Pazartesi, Haziran 2, 2025

Haftanın En Çok Okunanları

Son Yazılar

Zaman Seni Beklemez: Ertelemenin Nedenleri ve Çözümleri

Bu makaleyi okuyor olmak, şu an yapman gereken başka bir işi ertelemediğin anlamına mı geliyor? Yani bu makaleyi okuyor olmak, yapman gereken başka bir işi ertelemek için yaptığın bir şey mi? Bu sorulara verdiğin yanıt “evet” ise, yine de sorun yok. Çünkü bu makalede ertelemenin nedenleri ve uygulayabileceğin pratik çözüm önerileri yer alıyor. Bu makaleyi okumayı yarıda bırakmadan, yani daha sonraya ertelemeden, hemen erteleme davranışının nedenlerini anlatmaya başlamak istiyorum.

Ertelemenin Nedenleri

Erteleme davranışının en belirgin nedenlerinden biri korkudur. “Ya yapamazsam?” düşüncesiyle gelen yapamama korkusu, olası kusurlu davranışı ertelememize neden olur. Bugünkü erteleme davranışlarımızın arkasında çocukluk korkularımız da olabilir. Bugün, çocukken yaşadığımız çaresizliği ve ümitsizliği hissedebiliriz; fakat artık çocukken olduğumuz gibi çaresiz ve ümitsiz değiliz. Yetişkin halimizle bunu kendimize hatırlatma ihtiyacımız var. Erteleme, içimizdeki anne-babaya karşı (çocukluğumuzda bizi sürekli baskılayan, engelleyen, kuralcı anne-babaya karşı) pasif agresif bir davranış biçimidir. Güçlü hissedebildiğimizde ise erteleme gibi pasif agresif davranışlara ihtiyaç duymuyoruz.

Erteleme davranışına neden olan bir diğer şey mükemmeliyetçiliktir. Yani yapmak istediğimiz işi yeterince iyi, mükemmel yapamayacak olma düşüncesiyle harekete geçmeyi sürekli erteleme haline gireriz. Harekete geçebilmek için mükemmeliyetçilik yerine, biraz iyi bir iş ortaya çıkarabilmeyi hedeflemek yeterlidir.

Hayatın kontrolünü kendi elimizde hissedememek de erteleme davranışına sebep olan bir diğer faktördür. Seçimleri, hangi yönde harekete geçeceği, ne zaman harekete geçeceği, ne kadar harekete geçeceği başkası tarafından belirlenen kişilerin daha fazla erteleme davranışı sergilediği görülmektedir. Ne yapması gerektiği kişinin kendisi tarafından belirlenmediğinde, kişi sergilemesi beklenen ya da istenen eylemi içselleştiremez ve dolayısıyla o eylemi gerçekleştirmeye yönelik motivasyonu eksik kalır, harekete geçmekte zorlanır. İşte tam da bu noktada, hayatımızın kontrolünün bizde olmadığı, kuralların ve beklentilerin başkaları tarafından belirlendiği durumların erteleme davranışına sebep olduğunu söyleyebiliriz.

Tamamlanması gereken işin bir son tarihi varsa, bunu kendimize hatırlatmak baskı ve stres yaratacağından, o işi tamamlamayı ertelememize ya da istemsizce, yapmış olmak için yapmamıza sebep olur. Bunun yerine, bu işi yapmaya karar verdiğimiz andaki hislerimizi kendimize hatırlatmak, karar verdiğimiz andaki heyecanımızı ve isteğimizi hatırlamak, harekete geçmemizi kolaylaştırır.

Erteleme ile Başa Çıkma Yöntemleri

“Hiçbir şey yapamıyorsak, muhtemelen hiçbir şey yapmamaya ihtiyacımız vardır.” Clarissa Pinkola Estes, Kurtlarla Koşan Kadınlar kitabında her insanın hiçbir şey yapmamaya da hakkı ve ihtiyacı olduğundan bahseder. Bazen kendimize hiçbir şey yapmama hakkı tanımak da erteleme davranışından kurtulmak için bir yol olabilir. Önemli olan, hiçbir şey yapmama zamanlarında içimize bakabilmektir. Bir an durup zihnimizi, bedenimizi, duygularımızı gözlemlemek, “Şu anda bende ne oluyor?”, “Şimdi bende ne var?” diye sorabilmek. Bu sorulara verdiğiniz cevaplar, bazen hızla erteleme davranışının kapısını aralar.

