Çoğu insan hayatının bir bölümünde sanat etkinliklerinde bulunmuştur. Sanat etkinlikleri; resim çizmek, boyama yapmak, müzik dinlemek, şarkı söylemek, hikâye yazmak gibi birçok davranışı içermektedir. Kişiler bu yaratıcı etkinliklerde bulunurken hayal gücünden faydalanırlar. Peki, hayal gücü olarak isimlendirdiğimiz düşünceler bilinçaltımızı yansıtıyor olabilir mi? Freud, bilinçaltını bilinç düzeyine ulaşamayan, bastırılmış dürtü, travma, arzu ve anılarla dolu derinlikli katman olarak tanımlar. Düşünmek istemediğimiz, kaçındığımız düşüncelerimiz kendilerine bilinçaltında yer bulurlar. Terapi sırasında dile getiremediğimiz bastırılmış fikirlerimiz kendilerini sanat etkinliklerinde ortaya koyabilmektedir. Erecar (2021), kişinin bilinçaltındaki duygularını sanat terapisinin bilinç seviyesine çıkarttığını ve sanatın, insanın iç dünyasını dışa vurma aracı olduğunu belirtmiştir.
Sanat Terapisi Nedir?
Sanat terapisi, psikoloğun tanı, teşhis ve tedavide kullandığı yöntemlerden biridir. Sanat terapisinde kullanılan birçok yöntem vardır. Bunlardan en çok bilinenlerden biri, İsviçreli psikiyatrist Hermann Rorschach tarafından geliştirilen Rorschach mürekkep lekesi testidir. Testte, şekli belli olmayan mürekkep lekelerinden oluşan 10 adet kart bulunmaktadır. Kartların 5 tanesi siyah ve beyaz, diğer yarısı renklidir. Testi alan kişiye mürekkep lekesi görselleri birer birer sunulur, kişinin gördüklerini anlatması istenir. Psikolog, anlatılan her şeyi not düşer. Testi alan kişinin yorumlamalarına göre tanı ve tedavi planı gerçekleştirir (Yılmaz, 2017).
Sanat terapisinde kullanılan bir diğer yöntem ise projektif çizimlerdir. Test uygulanan kişiye gerekli materyaller verilir ve istenilen nesneleri, olayları vb. resmetmesi istenir. Bir İnsan Çiz Testi (Draw a Person Test; Machover, 1949) ve Ev-Ağaç-İnsan Tekniği (House-Tree-Person Technique; Buck, 1948) bu testler arasında yer alır. Çizimler, testin eğitimini almış uzmanlar tarafından değerlendirilir. Çizimlerin estetik görünümleri veya çizim yeteneği testin değerlendirilmesinde bir kriter değildir. Dikkat edilen kısım; çizimin sayfanın neresine yapıldığı, boyutu, yönergedeki çizimlerin yapılıp yapılmadığı gibi noktalardır.
Sinema da sanat terapisinde kendine yer edinmektedir. Sine-terapi olarak adlandırılan bu yöntemde, kişinin ruhsal problemine yönelik film tavsiyesi yapılır. Terapi süresinin kısıtlı olmasından dolayı danışanın filmi tek başına izlemesi önerilir. Seanslarda ise film üzerinden değerlendirme yapılır; kişinin kendini hangi noktada karakterle bağdaştırdığı, terapiyle nasıl bağdaştırdığı, sevdiği ve sevmediği noktalar ele alınır. Kişinin kendini ifade etmesi, psikolojik problemin ortaya çıkması için kullanılan bir yöntemdir (Yılmaz, 2017).
Sanat Terapisinin Klinik Etkileri
Şizofreni hastaları ile çalışılan bir çalışmada, sanat terapisinin depresyon ve negatif belirtileri nasıl etkileyeceği incelenmiştir. Kişiler düzenli ilaçlarını kullanmaya devam ederken, 10 hafta boyunca uzman tarafından sanat terapisi verilmiş, uygulanan metotlar kişilere açıkça anlatılmıştır. Böylece şizofreni hastası bireylerin sanat terapisi aldıktan sonra depresyon ve negatif belirtilerinde düşüş olduğu görülmüştür (Demir & Sayar, 2024).
Patolojik hastalıklarda da sanat terapisinin etkisi gözler önüne serilmiştir. DEHB’li bireylere 10 hafta boyunca haftada 2 saat sanat terapisi verilmiştir. Sonucunda ise dürtüsellik ve hiperaktivitede azalma olduğu, ancak odaklanmada değişim olmadığı görülmüştür (Habib & Ali, 2015). Sanat terapisi, birçok alanda etkili bir yöntem olduğu görülmüştür. Çeşitli patolojilerle çalışılmış ve olumlu etkileri kanıtlanmıştır. Kişilerin sanat etkinliklerinde bulunması, psikolojik iyi oluşları için önemlidir. Sanat terapisinin odaklanma, depresyon ve anksiyete semptomlarını azalttığı görülmüştür.
