Cuma, Ağustos 1, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Ergenlik Döneminde Sosyal Medya Kullanımının Beden Algısı Üzerindeki Etkisi

Beden algısı, bireyin kendi bedenine ilişkin düşünceleri, duyguları ve algılarıdır. Yalnızca fiziksel görünüm akla gelmemeli, beden algısı bireyin vücudunu nasıl gördüğü, inandığı, hisleri ve davranışlarını da kapsar. Beden algısı bireyin özsaygısı, benlik algısı ve ruh sağlığıyla ilişkilidir.

Günümüzde sosyal medya sayesinde bireyler birbirleriyle iletişim kurmakta, sanal ortamda sosyalleşmekte, etkileşim kurmaktadır. Ancak sosyal medya platformları beden algısını da değiştirmektedir. Bireyler sosyal medyada bir profil oluştururlar. Bu profil popülerlik kazanmak için oluşturulduysa genelde gerçeği yansıtmamaktadır (Akpınar, 2021). Kişiler genelde kendini olduğundan daha gösterişli, zeki, komik ve farklı özelliklerle yansıtmaktadır. Bu da popüleritesi olmayan ama popüler hesapları takip eden kişilerin özsaygılarının azalmasına neden olmaktadır (Akpınar, 2021).

Sosyal medyada görülen imajlarla birey kendi bedenini karşılaştırdığında beden imajından memnuniyetinin azaldığı bilinmektedir. Bu durum bireylerin sağlıklı beden algısını değiştirmektedir (Özdemir, 2014; Aktaş, 2011; Özkan, 1994; Yiğit, 2010). Yeme bozuklukları (anoreksia, bulimia gibi), sağlıksız ve vücuda uygun olmayan diyet uygulamaları, beslenme yetersizlikleri gibi birçok probleme yol açmaktadır (Uskun ve Şabaplı, 2013).

Ergenlik dönemindeki bireyler olumsuz beden algısına sosyal medyanın da etkisiyle eğilimli olabilirler. Yapılan son araştırmalar sosyal medyanın ergenlik dönemindeki krizleri tetiklediğini ve ergenlik dönemini ciddi etkileyen bir kriz olarak değerlendirmektedir (de Vries ve Kühne, 2015; Kelly, Zilanawala, Booker ve Sacker, 2018; Shah vd., 2019; İnce ve Yılmaz, 2020; Elmalı, 2020).

Ergenlik dönemi hormonların etkisiyle birlikte hem fiziksel hem psikolojik farklılıklara alışma dönemidir. Bu dönem aynı zamanda dış faktörlerden daha kolay etkilenmeyi öne çıkarır. Kimlik karmaşası içinde olan ve kendini tanımaya çabalayan ergen sosyal medyayı hayatının tam merkez noktasına koymaktadır (Adana, Arslantaş ve Şahbaz, 2012; Oflaz, 2016).

Kendileri, bedenleri, kişilik özellikleri hakkında sosyal medya aracılığıyla yorum yapmaktadırlar. Örneğin; bir paylaşım yaptıklarında beğeni ne kadar çoksa ergen o kadar popüler olduğunu, insanların onu beğendiğini düşünmektedir. Bir o kadar da beğeniler ne kadar az gelirse ergen özsaygı yitimine, depresyona, içe kapanıklığa, sosyal fobi gibi sorunlara daha yatkın hale gelebilmektedir. Buna ek olarak, düşük benlik saygısına sahip, bedeniyle barışamamış ergen bireylerin; özellikle arkadaş grupları tarafından dışlanmış, gruplara dahil edilmemiş ergen bireyler, sosyal medyada kurduğu dünyayla etkileşimde olmaya ve çok fazla zaman geçirmeye eğilimlidirler (Dilek ve Aksoy, 2013; Sevim vd., 2020).

