Seri cinayet, aynı kişinin 3 veya daha fazla bireyi en az 30 günlük bir süre içerisinde, cinayetler arasında belirli durgunluk evreleri olacak biçimde öldürmesi olarak tanımlanmaktadır (Holmes ve Holmes, 1998).
Seri katillerin motivasyonları, zihinsel sağlık durumları ve kişilik yapıları farklılık gösterebilir ancak bu kişilerin genellikle antisosyal kişilik bozukluğu (AKB) veya narsisistik kişilik bozukluğuna (NKB) sahip olma gibi belirli kişilik özellikleri sergileyebildiği de görülmektedir.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu
DSM-5’e göre Antisosyal Kişilik Bozukluğunun tanı kriterlerinin özeti:
-
Sürekli antisosyal davranışlar: Bireyin 18 yaşından önce başlayan sürekli antisosyal davranışları vardır. Bu davranışlar, başkalarının haklarını ihlal etme, yalan söyleme, hırsızlık, kural ihlalleri, şiddet eğilimi gibi şekillerde kendini gösterebilir.
-
Empati eksikliği: Birey, başkalarının duygusal durumlarına veya ihtiyaçlarına anlayış gösterme ve empati yapma yeteneğinde sürekli bir eksiklik sergiler.
-
İçsel dürtüsellik: Bireyin dürtüsel, sorumsuz veya riskli davranışları ve düşük öz-kontrolü vardır. İmpulsif davranışlar, anlık tatmin arayışı, düşük gelecek planlaması gibi özellikler görülebilir.
-
Sosyal uyum zorluğu: Birey, uzun süreli ilişkilerde veya iş hayatında sürekli uyum sorunları yaşar. Yalan söyleme, manipülasyon, sorumluluktan kaçınma gibi davranışlar sergileyebilir (Güzel, 2022).
DSM-5 tanılamasına bakıldığında antisosyal kişilik bozukluğu; çoğunlukla dürtüsellik, empati eksikliği, riskli davranışlar gösterebilme ve hazcılıkla ilişkili olduğu görülmektedir.
Düşünmeden hareket eden bu kişilerde yasalara ve normlara uymama görülebilir. Adli sorunlar, davalık olma, hapse girme gibi yasal suçlar örnek verilebilir (Britt, 2000).
Yaptıklarından dolayı pişmanlık duymazlar, empati yetenekleri düşüktür ve bu nedenle tekrarlayıcı şekilde tutuklanırlar (Sperry, 2016). Fazel ve Danesh (2002), mahkûmlar ile çalışma yapmış ve tutukluların %47’sinin antisosyal kişilik bozukluğu tanısını alabileceğini söylemişlerdir.
Seri katillerde Antisosyal Kişilik Bozukluğu çok incelenmiş bir konudur (Pasqualetti, 2011) ve onlara Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı daha sık konmaktadır (Bayraktar, 2022; Demirbaş, 2019) ve oran %46.2 bildirilmektedir. Aksine tek kurbanı olan Antisosyal Kişilik Bozukluğu olan suçluların oranının %43.8 olarak aktarılmaktadır (Chan ve ark., 2015).
Özellikle seri cinsel katillerde tek kurbanlı cinsel katillerden daha yüksek oranda AKB saptanmıştır (Demirbaş, 2019).
Yetişkinlik dönemde sergilenen saldırgan davranışların ve seri cinayetlerin, bazı çocukluk çağı davranışları ile ilgili olduğu belirtilmektedir; çocukluğunda birincil bakım veren kişi tarafından reddedilen, bırakılan ya da istismar edilen çocuklar o dönemde kendilerini güçsüz hissettikleri için yetişkinliklerinde güç ve kontrolü sağlama, o dönemde çektiği acılar yüzünden öç alma davranışlarını geliştirebilmektedir. FBI, bunların çocukken küçük suçlar işlemeye başladıklarını ve şiddetli bir fantezi hayatı yaşayarak suç davranışlarına başlama eğiliminde olduklarını belirtmektedir. Nitekim seri katiller daha sonra bu fantazileri kurbanları üzerinde denemektedirler (Andersen, 2017).