Sanat Etkinliklerinin Psikolojik İyi Oluşa Katkısı
Kendinizi hiç bir resim çizerken, müzik dinlerken veya mandala yaparken rahatlamış hissettiniz mi? Zihninizdeki düşüncelerden uzaklaşıp yaratıcılığınızı ön plana almak, stres seviyenizin azalmasına yardımcı olmaktadır. Hayatımızın her alanında stres yanımızdadır. Yoğun bir gün geçirmek, kötü bir iş veya okul günü geçirmek, ilişkimizde problemler yaşamak gibi çeşitli stresörler bulunmaktadır. Stresten kurtulmak için kişiler farklı yöntemlere eğilebilmektedir; spor yapmak, sevdiği insanlarla vakit geçirmek, uyumak gibi yöntemler bulunmaktadır. Peki, hiç sanat etkinliklerine yönelmeyi denediniz mi?
Stres ve kaygı bozukluklarında kişi, kendi düşüncelerini kontrol edemez, sürekli olarak durdurulamayan olumsuz düşüncelerden kurtulamaz. Farklı bir etkinliğe odaklanmak bu konuda yardımcı olabilmektedir. Sanat etkinlikleri burada devreye girmektedir. Sadece psikolojik bozukluklarda değil, çoğumuz iyi veya kötü hissettiğimizde bir sanat etkinliğine yöneliriz; örneğin, müzik dinlemek. Rap/hip-hop türü müzik dinleyen kişilerde uyku kalitesinin pozitif yönde değiştiği görülmüştür (Tuna ve diğerleri, 2021). Uyku kalitesinin artması, aynı zamanda stres ve kaygı bozukluğunu azaltan bir etkendir. En ulaşılabilir yöntem olan müzik dinlemenin sadece uyku kalitesinde değil, birçok alanda etkisi bulunmaktadır. Yoğun bakım hastalarıyla yapılan bir çalışmada, müzik terapisinin kişilerin ağrılarını ve kaygılarını azalttığı sonucuna ulaşılmıştır (Uyar & Korhan, 2011).
Sonuç: Sanat, Psikolojik İyi Oluşun Gıdası
Sanat etkinlikleri oldukça geniş ve aynı zamanda ulaşılabilir bir kavramdır. Psikolojik iyi oluşumuz açısından bir sanat etkinliği ile yeterli bir süre ilgilenmenin önemi gözler önüne serilmiştir. Kendimizi hayatın gerçeklerinden bir süreliğine uzaklaştırıp farklı bir dünyanın içine almak, kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olabilmektedir. Uzman kişilerce uygulanan sanat terapisi, danışanın tanı ve tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. Sanat terapisi, çocuklarda ve yetişkinlerde kullanılan, klinik psikolojide önemli bir yer tutan yöntemdir. Aynı zamanda bireysel olarak da sanatın farklı alanlarında etkinliklerde bulunmanın faydalarını görebilmekteyiz. Kendinize izin verin ve kulaklığınızı takıp en sevdiğiniz şarkıyı dinleyin, boya kalemlerinizi alıp istediğiniz renkleri kullanarak resim yapın veya bir kilden nesneler oluşturun. Ruhunuzun açlığını sanat gıdasıyla doyurmayı deneyebilirsiniz.
Kaynakça
- Buck, J. N. (1948). The House-Tree-Person Technique. Journal of Clinical Psychology, 4(3), 319–324.
- Demir, A., & Sayar, K. (2024). The effects of art therapy on depression and negative symptoms in schizophrenia patients. Journal of Psychiatric Research, 12(1), 45–52.
- Erecar, S. (2021). Art therapy and the expression of subconscious emotions. International Journal of Clinical Psychology, 8(2), 123–130.
- Habib, M., & Ali, S. (2015). Art therapy for ADHD: Impacts on impulsivity and hyperactivity. Child Psychology Review, 6(4), 89–95.
- Machover, K. (1949). Personality Projection in the Drawing of the Human Figure (A Method of Personality Investigation). Springfield, IL: Charles C. Thomas.
- Tuna, S., ve diğerleri (2021). The impact of rap/hip-hop music on sleep quality. Sleep Medicine Journal, 15(3), 210–217.
- Uyar, M., & Korhan, E. A. (2011). The effect of music therapy on pain and anxiety in intensive care patients. Journal of Critical Care Nursing, 9(2), 78–84.
- Yılmaz, B. (2017). Art therapy techniques in clinical psychology. Turkish Journal of Psychotherapy, 5(1), 33–40.