Özellikle sosyal medyadaki popüler insanların verdiği beden imajı ergenlerin düşük benlik algısına sahip olmasına ve özsaygılarını yitirmelerine neden olmaktadır. Bireyin olumlu bir beden algısı varsa bir o kadar benlik saygısının da yüksek olacağı tespit edilmiştir (Özdemir, 2014; Aktaş, 2011; Özkan, 1994; Yiğit, 2010). Dolayısıyla beden algısı oldukça düşük olan ergen, kendini sevmemeye başlayacak ve dış dünyaya kendini kapatmaya başlayacaktır. Başka bir etmen de yeme bozukluklarıdır. Beden algısı düşük olan, vücudunu sevmeyen ergen uzun süre aç kalma ya da yemek yedikten sonra pişmanlık duyup kendine zarar verme çabalarına girebilmektedir. Organlarına zarar verebilecek kadar yapılan sağlıksız diyetler, beslenme yetersizliklerine de kapı aralamaktadır.

Ergenlik dönemi çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir ve beden algısı, özsaygı noktasında birçok sorunu beraberinde getirebilir. Sosyal medya bu noktada ergenlerin kendilerine yönelik beden algısını değiştirebilmektedir. Bu noktada özellikle ortaokul ve lise dönemlerinde okulların psikolojik danışmanlık ve rehberlik birimi mutlaka bilgilendirmeler ve seminerler organize etmelidir. Eğer bir ergende özgüvensizlik, beden algısında düşme, kendini sevmeme, yeme bozuklukları, sağlıksız diyet yapma, sosyal olarak izole olma gibi farklılıklar gözlemleniyorsa mutlaka psikoterapi almalıdır. Bu dönemde erken fark edilen benlik algısındaki sorunlar, eğer çözümlenirse, ergen psikolojik olarak desteklenirse bireyler kendine güven duyan, zorluklarla mücadele etme becerisine sahip, kendini yeterli gören, ruhsal olarak kendini çok daha iyi hisseden bireyler haline gelirler.

KAYNAKÇA

  1. Yüksel Şahin, F., & Öztoprak, Ö. (2019). Ergenlerin sosyal medya bağımlılığı düzeylerinin benlik saygısına göre incelenmesi. IBAD Sosyal Bilimler Dergisi, Özel Sayı, 363-377. https://doi.org/10.21733/ibad.613902.

  2. Elsel, H., & Onan, N. (2021). Ergenlerde Benlik Algısı ve Sosyal Medya Tutumu Arasındaki İlişkinin İncelenmesi. Unika Sağlık Bilimleri Dergisi, 1(3), 129-143.

  3. Türkmen, Abdullah. “Sosyal Medyanın Ergenlerin Psikososyal Kişilik Gelişimine Ve Benlik Saygısına Etkileri: YouTube Örneği”. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 10/2 (Aralık 2023), 421-435. https://doi.org/10.34086/rteusbe.1332367.

Sude Süzer Çivitçi
Sude Süzer Çivitçi
Uzman Klinik Psikolog Sude Süzer, İstanbul Özyeğin Üniversitesi Psikoloji (İngilizce) bölümünü ve Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programını onur derecesiyle tamamlamıştır. Yüksek lisans tezinde, çocukluk çağı travması yaşamış bireylerde benlik saygısı ve anhedoni ilişkisini incelemiştir. Eğitim süresince Prof. Dr. Bengi Semerci Kliniği'nde ve Ekip Norma Razon Kliniği'nde staj yapmış, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, depresyon, OKB, kaygı bozuklukları gibi alanlarda çalışmış, çocuk ve ergenlerle ilgili değerlendirme testlerine ve BDT uygulamalarına katılmıştır. NP Feneryolu ve NP Ümraniye hastanelerinde zorunlu stajlarını tamamlamış ve çeşitli psikiyatrik vakaların vizitlerine katılmıştır. 2018-2019 yılları arasında Ümraniye Belediyesi'nin Gelecek Sensin Projesi’ni yürütmüş, okullarda çeşitli psikoeğitim seminerleri vermiştir. Yüksek lisans eğitimi sırasında bilişsel davranışçı terapi ve şema terapi ekollerinde süpervizyon almış, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın İMDAT Projesi kapsamında 3 yıl gönüllü psikolog olarak görev yapmıştır. İstanbul’daki yaklaşık 9 yıllık deneyiminin ardından Ankara’ya taşınmış, Beştepe Kolejlerinde klinik psikologluk yapmış ve Paradoks Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde danışan kabul etmiştir. 2024 Temmuz ayından itibaren kurucusu olduğu SOBE Psikoloji kliniğinde hizmet vermeye devam etmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar