanan bilişsel yanlılık olduğunu belirtmiştir.
İnsanlar, adaletsizlikle karşılaştıklarında — bir cinayet, şiddet ve tecavüz gibi durumlarda — dünyanın adil olduğu inancı sekteye uğrayabilir ve bu insanlarda bilişsel çelişkiye neden olur, kaygı uyandırır. Bu kaygıdan kurtulmak için kurbanı değersizleştirme yoluna gidilebilir; bu da faili aklama eğilimine neden olabilir.
Türkiye’de yapılan bir çalışmada (Yalçın, 2006) adil dünya inancının tecavüz kurbanlarına yönelik önyargıyı pozitif yordadığı bulunmuştur. Bu kişilerin, tecavüz mitlerini destekleme eğilimi gösterdiklerini (Hayes, Lorenz ve Bell, 2013; Vonderhaar ve Carmody, 2015; Russel ve Hand, 2017) belirten çalışmalar, kurbanı suçlama eğilimine daha fazla sahip olduklarını göstermiştir.
Sonuç
Kötülerin cezasını çektikleri bir dünyada yaşamaya inanmak istemek hepimiz için bir ihtiyaçtır. Dünyanın iyi bir yer olduğuna inanırsak bizim de başımıza kötü bir şey gelemez sonuçta. Eğer dünyanın adil olduğu yanılsamasından kurtulamazsak, toplumsal olarak suçu meşrulaştırma gibi yıkıcı sonuçlara sebebiyet verebiliriz.
Dünyada yaşanan adaletsizlikleri görmezden gelmezsek bilişsel çelişki yaşarız, bu da bizde kaygı yaratır. Bu bilişsel çelişkiden kurtulmak için ya kurbana yardım ederiz ya da yardım edemezsek kurbanı itibarsızlaştırma yoluna gideriz. Suçu önlemeye yönelik konuşmamız gerekirken “Onun da orada ne işi varmış?”, “Gitmeseymiş”, “Hayır deseymiş” gibi söylemlerle mağduru suçlamamıza neden olur.
Kadın cinayetlerinin sık yaşandığı toplumumuzda bu söylemler, erkeği haklı gösterme ve kadını suçlamaya neden olabilir. Bizi rahatsız da etse eğilimlerimizin ve söylemlerimizin farkında olmalıyız. Savunma mekanizmalarımız bize rahatlık sağlasa da toplumumuz için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Dünya hepimizin her zaman hak ettiğini aldığı bir yer değildir.
Bu yanılsama, tecavüz mitlerinin de önünü açmaktadır. Suçluyla empati yapmak daha kolay ve rahatlatıcı olsa da empati yapmamız gereken asıl taraf mağdurdur.
Kaynakça
-
Lerner, M. J. (1980). The Belief In A Just World: A Fundamental Delusion. New York: Plenum Press.
-
Lerner, M. J. (1998). The two forms of belief in a just world: Some thoughts on why and how people care about justice. In (L. Montada, M. Lerner ve J. Melvin Eds). Responses To Victimizations and Belief in a Just World, (s. 247-269). New York: Plenum Press.
-
Rubin, Z. ve Peplau, L. A. (1975). Who believes in a just world. Journal of Social Issues, 31(3), 65-90.
-
Yalçın, Z. S. (2006). Effects of ambivalent sexism, locus of control, empathy, and belief in a just world on attitudes toward rape victims. Yayımlanmamış yüksek lisans tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.
-
Akgün, S. (2019). Adil dünya inancı ve toplumsal sonuçları. OPUS–Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, 14(20), 2227-2247. DOI: 10.26466/opus.610173
-
Hayes, R. M., Lorenz, K., ve Bell, K. A. (2013). Victim blaming others: Rape myth acceptance and the just world belief. Feminist Criminology, 8(3), 202-220.
-
Vonderhaar, R. L. ve Carmody, D. C. (2015). There are no “innocent victims”: The influence of just world beliefs and prior victimization on rape myth acceptance. Journal of Interpersonal Violence, 30(10), 1615-1632.
-
Russell, K. J. ve Hand, C. J. (2017). Rape myth acceptance, victim blame attribution and just world beliefs: A rapid evidence assessment. Aggression and Violent Behavior, 37, 153-160.