Trikotillomani, tekrarlı biçimde saç çekme davranışı sonucu gözle görülür biçimde saç kaybının oluştuğu bir psikiyatrik bozukluk tablodur. Trikotillomani deneyimleyen kişiler, çevrelerinde ve yakın ilişkilerini de dâhil eden çeşitli alanlarda işlevselliğin bozulması ile sonuçlanmaktadır.
Trikotillomaninin çocukluktaki prevalansı yetişkinliğe göre daha yüksek olup, saç çekme davranışının çocuklukta başladığı bilinmektedir. Saç çekme davranışının 10-13 yaşlarında başladığı, kadınlarda erkeklere kıyasla daha sık rastlandığı bilinmektedir. Trikotillomani tanısı almış olan çocuk ve ergenlerde, kafa derisindeki saçların yanı sıra kaş, kirpik, kollar, bacaklar, koltuk altları ve bedenin çeşitli bölgelerindeki kıllar da çekilebilmektedir (Türk & Gökçen, 2025).
Trikotillomani, DSM-5’te Obsesif Kompulsif ve İlişkili Bozukluklar kategorisi altındadır. Trikotillomaninin birçok tanı ile komorbid olduğu görülmektedir. Anksiyete ve duygu durum bozuklukları, madde kullanımı bozuklukları, yeme bozuklukları, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ve otizm, trikotillomani ile komorbid olduğu bilinen bozukluklardır.
Trikotillomani tanısı alan kişilerde cinsiyet farklılığının ana nedeni, kadınların tedavi alma isteği doğrultusunda daha fazla başvuru yapmaları, erkeklerin ise tedaviden uzak durmaları, kaçma davranışı sergilemeleri ve bunun sonucunda kafalarını kazıtarak daha az nitelendirilmeleridir (Çoban, 2021).
Trikotillomani Davranışının Özellikleri ve Etiyolojisi
Trikotillomaniye sahip olan kişilerin çoğunluğu, sonuçlarının kötü olmasına rağmen saç çekme davranışını sürdürmekte, yolma ile ilgili dürtülerini kontrol edememekte ve bu davranışı tekrarlarken haz alarak bağımlılık davranışının ana özelliklerini göstermektedir.
Saç çekme davranışının etiyolojisine ilişkin psikolojik teorilerde; stres seviyesinin düşürülmesi, duygusal dengenin sağlanamaması ve duyusal uyarımların etkili olduğu söylenmektedir. Trikotillomaninin etiyolojisi tam olarak tanımlanmamıştır. Birçok farklı etiyolojik faktör ortaya konmuştur. Saç yolmanın başlamasında; ebeveynlerin ayrılığı, yaşanılan yerden farklı bir yere taşınma, okul değişikliği, travma ve kayıp gibi yaşam olaylarının etkili olduğu düşünülmektedir.
Trikotillomani yaşayan kişilerin yolma davranışını durduramıyor olmaları, yolmanın kişide yol açtığı görünümler sebebiyle kişilerin utanç duymalarına ve özgüvenlerinde azalma deneyimlemelerine yol açabilmektedir. Yolma davranışı sonucu oluşan olumsuz durumları çevrelerinden gizlemek için uyguladıkları çeşitli davranışlar, onların dış dünyayla olan iletişimini sınırlayabilir. Daha ağır bir tabloda ise bu durum sosyal izolasyonla sonuçlanabilir (Konkan, Şenormancı, & Sungur, 2011).
Deri Yolma Bozukluğu
Deri yolma bozukluğu, kişilerde herhangi bir dermatolojik sorun olmaksızın deri yüzeyinde hasara neden olan, cildin tekrarlı ve yoğun şekilde yolunması ile özelleşen bir tablodur. Deri yolma, dönem dönem tüm memelilerde görülmekte olan, evrimsel olarak tanımlanan bir davranıştır.
Yapılan klinik çalışmalarda, deri yolma bozukluğuna sahip kişilerin anksiyete ve depresif bozukluklar başta olmak üzere en az bir eksen bozukluğu tanısı aldığı ortaya konmuştur. Duygudurum ve anksiyete bozuklukları, deri yolma bozukluğunun ek tanılarındandır. Bunların dışında kişilerin aile öyküsünün varlığı, deri yolma bozukluğunda aileden bir eğilimin olabileceği izlenimini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca OKB tanısı almış kişilerin aile çalışmalarında, hastanın yakınlarında deri yolma davranışına rastlandığı ortaya konmuştur (Aydın & Gülseren, 2014).
Trikotillomanide saç kaybı ve kılın yutulması, trikobezoarlara yol açmaktadır. Deri yolma bozukluğunda ise cildin yaralanması ve enfeksiyon durumlarını içeren sekellerin yanı sıra ölümcül sonuçlar da ortaya çıkabilmektedir. Yapılan birçok çalışmada, trikotillomani ve deri yolma bozukluğunda hastalığın seyri, cinsiyet oranı, görülme sıklığı, etiyolojisi ve psikososyal işlevsellikte görülen bozulmalar benzerlik göstermektedir (Pirdoğan Aydın et al., 2021).
Kaynakça
Aydın, P. Ç., & Gülseren, L. (2014). Deri yolma bozukluğu. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar – Current Approaches in Psychiatry, 6(4), 401–428. https://doi.org/10.5455/cap.20140425062934
Çoban, M. C. (2021). Trikotillomani tanı ve tedavisine güncel bakış. Sosyal, Beşerî ve İdari Bilimler Dergisi, 4(12), 1193–1210. https://doi.org/10.26677/TR1010.2021.901
Konkan, R., Şenormancı, Ö., & Sungur, M. Z. (2011). Trikotillomani: Tanı, farmakoterapi ve kognitif davranışçı terapisi [Diagnosis, pharmacotherapy and cognitive behavioral therapy of trichotillomania]. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 3(3), 265–274. https://doi.org/10.5455/bcp.20110904062905
Pirdoğan Aydın, E., Güler Kenar, J., Kıvanç Altunay, İ., Gökovalı Beğenen, A., Kıvılcım, Y., Özer, Ö. A., & Karamustafalıoğlu, K. O. (2021). Psikodermatoloji polikliniğine başvuran trikotillomani ve deri yolma bozukluğu tanılı hastaların klinik özellikleri ve eş tanıları: Bir karşılaştırma çalışması. Türk Psikiyatri Dergisi, 32(2), 100–108. https://doi.org/10.5080/u25437
Türk, N., & Gökçen, C. (2025). Trikotillomani tanılı çocuk ve ergenlerde klinik özellikler ve eşlik eden psikiyatrik bozukluklar. Turkish Journal of Child and Adolescent Mental Health, 32(1), 21–28. https://doi.org/10.4274/tjcamh.galenos.2024.66588