Ertelemeci olduğunuz için kendinizi suçlamanız ve eleştirmeniz, yetersizlik hissinizi tetikler. Ertelemeci olduğunuzu fark ettiğinizde, ilk yapmanız gereken bu durumu kabul etmektir. Bir ertelemeci olduğunuzu kabul ederseniz, bu durumu değiştirmek için çözüm arayışına girmeniz daha kolay olacaktır. Ertelemeci olduğunuzu kabul etmediğinizde, erteleme hali devam edeceğinden tembellik ve atalete çekilmeniz hızlanacak. “Ben bir ertelemeci değilim, sadece şu an yapacak daha önemli işlerim var;  bir türlü bu işi bitiremedim, beceriksizin tekiyim, yetersizim, asla halledemeyeceğim, yine başarısız oldum ve başaramayacağım, bunun için çabalamama gerek yok” şeklinde ucu ucuna eklenen cümleler ile oluşan kısır döngüden çıkmama hali, aslında erteleme davranışını da pekiştirir. Harekete geçebilmek için önce kabul ile başlamak bu yüzden oldukça önemlidir.

Pratik Çözüm: Böl ve Yönet

Harekete geçmemizi kolaylaştıran yöntemlerden biri “böl ve yönet” taktiğidir. Bunun için işlerimizi sıraladığımız bir liste hazırlayarak işe başlayabiliriz. Listeden sadece bir iş seçip, onu uygulamaya yönelik harekete geçeriz. Bu aşamada zorlanıyorsak, bu işi de kendi içinde daha küçük parçalara bölebiliriz. Her bir parçayı bir zaman bağlamında ele almak, işin gözünüzde büyümesini engeller. Böylece tek işe odaklanmak, hızlı hareket etmemizi ve dikkatimizi bir işe verdiğimiz için daha kolay ilerlememizi sağlar.

Önemli olduğunu düşündüğümüz bir işe başlamakta zorlanıyorsak, belki daha kolay ya da daha az öneme sahip bir işten başlamak ya da işin daha kolay parçasından başlamak harekete geçmemizi kolaylaştırabilir. Bu listeyi hazırlarken şu noktalara dikkat etmek de işinizi kolaylaştırabilir:

  • Kısa Vadeli Liste: Önce kısa vadeli yapılacaklar listesi hazırlamak, hatta bu listeyi el yazısıyla yazmak, yapılan her görevin yanına görevin tamamlandığına dair bir işaret koymak ya da görevin üzerini çizmek, “Bu görevi yerine getirdim, harikayım, böyle devam edebilirim” algısına kapılmanızı sağlar. Bu düşünceler, bir sonraki göreve geçebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz motivasyonu bize sunar.
  • Küçük Parçalara Bölme: Büyük, karmaşık ve gözümüzü korkutan eylemleri olabildiğince basit ve küçük parçalara bölmek, harekete geçmemizi kolaylaştıracak bir basamak olarak görülebilir. Böylece listemizde yerine getirilerek üzeri çizilen görevlerin sayısı giderek artar. Bu da kendimize olan güvenimizi ve yapabileceğimize olan inancımızı artırarak, pasif ve ertelemeci bir birey halinden çıkmamızı sağlar.
  • Yapılmaması Gerekenler: Yapılacaklar listesini oluştururken, bu listeye yapmamamız gerekenleri de yazmak önemlidir. Örneğin; sosyal medyaya bakmak, telefonu sık sık elinize almak gibi eylemler, yapmak istediğimiz işleri yapmaktan bizi alıkoyan davranışlardır. Bu eylemleri de listeye eklemek, yapmanız gerekenleri yapmaktan sizi alıkoyan eylemleri yapmamaya dair bir hatırlatıcı sağlar.

Sonuç

Erteleme davranışı; ebeveyn tutumlarımızdan, içinde büyüdüğümüz sistemden öğrendiklerimizden, korku ve kaygılarımızdan, her şeyi kontrol etme çabamızdan ve mükemmeliyetçilikten kaynağını alan bir eylemdir. Erteleme davranışının pek çok nedeni olduğu kadar, her nedenin karşısında uygulanabilir basit çözüm önerileri de vardır. Önemli olan, kararlılıkla bu yolda çabalamaya devam etmektir. Eğer sen de şu anda bu satırları okuyorsan, sabırla bu yolda ilerlediğin için lütfen kendine bir “teşekkür” et.

Aslı Kayaaltı
Aslı Kayaaltı
Aslı Kayaaltı, 2006 yılından itibaren psikolojinin pek çok farklı alanında deneyim kazanmış olan uzman psikolog Aslı Kayaaltı, 2013’ten sonra çocuk, ergen ve yetişkin psikoterapisi ile çift-aile terapisi üzerine yoğunlaşmıştır. Son yıllarda travma, ölüm ve yas konularına dair çalışmalarını arttıran Kayaaltı, güncel konularda da psikoloji yazıları yazmaktadır. Yazılarında ve psikoterapilerinde bireylerin hayatın hızlı akışı içinde daha farkındalıklı, psikolojik olarak esnek ve güçlü olmalarını amaçlamaktadır. Her adımda insanın içsel dünyasına dokunarak bilişsel ve duygusal iyileşmesini desteklemeyi hedeflemektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popüler Yazılar