Bunun yanı sıra çocukluk döneminde küçük düşürülme yaşantısı da katillerin kurbanları üzerinde aynı psikolojik yıpratma yöntemlerini uygulamasına neden olabilmektedir (Kılıç ve Balcıoğlu, 2012).
Çocukluk döneminde gösterilen bazı davranım sorunları; hayvanlara kötü davranma, yangın çıkartma ve altını ıslatma gibi davranışlar ileri de anti-sosyal kişilik bozukluğu açısından risk oluşturmaktadır (Cantürk ve Cantürk, 2004; Öztürk ve Uluşahin, 2014).
Duygusal olarak tutarsız, çevreyle uyum sorunları yaşayan, empati eksikliği olan, toplumsal kurallara sorun yaşayan, alkol ve madde kullanımı olan kişilerdir (Bayraktar, 2022).
Narsisistik Kişilik Bozukluğu
DSM-5’e göre Narsisistik Kişilik Bozukluğunun tanı kriterlerinin özeti:
-
Aşırı kendini beğenme: Bireyin kendisiyle ilgili aşırı bir hayranlık, üstünlük veya kendini özel hissetme eğilimi vardır.
-
Empati eksikliği: Birey, başkalarının duygusal durumlarına veya ihtiyaçlarına anlayış gösterme ve empati yapma yeteneğinde sürekli bir eksiklik sergiler.
-
Özgürlükçü ilişkiler: Birey, başkalarını kullanma, manipüle etme veya kendi çıkarlarını sağlama amacıyla ilişkilerde istismar edici veya sömürücü davranışlar sergiler.
-
Hayali başarılar: Birey, hayali başarılarla ilgili abartılı veya kendini beğenmiş düşüncelere sahip olabilir. Başarıya, güce, üstünlüğe ve takdir edilme ihtiyacına aşırı bir önem atfeder.
-
İçsel kırılganlık: Birey, eleştirilere veya başarısızlıklara karşı aşırı duyarlılık veya öfke tepkileri gösterebilir. Kendini beğenmişlik, özgüven ve üstünlük hislerini sürdürmek için başkalarının desteğine ve hayranlığına sürekli ihtiyaç duyabilir (Güzel, 2022).
DSM-5 tanılamasına bakıldığında narsisistik kişilik bozukluğu kişinin aşırı bir özsaygı ve kendini beğenmişlik hissiyle karakterize olduğu görülmektedir. Bu kişiler genellikle diğer insanları manipüle etme, kendi benliklerini abartma, başarıya aşırı önem verme ve başkalarının ihtiyaçlarını görmezden gelme eğilimindedirler (Güzel, 2022).
Cezaevi popülasyonunda Narsisistik Kişilik Bozukluğu oranı %5.9 ile %11.5 arasındadır. Narsisistik kişilik bozukluğu, bazı seri katillerde gözlemlenen kişilik özellikleri arasında yer alabileceği düşünülmektedir. Seri katillerde Narsisistik Kişilik Bozukluğu oranı %69.2 bildirilmiştir. Tek kurbanı olan Narsisistik Kişilik Bozukluğu olan suçluların oranı ise %31.5 olarak aktarılmaktadır (Chan ve ark., 2015). Öz saygı, benlik algısı ve narsisizm saldırganlıkta etkili olan üç etkendir. Bu kişilik bozukluğuna sahip olan seri katiller, suç işleme motivasyonu olarak mağdur üzerinde baskı kurma, kendi üstünlüklerini kanıtlama, gücünü gösterme, hayranlık ve takdir kazanma gibi faktörleri gösterebilirler. Cinayetlerini, kendilerini özel ve güçlü hissetmek, diğer insanları kontrol etmek ve üstünlüklerini vurgulamak amacıyla gerçekleştirebilirler. Ayrıca bu bozukluk, seri katillerin yüksek düzeyde empati eksikliği sergilemelerine yol açabilir. Empati eksikliği, seri katillerin kurbanlarına acıma, onların hislerini anlama veya başkalarının perspektifinden olayları değerlendirme becerilerini etkileyebilir. Ayrıca narsisizm ile antisosyal özellikler bir arada olduğunda suç işleme olasılığı daha yükselmektedir (Bayraktar, 2022; Demirbaş, 2022). Bu özellikler de Narsisistik Kişilik Bozukluğu tanısına işaret etmektedir. Ancak Narsisistik Kişilik Bozukluğu ile seri cinayet arasında bir ilişki olduğu sonucuna varılsa da nedensellik varsayılamayacağına vurgu yapılmaktadır (Pasqualetti, 2011).
Sonuç
Antisosyal kişilik bozukluğu ve narsisistik kişilik bozukluğuna sahip bireylerin dürtüsellik, kendini üstün görme, empati yoksunluğu gibi nedenlerden suç işleyebilme ve seri katil olabilme potansiyellerinin olduğu söylenebilir fakat bunu genellemek doğru olmayacaktır. Ayrıca seri katil oranlarının bilinmemesi de bunu yapmanın doğru olmadığını desteklemektedir.
Antisosyal kişilik bozukluğu ve narsisistik kişilik bozukluğu ile seri katillik arasında bazı ilişkiler olduğu araştırmalar ve literatürde tartışılmalar devam etmektedir.
Seri katillerin psikolojisi oldukça karmaşık ve birçok faktörün etkisi altında şekillenir. Çocukluk travmaları, aile dinamikleri, genetik faktörler, sosyal etkiler gibi çeşitli etkenler de dahil olmak üzere birçok faktör, seri katillerin ortaya çıkmasında rol oynayabilir.
Kaynakça
Andersen, K.M. (2017). Exploring The Thoughts Of The Serial Killer. Central Washington University
Bayraktar, S. (2022). Adli Psikoloji. Ankara: Anı Yayıncılık. 2. Basım. S.156.
Britt, C.L. (2000). Crime and justice: an introduction to criminology. Wadsworth Publishing.
Cantürk, G., ve Cantürk, N. (2004). Suçlu profili. Adli Tıp Dergisi, 18(2), 27-37.
Chan, H. C., Beauregard, E., & Myers, W. C. (2015). Single-Victim and Serial Sexual Homicide Offenders: Differences in Crime, Paraphilias and Personality Traits. Criminal Behaviour and Mental Health, 25(1), 66-78. doi:10.1002/cbm.1925
Demirbaş, H. (2019). Kişilik Bozuklukları ve suç. Psikopatoloji ve Suç, Ankara, Nobel Yayıncılık, 173-211.
Demirbaş, H. (2022). Suç ve patoloji. Durak, E. ve Durak, M. (Ed), Adli psikoloji (s. 153-170) içinde. Nobel Kitabevi
Fazel, S. ve Danesh, J. (2002). Serious mental disorder in 23,000 prisoners: A systematic review of 62 surveys. The Lancet, 359(9306), 545-550. doi:10.1016/S0140-6736(02)07740-1.
Güzel, H. Ş. (2022). Kişilik bozuklukları. Tuna, E. ve Demir, Ö. (Ed), DSM-5’ e göre anormal psikoloji (s. 551- 596) içinde. Nobel Kitabevi.
Holmes, R. M. ve Holmes, S. T. (1998). Serial murder. Sage Publications.
Kılıç, Ö., ve Balcıoğlu, İ. (2012). Seri Cinayet ve Cinsel Sadizm. Adli Tıp Dergisi, 27(1), s. 54-62. doi::10.5505/adlitip.2013.98598